Periler aleminde gece dünyadan bir kaç sat daha uzun sürüyordu. Lea, Dimitri'nin göğsüne yaslanmış uyumaya çalışırken bedenleri bir türlü rahat durmuyordu. Sanki ikisi de birbirlerine biraz daha dokunmak için yatma pozisyonu arıyordu. Lea biraz geriye çekilip karanlıkta Dimitri'nin gözlerini aradı. Oğlan onun uyumadığını fark ettiğinde yüzüne düşen bir kaç saçı kulağının arkasına attı ve soğuk parmaklarını yanağında gezdirdi.
Lea burada olduğu için mutluydu fakat Isaac'in sözleri de aklından çıkmıyordu. Karar verme zamanı yaklaşıyordu ve kendisi bile ne düşündüğünü, neler hissettiğinden emin değildi. Elini Dimitri'nin çıplak göğsünde gezdirdi. Hala bir takım yaralar vardı bedeninde. Lea'nın sihri yaraları tedavi etmiş olsa bile iz bırakmalarını engelleyemiyordu.
Dimitri'ye bir şekilde teşekkür etmek istiyordu. Lea yüzünden katlandığı onca şeyi düşünürsek geç bile kalmıştı.
"Neler geçiyor aklından da kıkırdıyorsun?" dedi oğlan, elinin tersiyle kızın kolunu okşuyordu. Lea o an aklından geçenleri kelimelere dökebilecek birisi değildi fakat hayli hayli gösterebilirdi. Yatakta biraz doğruldu ve oğlana alaycı bir bakış atarken üzerindeki Dimitri'nin tişörtünü çıkardı. Karanlıkta olsalar bile oğlanın karşısında sadece iç çamaşırlarıyla durmak ona garip hissettiriyordu. Dimitri ise gözlerini fal taşı misali açmıştı ve karanlıkta da iyi görebildiğii belli eden bir hayranlık fısıltısı salıverdi.
"Beni deli etmeye mi çalışıyorsun?" dedi oğlan hafif titrek bir sesle, Lea dudağını ısırıp onun üstüne çıktı. Dudakları bir kez daha birleştiğinde kız bu sefer daha kararlıydı. Parmaklarını oğlanın saçlarında gezdirirken bir yandan bedenini ona bastırıyordu. Tam geriye çekilmiş Dimitri'nin karanlıkta parlayan gözlerine bakıyordu ki ikisi de kapının aniden açılmasıyla irkildi ve Lea oğlanın üzerinden atlayıp yere kapaklandı. Işıklar aniden açıldığında içeriye girenin Leonard olduğunu fark ettiler. Oğlan sanki karşılaştığı manzara normalmiş gibi içeriye girip, yarı çıplak bir şekilde yatan Dimitri'nin yanına oturdu, Lea ne olduğunu anlamayan bakışlarla yerden onu izlerken herkes bir şey demesini bekliyordu.
"Lea biz yandık, toptan yandık yani. Katran karası kaderimiz ya, öldük bittik."
Leonard oturduğu yerde duramıyordu. Kötü bir şey olduğu her halinden belliydi. Lea yerden kalkıp yatağının yanında yerde duran kıyafetlerini aldı ve kardeşinden utanmamaya çalışarak hemen üstünü giyindi.
"Sakin ol ve ne olduğunu anlat" dedi Lea, Dimitri sinirden küplere binmiş gibi sırtını dönüp homurdandı.
"Felix olayını hatırlıyorsundur, annem senin onunla evlenmeni istiyordu. Şimdi bir de Alma ailesinden Felicita çıktı başımıza, beni de evlendirmek istiyorlar."
Yatakta bir oraya bir buraya sallanıyordu. Evlenme mevzusunu duyunca Dimitri de yatakta doğrulmuştu.
"Onu paramparça edebilirim" dedi sinirle, Lea güldü, "Alınma Dimitri ama Felix seni biraz aşar."
Dimitri istemese de bozulmuş bir şekilde kafa salladı. Yataktan kalktı ve üzerine bir şeyler geçirerek odadan çıktı.
Lea şu an sinirli olmasını anlayabiliyordu fakat elindeki sorunu halletmeliydi.
"Durum çok çirkin bir hal alıyor, evlenirsek bir daha asla bu alemden çıkamayız." dedi sert bir tonla.
"Lea, ben o bücür yaratıkla evlenmek istemiyorum. Hem, benim hoşlandığım başka birisi olabilir, yani belki vardır."
Lea kardeşini şüpheleyen bakışlarla süzdü, "Son günlerde Isaac ile baya iyi arkadaş oldunuz" dedi kıkırdayarak, Leonard sanki söylenmemesi gereken bir şey söylemiş gibi atağa geçti, "Başımızdaki derde bak senin söylediklerine bak ya!" dedi hızla ayağa kalkarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğaüstü Oda Arkadaşlarım
FantasyPeriler aleminden kaçtıktan sonra sonunda normal bir hayat yaşama fırsatı bulan Leah, kazandığı üniversitenin öğrenci evindeki oda arkadaşlarının pek de normal olmadığını keşfettiğinde bu yılın oldukça farklı geçeceğini anlamıştır. Birbirlerinin doğ...