Okula geldiğimde dünü kafamdan atmaya çalışmıştım. Sınıftaki arkadaşlarımla sohbet ederek sanki bunu başarmıştım.
Kutay, Ece, Mert, Mete ve Irmak hepsi çok iyi sınıf arkadaşlarıydı tanıdığım kadarıyla. Biz konuşmaya dalmışken aklıma bodrum katı geldi. Irmak'a dönerek, "Irmak ben bodrum katını gezemedim. Şimdi diyebilirsin bodrum katı ne alaka diye. Ama ne yapayım? Merak ediyorum. Umarım şimdi bodrum katında temizlik malzemelerini görerek hayallerim suya düşmez." Irmak bana hangi insan bodrum katını gezer gibisinden bakmıştı.
"Gerçekten çok garip bir kızsın. Zaten sabahtan beri bir garipsin anlam veremiyorum. Neyse seni de böyle kabul edeceğiz artık. Ben bodrum katının yerini bile bilmiyorum bu arada ama."
"Ben biliyorum. Berke ile okulu gezerken denk gelmiştim." Irmak başı ile onayladı ve bizimkilere döndü. "Biz Ela ile bodrum kata iniyoruz. Gelmek isteyen varsa gelsin." diyerek öneride bulundu.
Mert lafa atladı, "Bodrum katı bayağıdır kullanılmıyor diye biliyorum ben. Orada böcekler falan vardır orada şimdi." diyerek bizi korkutmaya çalıştı. Mert daha çok sınıfın eğlence kaynağıydı. Fakat söylediği şey kafamı karıştırmıştı. Bayağıdır kullanılmıyor demişti. Bayağıdan kastı neydi acaba?
"Mert şu bayağıdan kastın ne?" dedim konuyu açması için. "Resmen hiç kullanılmıyor diye biliyorum ben." çok garip. Mert'in söyledikleri Berke'nin söyledikleriyle çelişiyordu. "Hadi hep birlikte inelim o zaman. Zaten dersin başlamasına daha var." dedi Kutay ve bodrum kata indik.
Merdivenlerden inerken birden hava boğuklaştı. "Burası korku filmlerini andırıyor bana." Ece gerçekten haklıydı. Burası enteresandı. Sanki nefes almak istiyormuşsun da alamıyormuşsun gibiydi.
Merdivenlerden indikten sonra bizi birden fazla odaya açılan koridor karşıladı. Duvarlarda bir sürü çizimler vardı ve gerçekten çok güzel çizimlerdi. Buranın boğuk havasına hiç yakışmıyorlardı. Belki de öğrencilerin buraya gelip yaptıkları çizimlerdir. Fakat burasının sadece üç ay temizlikten geçmediğini söylemek çok zor. Burası yıllardır temizlenmemişti. O zaman neden Berke bana böyle bir yalan söylemişti. Anlam veremiyordum.
"İmdaaat!" Ece'nin çığlığıyla hepimiz onun yanına koştuk. Ece duvardaki ve yerdeki kanlara bakıp şok içinde bağırıyordu. Ece'yi geri çekerek tüm soğukkanlılığımla kanlara doğru yaklaştım ve konuşmaya başladım.
"Burasının böyle olması hiç normal değil. Hele bu kanların bir okulun bodrum katında olması hiç hiç normal değil." anlam veremeyerek devam ettim, "Berke bana yaz tatilinden sonra temizlikten geçeceğini söylemişti. Fakat burası üç ay değil yıllardır temizlikten geçmemiş." söylediklerime anlam vermeye çalıştılar. Ama bir şey diyemediler.
"Belki de boyadır. Belki eskiden burası resim sınıfıdır. Araştırmadan teşhisi koymamalıyız bence." Mete haklıydı. Şu anda kafam çok karışıktı. "Benim duyduğumu sizde duyuyor musunuz?" dedi Ece. Ayak sesleri geliyordu. Merdivenlere doğru baktığımda birisinin bodrum kata indiğini gördüm.
Gelen kişi Berke idi. "Bizi gerçekten çok korkuttun Berke. Öyle sessiz sessiz gelinir mi?" Berke Ece'nin söylediklerini atlayarak "Sizin burada ne işiniz var?"
"Asıl bunu sana sormalı senin burada ne işin var?" dedim haklı olarak. "Senin burada olacağını tahmin ettim diyelim
"Hem sen bana buranın temizlikten geçeceğini söylemiştin. Burası temizlikten geçmiş gibi değil." birkaç saniye durdu ne diyeceğini bilemeyerek. "Öğrencilerden yanlış bilgi almışım. Baksana, burası rezalet." söyledikleri ne kadar mantıklı olsa da kafamda hep bir soru işareti olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OKULDAKİ BODRUM (ARA VERİLDİ)
Fantasy(BÖLÜMLER DÜZENLENECEK) "Bodrum katında ne oldu?" diye sorduk. Sanki söylerse her an bir şey olabilecekmiş gibi etrafına bakındı ve sıkıntılı bir şekilde nefesini verdi. "Geçmişi kurcalamayın. Çünkü olanları, değiştiremezsiniz. Eğer geçmişi kurca...
