Bugün Etem minibüsle gelmemişti, motorola gelmiş olmalıydı. Çok güzel ve pahalı bir motoru vardı. Neden kullanmıyordu anlamıyordum.
Gerçi sınıftaki kimse onun motoru olduğunu bilmiyordu. Zengin olsa da bunu hep gizliyordu. Parasıyla hava atan bir insan değildi. İlginç bir insandı. Mesela ben onun gibi zengin olsaydım, her gece partilere akar, her gün pahalı yemekler yer ve ya araba alıp onunla kızlara hava atardım.
Okul bahçesinde göz gezdirip Etem’i aradım ama görememiştim. İç çekip okula girdim. Sınıfta, sırasında oturuyor ve telefonuyla uğraşıyordu. Önündeki boş sıraya oturup gülümsedim. Sınıf henüz dolmamıştı.
“Günaydın.”
Kafasını kaldırmadan elindeki telefonla uğraşmaya devam etti.
“Günaydın.”
“Ne yapıyorsun? “
“Oyun oynuyorum.”
“Neden bugün minibüsle gelmedin?”
“Motorum olduğunu hatırladım.”
“Hani şu beni gezdirmeye söz verdiğin motor mu?”
“Öyle bir söz mü vermiştim?”
Kafamı salladım. Yaklaşık 5 yıl önce 12 yaşındayken bir motor alacağını ve onunla beni gezdireceğini söylemişti.“Evet hem de doğum günümde.”
“Unutmamışsın.”
“Ben hiçbir şeyi unutmam.”
“O zaman doğum gününde gezdirsem?”
“Ona daha kaç ay var. Hadi lütfen.”
“Okuldan kaçalım mı diyorsun yani?”
“Bir kerecik kaçsak ne olur yani?”
“Şimdiye kadar bu sene içerisinde 9. Kaçışımız.”
“Olsun gidelim lütfen gezmek istiyorum.”
“İyi tamam çantanı al.”
Tam çıkacakken hoca ile karşı karşıya gelmiştik. Tüm heveslerim suya düşecekken Etem hocaya bakarak konuştu.
“Hocam Nuri hoca bizi basketbol için çağırdı ona sorabilirsiniz.”
“Bu numarayı yemem Etem bey artık geçin yerinize.”
“Hocam Fatih cama çıkmış bakın! Düşecek.”
Hoca kafasını çevirdiğinde elimden tutup hızla koşmaya başladı. Güldüğümde hoca arkamızdan seslendi
“Sizi okuldan attıracağım. Görürsünüz!”
Nefes nefese yangın merdivenlerinden inmeye başladık. İkimiz de bir süre duvara tutunarak soluklandık.
“Tekrar disipline gidicez.”
“Bir şey olmaz. Sana dokunamıyorlar.”
“Resmen beni kullanıyorsun şu an.”
Şaşkınca gözlerimi ona çevirdim. Gerçekten böyle mi düşünüyordu yani?
“Şaka yaptım salağa bak! Beni kullansan anlayacak kadar akıllıyım. Birçok insanı kullandım.”
“Korkunçsun.”
Gülümseyip gözlerini kırpıştırdı ve masum pozu vermeye çalıştı. Tatlı tatlı baktığında; sevimli, minik ve mıcırılası bir kediye benziyordu.
“Gerçekten de korkunç muyum? “
Kafamı iki yana sallayıp elimi yanaklarına götürdüm. Kaşlarını çatıp elimi ittirdi. Bunu kedi tırmalarmış gibi yaptığı için daha da sevimli olmuştu. Elimi saçlarına ve yanaklarına götürüp onu severken birden elimi ısırmasıyla elimi geriye çektim. Öyle bir ısırmıştı ki neredeyse etimi koparacaktı.
Bağırmamak için kendimi zor tuttum. Hala lanet olası boktan okulun sınırları içerisindeydik. Duvara tutunup kafasını bana çevirdi.
“Artık yakalanmadan gitsek mi diyorum?”
“İyi fikir.”
“Benim fikirlerim hep iyidir.
Onu taklit etmeye çalışarak duvara tutundum. Tırmanırken istemeden kalçasına bakmıştım. Kafasını çevirip bana baktı.
“Nereye bakıyorsun aq?”
“Pantonunun markasını merak ettim de?”
Tek kaşını kaldırdı ve sorgulayarak baktı. Sonra kafasını iki yana sallayıp demir patmaklıklara tutundu.
Parmakların üzerinden atlayarak okuldan kaçma operasyonunu başarıyla tamamlamıştık.
--
Hayy fndjkdldd
Bölüm yazmayı özlemişim 💜💙💗💜💙💗💜💙💗
Fikirlerinizi yazar mısınız??
🐜💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolandırıcı(Gay)
Short StoryAv6: Gerçekten beni o kadar aptal mı sandın? Av6: Belki de seni dolandıran aslında benimdir ;) 19.05.19