Ersoy Bey ve kumdan samuray aynı anda Eren'in üstüne atıldılar. Ersoy Bey'in shurikenleri birleşerek dev bir katana oluşturdular. Eren onların bu hızlı saldırısından kaçamayacağını anlayarak bir tai patlaması yarattı. Fakat bu kara yıldırımlı güçlü patlama bile onları durdurmaya yetmemişti. Eren'in saniyenin bu binde birlik zaman diliminde bir tepki vermesi lazımdı. Bedeni Ersoy Bey'in dev kılıcı tarafından kesilmek yerine o kum devin içine dalmayı seçti. Bunu yaparken bedenini kara yıldırımlarla çevrelemişti. O kadar çok enerji harcıyordu ki çölün çevresindeki yağmur bulutları hızla tepelerine toplanıyor fırtınalar çıkarıyordu. Eren, kum samurayın içine girince çok büyük miktarda taiyi kara yıldırımlara dönüştürerek bir anda yaydı. Bu çok şiddetli bir patlamaydı ve kum samurayın yok olmasına yol açmıştı. Binlerce minik shuriken Eren'in bedenini kesik kesik yapmış olsalar bile artık yüklülerdi. Eren onları dilediğince kullanabilirdi. Yani o bunu düşünmüştü. Shurikenleri Ersoy Bey'in üzerine hızla fırlatmıştı. Fakat onlar Ersoy Bey'in büyülü kılıcının parçalarıydı. Bu yüzden ne olursa olsun onun kontrolü altına geri giriyorlardı. Eren konuşmak istiyordu ama Ersoy Bey sanki bunu biliyor da engellemeye çalışıyormuş gibi ona saldırmaya devam ediyordu. Kılıcını her savurduğunda etraftan binlerce küçük shuriken gelip Eren'in yolunu tıkıyorlardı. Eren de her seferinde çoğusunu kısa süreliğine kontrol altına alıyor ve kaçarken Ersoy Bey'in üstüne salıyordu. Geri kalanı da iğne gibi Eren'in farklı yerlerine saplanıyorlardı.
Akıllarda bir soru vardı. Ersoy Bey, Eren'e neden böyle öldüresiye saldırıyordu? Eren cevabı bulmuştu. Kaçarken sonunda konuşabilmeyi başarmıştı.
-Sen ne kadar güçlü saldırırsan saldır sana asla öldürmek için saldırmayacağım. Hadi bakalım, inadım inat.
Ersoy Bey bunu duyunca daha şiddetli saldırmaya başladı. Etrafında yüzlerce kılıç oluşturup Eren'i delik deşik etmek üzere onun üstüne fırlattı.
-GATE OF DEATH!
Eren'in buna karşı yapabilecek hiçbir şeyi yoktu. Hepsini kısa süreliğine kontrol altına almaya gücü yetmezdi. Onları yok ederse kılıçlar bölünüp başka yerlerden ve açılardan onu delmeye çalışırlardı. Kaçarsa da yine aynısı olurdu. Zeminden bile kılıçlar çıkmıştı. Buna dayanmalıydı ama dayanmak da çok zor olacaktı. İçlerinden biri onun hayati bir yerine isabet etse işi biterdi. Bu kumarı oynamalı mıydı yoksa geriye kalan son tercihi mi seçmeliydi? Tüm gücünü kullanıp Ersoy Bey'i öldürmeli miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Battland Maceraları Vol. 2
MaceraBattland Maceraları'nı okumak için: https://www.wattpad.com/story/76321977-battland-maceralar%C4%B1 Her bölüm ortalama 300 kelimedir. Bu yer beklediklerinden çok daha farklıydı. Hem her yer, hem de hiçbir yere benziyordu. Büyük güçler ve tehlikeler...