Koşarak okula vardığımda geciktiğimi fark ettim. Yukarıya çıkarken müdür yardımcısı beni yanına çağırdı. Üstüm sivildi ve birazcık endişeleniyordum. "Kızım al şu defterleri sen dağıt nöbetçi gelmedi." Defterleri aldım ve nöbetçi olmayı reddettim çünkü bugün Parsı ikna etmem gerekti. Ne olduğunu bilmiyordum. Dokuzlardan dağıtmakta başladım, on ikinci sınıflardan onun sınıfına geldiğimde bir duraksadım, kapıyı çaldım ve içeri girdim. Sınıfa bakamıyordum ama hocaya "Hocam müdür yardımcısı Pars DOĞAN'ı çağırıyor" diye uydurabiliyordum çünkü bekleyemezdim. Kapıyı kapattığım gibi Ege'nin elini tuttum. Sakin bir sesle "müdür yardımcısına gitmemiz gerek bırak elimi." Diye emir verdi. " Müdür yardımcısı seni çağırmadı ben çağırdım." Bu sefer tam geri dönecekken kolundan tuttum. "Konuşmamız gerek." Bana gözlerini çevirdi, gözlerinde bir acı ya da serzeniş gördüm lakin sözleri aksini gösteriyordu. "Konuşulacak bir şey kalmadı." Bu cümleyi duyduğumda vurulmuşa döndüm. "Sen bana bir açıklama yapmadan engelliyorsun ve ardından konuşulacak bir şey kalmadı mı diyorsun!? Peki, yol önünde gidebilirsin." Kolunu çekti ve sınıfa geri döndü."Hocam bu sene sınav senesi diye nöbetçi olmak istemedim,içeri geçebilir miyim?" diye izin aldığını duydum.Kolunu çektiği gibi ben yıkılmıştım zaten. Ne olmuştu ki böylesine aşık bir adama? Ne yapmış olabilirdim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hacker || Texting
Short Story(Tamamlandı)05**:Gülme, çok güzel gülüyorsun. 05**: Şaşırma, seni dikizlemiyorum. 05**: Kameradan diyorum, ne güzel çıkıyorsun. Engellendi.
