~Love Struck~

16. Bölüm ~

Love Struck ~ 

Çeviri: Luinkh

16. Bölüm – “Aşık olduk.”

Kai başını eğdi ama yüzünü ifadesiz tutmayı sürdürdü. Gergin görünmüyordu ama tüm bunları izlerken, Sehun’un kalbi yerinden fırlayabilirdi. 

“Özür dilerim.” Mırıldandı Kai. 

“Özür?!” Bağırdı Sehun’un annesi. “Onunla… yattın mı?” Daha kısık bir sesle sordu.

Kai sessizliğini sürdürdü.

Sehun’un annesinin ağzı açık kaldı. “O 17 yaşında.” Nefesini dışarı üfledi. “O resmiyette senin oğlun! Eğer bunu şikayet edersem neler olacağını biliyor musun?!”

“Anne.” Seslendi Sehun merdivenleri hızla inerken. Sehun’un annesi oğluna bakmak için dönerken Kai ona endişeli bir bakış attı. “Yapma lüften. Bu tamamen onun hatası değil. Benim de hatam. Ben-”

“Kapa çeneni, Sehun!” Bağırdı annesi. Kai’nin çenesi kasıldı ve Sehun’a üzgün bir bakış attı, Sehun’dan sessiz olmasını istercesine fark ettirmeden kafasını sallıyordu. “Böyle bir evlat olacağını hiç tahmin edemezdim! Annenin kocasıyla ilişki yaşıyorsun?! Eğer homoseksüel olduğun hakkında en ufak bir fikrim olsaydı, Kai’yi bu eve getirmezdim bile!”

Sehun annesinin bileğini kavradı ve onu üst kata doğru çekiştirmeye başladı.

“Sehun! Bırak!” Annesi kurtulmaya çalıştı, ama Sehun onu odasına doğru çekiştirmeye devam etti ve ardından kapıyı kapattı.

“Anne, lütfen hiçbir şey yapma.” Yalvardı. “Yaptığımızın yanlış olduğunu biliyorum. Ama senin yaptığının da doğru olduğu söylenemez. Onu paranla tehdit ediyorsun.”

“Burada hatalı olan kişi senken benimle böyle konuşmaya nasıl cesaret edersin?!”

“Seni sevmiyor! Öyleyse amacın ne?!”

“Şimdi anlıyorum.” Dalga geçti annesi. “Her gece yaptığı buydu, değil mi? Seninle birlikteydi. Sen onu böyle baştan çıkarırken beni nasıl sevebilir?!”

“Anne! Bana gelip yalvaran oydu! Kendi yaşının iki katında birine aşık olacağını mı düşündün?! Gülümseyip huzurla uyumaya başlamasının sebebi sen değilsin! Benim! Ve en başta onun senden uzak durmasını istedim çünkü onu bu evde istemiyordum. Ama şimdi onu istiyorum, anne. Onu seviyorum.”

“Saçmalık! O benim kocam!”

“Bunu biliyorum! Bu yüzden boşan ondan!” Bağırdı Sehun ve bu annesinin dilinin tutulmasına sebep oldu. Şaşkınlıkla Sehun’a bakıyordu.

“Bana ne yapmam gerektiğini mi söylüyorsun?” Bir nefes verdi.

“Evet! Onu ve ailesini tehdit etmeyi bırak!”

“İyi. Beni sevmeyecekse onu neden isteyeyim ki?” Homurdandı annesi. “Ama bu evi terk ettiğinde, iş bitmiştir.”

“Minji’nin sağlık giderleri için para ödemeyi bırakacak mısın?”

“Öyleyse? Beni kaygılandırmıyor.”

“Ama Kai’yi kaygılandırıyor. Nasıl bu kadar insafsız davranabilirsin?! Sana arkandan yalan söylemesini mi tercih ederdin?”

“Eğer ikinizi yakalamasaydım yalan söylemeye devam edecekti! Bana haksızlık olduğunu düşünmüyor musun, Sehun? Tüm bu zaman boyunca, benim onu sevdiğim gibi onun da beni sevmesini hasretle bekliyordum. Ama bunun yerine, arkamdan yaptığı tüm o kirli şeyler…”

“Peki ya ben? Eğer onu böyle cezalandıracaksan, beni de cezalandırmalısın.”

“Cezalandırılacaksın.” Tısladı annesi. “Eğer Kai’den evden defolmasını istediğimde peşinden gitmeye kalkışırsan, yetkililere şikayet edeceğim ve sanırım sen kanunların ne söylediğini biliyorsun.”

“Anne, yapma bunu. Reşit olduğumda onun peşinden gitmez miyim sanıyorsun?”

“Ondan boşanacağımı kim söylemiş?”

“Anne…”

“Bu senin cezan olacak. Yasal olarak Kai’yle birlikte olabilmenin hiçbir yolu yok.”

Sehun’un kalbi sızladı. “Neden? Neden bunu yapıyorsun?”

“Eğer kocanın oğlunla yattığını öğrensen sen ne yapardın?!” Bağırdı yeniden.

“En baştan yaşımın yarısında biriyle evlenmezdim daha doğrusu onu satın almazdım! Ve sen ona hiç hak ettiği gibi muamele etmedin, anne. Aşık olmak istiyor. Tüm yaşıtları gibi. Ve lütfen. Lütfen kardeşinin hayatını tehlikeye atma. Her şeyi yaparım. Lütfen. Yalnızca onu böyle cezalandırma.”

Annesi bir süre Sehun’un endişeli yüzünü izledikten sonra iç çekti. “Bir şekilde benim de hatam olduğu için onu affedebilirim. Ona böyle güvenmemeliydim. O genç biri. Elbette aklı başka yollara sapar ve bu evliliği zorla yaptığını biliyorum.”

“Evet. Anne, lütfen-”

“Ama sen. Seni nasıl affedebilirim, Sehun? Onu sevdiğimi biliyordun. Annenle yatan bir adamla nasıl yatabildin?”

“Çünkü onu seviyorum. Bedenini değil. Eğer onu seviyorsan, anne, onu incitme. Kardeşi onun hayatı değerinde.”

“O zaman sen defol.”

“Ne?”

“Başka bir yerde yaşa. Bu evde olmaz. Eskisi gibi seni görmeyi kaldıramam, Sehun.”

“Ve Kai?”

“Onunla evlendim. Ve senin dediğinin aksine, onu seviyorum. Senin onu sevebileceğinden çok daha fazla seviyorum. Kanıtlayabilirim, Sehun. Onunla ilişki yaşayarak değil, ama onca yaptığı şeyden sonra onunla yasal bir şekilde yaşayarak.”

“Hayır, sen sadece bir daha onun gibi genç bir hayat arkadaşı bulamazsın diye korkuyorsun!” Sehun tamamen kendini kaybetmişti. 

“Ne düşünmek istiyorsan onu düşün, Sehun. Benimle tartışmaya hakkın yok bile. Evimden defol. Kendine kalacak yeni bir yer bul. En azından şimdilik, benim için işleri daha da berbat etme, Sehun.” Dedi annesi Sehun’a bakmadan. 

“Onca şeyden sonra hala Kai’yle yaşamaya istekli misin?”

“Hayır. Ama ona ve ailesine onu bırakmayacağıma dair söz verdim. Ve eğer ailesi gerçekleri sorarsa bahane olarak oğlumun Kai’yle yattığını söylemeyi göze alamam. Yaptığın bu şeyden dolayı sana daha ağır bir ceza vermeliydim! Bunu da iyi niyetime say, Sehun. Çünkü maalesef ki, sen benim oğlumsun.”

“Tüm bu şeyin amacını anlamadım. Onca şeyden sonra hala Kai’ye sahip olmaya istekliysen, o zaman öyle olsun. Kardeşinin tedavisi için para ödemeye devam ettiğin sürece, geri çekileceğim.”

Annesinin cevabını beklemedi ve oradan uzaklaştı. Kai onu ilk istediğinde reddetmeliydi. Ama bunun yerine oyuna devam etmişti. Kai’nin kardeşi için bundan fedakarlık yapabilirdi. Ve annesi de tamamen haksız sayılmazdı. Her kadın buna sinirlenirdi. Ve neden kendisine yararı dokunmayacak bir şey için para ödemeye devam etsindi ki? Annesi bir yardım kurumu değildi. 

Sehun annesinin gerçekten Kai’yi seviyor olmasını umdu. Çünkü annesinin Kai’yi istediğini biliyordu. Eğer Kai annesini terk ederse annesinin Kai gibi millete hava atmasını sağlayacak birini daha bulamayacağını biliyordu. Muhtemelen Kai’yi yetkililere şikayet etmemesinin nedeni buydu. 

Yavaşça alt kata inerken Kai’yi merdivenin en alt basamağında oturur bir halde buldu.

“Kai.” Seslendi Sehun. Kai arkasını dönmedi. “Minji’ye yardım etmeyi bırakmayacak. Endişelenme.”

Kai kalktı ve Sehun’la yüzleşti. “Karşılığında ne istedi?”

“Hiçbir şey.” Sehun bakışlarını düşürdü. “Seni o kadar çok seviyor ki seni affetmeye istekli.”

“Saçmalık. Sehun, ona ne söyledin?!”

Sehun gözyaşlarına boğuldu ve Kai’ye sarıldı. Sehun çaresiz bir haldeydi. Kai’nin tişörtünün yanlarına tutunup kafasını omzuna yaslamaktan başka yapabileceği bir şey yoktu. 

“Bu kadar yanlış olan ne yaptık, Kai?” Fısıldadı Sehun. 

“Aşık olduk.” Cevap olarak mırıldandı Kai, gözyaşlarını Sehun’un omzuna döküyordu. (Ç/N: Burayı hatırladınız mııı 1. bölümün başlangıcı :3) 

“Sana yeni bir şans veriyor. Hiçbir şey söyleme, Kai. Kardeşin için. Söyleme.”

Sehun annesinin merdivenlerden inişini duydu ve Kai’ye daha da sıkı tutundu sadece, bu vakitten sonra bir daha yapamayacağı tüm kucaklaşmaları şu an yapıyordu. 

Annesi Sehun’u Kai’den uzaklaştırıp geri itti. “Defol, Sehun!” Bağırdı.

Sehun kafa salladı ve valizini hazırlamak için üst kata koştu. Annesi sinirlenmekte haklıydı. Sadece Sehun buna hazır değildi, henüz değildi.

Yapılan hataların bir bedeli olduğunu anlamıştı.

Valiziyle birlikte aşağı indi. Annesi hala ona kaş çatarak bakıyordu. “Kredi kartın var.” Sıktığı dişlerinin arasından konuştu annesi.

“Evet.” Mırıldandı Sehun ve gözlerini Kai’nin üzerinde gezdirdi. “Vedalaşabilir miyim?” Sordu Sehun annesine.

“Hayır.”

Madem Sehun cezalandırılacaktı o zaman bu isteğini de gerçekleştirebilirdi. Çantasını yere bıraktı ve Kai’ye doğru ilerledikten sonra yakalarını kavradı ve Kai’yi öptü. 

“Sehun!” Cırladı annesi. Sehun gülümsedi ve burnunun ucunu Kai’ninkine sürttükten sonra Kai’yi bıraktı.

“Lay’lerin evinde olacağım.” Dedi annesine ve evden dışarı çıktı.

**

O gece soğukta bekliyordu, Lay’in kapısını çalıyordu.

Kapı açıldı, ortaya fazlasıyla uyku sersemi ve pasaklı bir Lay çıktı. “Oh hayır.” Bu Lay’in mırıldandığı ilk şeydi. Sehun sırıttı ve omuz silkti, üzgünlüğünü saklayabilmeyi umarak. “Evden mi atıldın?!” Bağırdı Lay yuvasından çıkmış gözleriyle. “Büyükanne!!” Seslendi omzunun üzerinden.