Vatan Sağolsun

Bu Vatan Sahipsiz Değil

Şunu unutma ne ben, ne de arkadaşlarım sizin bu boş tehditlerinizden korkarız. Biz ki nefes aldığımız sürece bu vatan sahipsiz olmayacaktır. Bu vatan sahipsiz değil."
####

Şivan, Ayla Yüzbaşı'nın yanına yaklaştı. Kardeşi için endişelenen Ayla Yüzbaşı şu an kendisine yaklaşan tehlikeyi farketmemişti. Şivan, Gaye Üsteğmen'in nefes almadığını farketti. Ayla Yüzbaşı'nın başına elindeki silahın kabzası ile vurdu. Ayla Yüzbaşı başına aldığı darbeden dolayı bayıldı. Şivan, iki teröriste, Ayla Yüzbaşı'nı gösterdi. Mesajı alan iki terörist, Ayla Yüzbaşı'nı yerden kaldırdılar.

"Gidiyoruz, çabuk olun!" diye bağıran Şivan ile hücre evinden ayrıldılar. Gaye Üsteğmen gözlerini araladı. Bulanık bir şekilde teröristlerin, ablasını götürdüğünü gördü. Ayağa kalkmaya çalıştı ama kaybettiği kandan dolayı vücudu güç kaybetmişti. Tekrar karanlığa çekildi.

Hastaneye inen helikopterden önce Ozan Teğmen indi. Hastaneye doğru koştu. Hande Teğmen küçük kız çocuğu gibi suçlu hissediyordu kendini. Gökhan Yüzbaşı, kendisini kurtarmak isterken yaralanmıştı. 'Sedye' diye bağıran Ozan Teğmen'in sesi ile hasta bakıcıları sedye ile geldiler. Gökhan Yüzbaşı'nı sedyeye yatırdılar. Hande Teğmen helikopterden indi. Sedyenin demirinden tuttu.

"Lütfen, sizi sevenleri bırakmayın Komutanım lütfen beni vicdan azabı ile yaşamama izin vermeyin," diye fısıldayan Hande Teğmen ameliyathaneye alınan Gökhan Yüzbaşı'nın arkasından baktı. Ameliyathanenin kapısı kapanınca sırtını soğuk duvara yasladı.

"Ben özür dilerim eğer dikkatli olsaydım hem Ayla Yüzbaşı, hem Gaye Üsteğmen, hem de Gökhan Yüzbaşı bu halde olurdu." Hande Teğmen, karşısında duran uzun boylu, siyah saçları alnına dökülmüş, ela gözleri kıpkırmızı olmuş Ozan Teğmen'in gözlerinin içine pişmanlık ile baktı.

"Benden özür dileme illa özür dileceksen Gökhan Yüzbaşı'nın ailesinden, Ayla Yüzbaşı ve Gaye Üsteğmen'in ailesinden özür dile," diyen Ozan Teğmen yere çöktü. Sırtını soğuk duvara yasladı. Hande Teğmen derin bir nefes aldı. Başını bacağına yasladı.

Aysima Hanım metanetli olmaya çalışıyordu ama kızlarının şu an ne halde olabileceğini düşündükçe sakin duramıyordu. Oturduğu banktan kalktı. Uzun yıllar sonra kavuştuğu kızları ile hasret gideremeden başlarına bir şey gelmesini düşündükçe epilepsi hastası gibi nefessiz kaldığını hissediyordu. Seher Hanım'da, Aysima Hanım gibi endişeliydi. Yanına yaklaşmakta olan Ahmet Yarbay'ı görünce Seher Hanım ok gibi fırladı oturduğu yerden.

"Bir haber var mı Komutan?" diye sordu. Aysima Hanım, Seher Hanım'ın sesi ile Ahmet Yarbay'ın gözlerinin içine baktı. Eline kalbine götürdü. Ahmet Yarbay'ın gözleri her şeyi anlatıyordu.

"Hangisi?" diye sordu. O anneydi, evlatlarının başına bir şey gelse hissederdi yüreğinin en derinliklerinde. Ahmet Yarbay derin bir nefes aldı. Ay yıldız, Gaye Üsteğmen'e ulaşmıştı ama Gaye Üsteğmen'in durumu iç açıcı değildi, Ayla Yüzbaşı ile de irtibata geçememişlerdi.

Ay yıldız sonunda bir hücre evine ulaşabilmişlerdi dışarda etkisiz şekilde yatan teröristler ile burada bir şeylerin olduğunu hissetmişlerdi. Temkinli adımlarla içeriye girdiklerinde içerinin de dışarısı gibi olduğunu gördüler. Gülümsediler ta ki Selçuk Astsubay'ın acı dolu sesini duyana kadar. Serdar Yüzbaşı, Emre Astsubay'ı ve Buğra Üsteğmen'i yanına aldı.

"Haydar, Selcan çevrenin emniyetini alın."

"Buğra, Emre, benimle gelin," diye bağırdı. Selçuk'un sesinin geldiği yere gidince Gaye Üsteğmen'i kanlar içinde sırtını duvara yaslamış bir şekilde buldular.