Janet da olanları öğrenince oyunumuza katıldı. Janet, ben ve Madeleine hemen bizim eve doğru yol aldık. Bilgisayarı açtık ve Janet hesabına girip Derek'in teklifini kabul etti. Derek çok sevinmişti. Fakat bu sevinç uzun sürmeyecekti.
Derek ile Janet yarın sahilde buluşacaklardı. Hiç kıskanmadım da değil tabii, sonuçta eski sevgilim. Aman, her neyse. Zaten sevilecek biri değil ama istemeden de kıskandım işte. O kızları kullanıp atıyor. Neyse, konumuz ben ve iç sesimin tartışması değil.
Bu arada bugün yolda yakışıklı bir çocuk gördüm. Aman Allah'ım neydi o? Kırmızı beyaz kolej ceketi de acayip havalıydı. Kolej ceketlerine bayılırım. Belki de koleje gidiyordur, ne dersin?
Ayrıca onunla ilgili bir olayım oldu. Bir daha hiç karşılaşmam nasıl olsa dedim ve ona gülümsedim. O tabii bana tip tip baktı ama ben koşarcasına uzaklaştım.
Ertesi gün okulda yakışıklıyı gördüm! Bizim okuldanmış. İnanamadım. Artık beni 'tanımadığı çocuğa gülümseyen kız' diye tanır. Ama bu konuda sorun yok, çünkü o da gelip bugün bana gülümsedi. Tatlı çocuk ya. Ama huylarını ve ilgi alanlarını hiç bilmiyorum. Bu yüzden hemen hayaller kurmaya başlamamalıyım.
Öğle paydosunda Janet ile Derek sahile gittiler. Ben ve Madeleine çalıların arkasına saklanmış onları seyrediyorduk.
Beraber oturup kahve içiyorlardı. Kahve mi yani? Kahve? İnsan bu sıcak günlerde limonata falan içerdi. Ben neler saçmalıyorum ya? Oyuna odaklan!
Derek kesinlikle Janet'ı etkilediğini düşünüyordu. Janet arada telefonuyla bize mesajlar atıyordu. Kendimi operasyonda gibi hissetmiştim. Ara sıra yapmak lazımmış.
-Sence bu sahte ilişki ne kadar sürer Nina?
-En fazla 1 ay, daha sonrasına Janet tahammül edemez bence, Madi.
Beraber kıkırdaştık. Biz Janet ve Derek'i gözlerken arkamızda Fizik öğretmeni Bayan Anderson belirdi.
-Siz kızlar, çalıların arkasında ne yapıyorsunuz?
Madeleine umut dolu bakışlarla bana bakıyordu. Ben de ağzımı açıp saçmalamaya başladım.
-Çalılıkların arasından göle bakınca daha bir rahat oluyor.
Bu neydi ya? Ne saçma bir cevap verdim. Bir öğretmene karşı bike rezil oldum ya, tebrik ediyorum kendimi.
-İyi, öyle olsun bakalım.
Bayan Anderson bu cevabı alaycı bir ses tonuyla söylemişti.
-Nina seni kutluyorum. O kadar mantıklı bir cümle kurdun ki. Yalan söylemeyi beceremiyorsun.
-İşte bu benim ne kadar iyi bir insan olduğumun bir kanıtıdır.
Bunu söylediğimde ikimiz de güldük. Bu sırada Janet ve Derek'i unutmuştuk. Tekrar bakmaya koyulduğumuzda ikisi de yoktu. Ve telefonumda Janet'tan 9 mesaj vardı.
Bu mesajlara baktığımda Janet'ın okulda olduğunu anladım.
Biz de hemen koşarak okula girdik. Sınıfta sırama atladım. Öğle paydosunun bitmesine on dakika vardı. Tahtadaki yazıları daha geçirmemiştim. Kalem ucum da bitmişti. Chris'ten uç almak için arkamı döndüğümde otuz saniye bakakaldım. GÜLÜMSEDİĞİM YAKIŞIKLI! Bizim sınıfa mı gelmiş?
-Şey, sen okula yeni mi geldin?
-Evet, bu hafta başında taşındık ve okula dün kayıt oldum. Bu sınıfa düştüm, gülümseyen kız.
Rezil ettim kendimi. Bir daha görmem dediğiniz çocuğa gülümsemeyin bence. Her an karşınıza çıkabilir çünkü.
-Bana böyle demezsen sevinirim. Adın ne?
-Adım Ray. Senin?
-Nina.
-Hoş bir isim! Beğendim.
-Seninki de. Değişik ama iyi. Bana ilgi alanlarından bahsetsene.
-Kitap okumaya bayılırım. Koca bir kütüphanem var ve hepsini okudum. Ayrıca tenise bayılırım.
Beni mi anlattı Ray? İlgi alanlarını anlatırken gözüm kumral saçlarına takılmıştı. Düzenli ve şirindi. Gözleri elaydı. Ne de tatlı!
-Ben de! Belki bir gün beraber tenis maçı yaparız.
Teniste iyiyimdir. Çok güzel oynarım, övmek gibi olmasın da.
Son on dakikayı dolu dolu geçirmiştim. Tahtadakileri de geçirmeyi unutmuştum. Chris'ten değil de Ray'den uç aldım.
Madeleine derste kulağıma doğru yanaştı.
-Yeni çocuk diyorum, iyiymiş hani.
-Adı Ray. Ortak alanlarımız da var!
-Sen onu tanıyor muydun?
-Onu ilk görüşüm dün oldu. Ama ders başlamadan on dakika önce tanıştık.
-Nina, bu çocuk sana göre. Güçlerim ileride seni seveceğini söylüyor.
-Derek'te de benzer şeyi dedin ama beni popüler olmak için sevmiş gibi yaptı. Ray'de de aynı şey olmaması için lütfen bu konuda konuşma.
-Demek ki seviyorsun!
-Kim sevmez ki? Baksana. Bakınca bile midemde kelebekler uçuşuyor.
-Doğru diyorsun.
Bu arada Derek hala Janet tarafından sevildiğini sanıyor. Çok içler acısı. Benim yaşadığımı yaşasın.
Ders Geometri. Geometri nedir ya? Çok sıkıldım. Zil çalsa da kurtulsam.
Son dersin bitme zili. Öğrenci coşkusu. İtişip kakışma. Her gün aynısı oluyor zaten. Fakat bugün öğretmen bizi tuttu ve bir duyuru yaptı.
-Bu Cumartesi gezi düzenlenecek. Çok hoş bir yere gideceğiz. Ücret...
Öğretmen gezi hakkında bilgi verirken ben ne giyeceğim hakkında düşüncelere dalmıştım. Geçen hafta vitrinde gördüğüm o mankenin üstündeki güzel kıyafetleri giymem uygun olurdu. Anneme aldırtabilirsem tabii. Beyazlı mavili tatlı bir bluz, altında mavi rahat bir etek, şirin beyaz spor ayakkabılar ve uyumlu kot bir ceket. Etekle spor ayakkabı giyilir mi demeyin, cidden çok uyumluydu.
Yalnız gezi hakkındaki bilgilerin yarısını bilmiyorum. Çünkü ben o tatlı kıyafetleri düşünüyordum. Neyse, Madeleine'e sorarım.
Eve varınca annemi o kıyafeti alma konusunda zorladım.
-Anne, geçen gün beğendiğim mavileri alabilir miyiz?
-Çok beğendiysen gidip alabilirsin.
Dünyanın en iyi annesine sahibim galiba. Bu konuda şanslıyım. Eve dönünce gezi konusunu da konuşurum artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Popüler
Ficção AdolescenteOkulun güzel mi güzel, havalı popüler kızı. Onun arkadaşlıkları ve aşkları. Ona oynanan oyunlar ve intikamlar. Onun anıları, onun okul hayatı. Onun engebeli hayatı... Popüler kızımızın tüm maceraları bu kitapta. Tanık olmaya ne dersiniz?