2.Bölüm

183 10 2
                                    

     Elimdeki gazeteyle koltuğa attım kendimi. Sabahtan beri aynı haberi okuyordum. Televizyonda ve internette yeni bir bilgi yoktu. Salvatore’lar böyle değil miydi zaten? Her şeyi gizli kapaklı yaparlardı. O meşhur soyadlarına bir zarar gelmesin aman! Oğlun öldü be adam! Adli tıpa bile Damon gitmiş. Stefan ölmüş olamaz, olmamalı. Bu kadar basit olamazdı ölümü.

         Yapma Elena, onun hiçbir suçu yok diyorum kendime. Hem onu sevmiştin. Sevmiştim, değil mi? O barda tanıştığımızda nereden bilebilirdim onun da bir Salvatore olduğunu? Evimizi yakan, anne ve babamı öldüren adamın oğlu olduğunu… Jenna’ya da kıymışlardı, ona ve daha doğmamış bebeğine… Stefan. Senin hiçbir suçun yoktu. Yaptıklarımı hak etmedin. Ne sen ne de Damon. Ama ben… Ben de bunları hak etmedim ki. Kader, modern Romeo-Juliet masalını yaşamamız için bizleri bir araya getirmişti. Birbirlerine düşman aileler. Ama orada tek Romeo vardı.

******
         Yanımda yatan adama baktım. Kendinden geçmiş görünüyordu şehvetin etkisiyle. Elimle çıplak göğsüne dokundum. Nefesimi kontrol ederek konuşmaya başladım. Etrafa göz gezdirdim.
-Odan büyükmüş. Yatağın da çok güzel.

      Stefan kıkırdadı. Ona doğru biraz daha sokuldum. Saçlarımla oynamaya başladı. Bu çocukta beni çeken bir şey vardı. Kafamı göğsüne yasladım, onun kolu da belime sarılıydı.
-Tek mi yaşıyorsun?
   -Sayılır.
-Yetişkin bir erkeksin. Kendi evin var. Rahat rahat eve kız atabiliyorsundur. 

    Gülmeye başladı. Belimdeki kolunu gevşettim birazcık. Kulağıma doğru eğildi ve fısıldadı.  “Buraya, evime getirdiğim ilk kızsın.”
-Ciddi olamazsın.
   -Buraya daha yeni taşındım.

      Stefan’ın kafasına yastık geçirdim. O da beni yakalamaya çalışıyordu. Üstüme düştü ve beni şehvetle öpmeye başladı. Elleri kalçalarımdaydı. Onu istiyordum ama ittirdim. Boynuma bir öpücük kondurdu. “İstemiyor musun?” Cevap vermedim. Boynumdan aşağıya doğru ilerleyerek öpmeye başladı. “Ya bunu?” Sesinde davetkar bir ton vardı. Ben dudaklarına yapıştım bu sefer. O kısa bir süre sonra geri çekildi. “Son bir şey.” Nefesimi düzenlemeye çalışarak konuştum.
-Ne oldu?
   -Seninle ilk karşılaşmamız var ya. Böyle tuhaf saçların, makyajın vardı.
-Tuhaf?
   -Çirkin mi demeliydim?
-Stefan!
   -Tamam, niye öyleydin? Kabul et şu kafayı çekmiş ergenler gibiydin.

      Gülerek cevap verdim. “Kardeşim değişik insanlarla takılıyor. Onu takip ediyordum. Onların arasında dikkat çekmemek için onlar gibi oldum.” Gülümseyerek dudaklarıma kapandı.

******

       Kapı çalıyordu. Oflayarak kapıya gittim. Delikten baktım, Caroline gelmişti. Buraya gelmemesi gerekirdi. Haberi görmüş olmalıydı. Kapıyı açtım. Beni özlediğini belli edercesine bakıyordu.
-Öyle bakma Caroline. Boynuna atlamayacağım. Senin aksine ben hiç özlemedim.

      Umursamaz tavırlarımla içeri geçtim. O da kapıyı kapatıp peşimden geldi. Söyleniyordu. “İnsan nezaketen hoş geldin der. Ne ara bu kadar kaba oldun sen?” Sinirli bakışlarımı ona yönelttim. “Sana buraya gelmemeni kaç kere söyledim? Kovmam mı gerekiyor?” Caroline ellerimi tuttu. “Ne dersen de ben hiçbir yere gitmiyorum. Ben senin arkadaşınım. Tek arkadaşın.”
-Yoksa sen de mi gidersin Bonnie gibi?

   Gözlerim dolmuştu. Caroline’ın elini saçlarımda hissettim. “Gördün mü haberleri?” Evet, gördüm dedi sadece.
-Sence gerçekten ölmüş müdür?
     -Bilmiyorum Elena. Ben de seninle bunu konuşmak için geldim. Her zaman yanındayım, bunu unutma. Ama…
-Ne aması? Korktun değil mi? Benim korkaklara ihtiyacım yok.
     -Bunu bir kere yaptın. Neler olduğunu biliyorsun. Aynı silahı iki kere kullanamazsın. Senden şüphelenirler.
-Beni öldü sanıyorlar. 
     -Ya Jeremy?
-O güvende. John ile konuştum. Amcalık görevini yapsın biraz.
     
   Bağdaş kurmuştu şimdi. Eski günlerdeki pijama partilerini hatırladım birden. Caroline konuşmaya başladı. “Sen de mi hatırladın?”
-Nasıl unuturum? Sen, ben ve Bonnie. Bütün gece uyumazdık.
     -Bir gün yeniden bir arada olacağız. Bonnie de seni affedecek.
- Sence nasıl olacak bu? Her şey bu kadar karmaşıkken... Ben nasıl kendimi affedeceğim peki? Birinin ölümüne sebep oldum Caroline. Bilerek, isteyerek.
    -Logan pisliği insan bile sayılmazdı. Boş versene. Hem sen mi dedin ona intihar et diye?
-İyi ki varsın Caroline. İyi ki yanımdasın.

İntikam AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin