Vatan Sağolsun

Daima Hazır

Söz konusu vatanımsa daima hazırım kardeşim.

****
Gökhan Yüzbaşı saatler sonra ameliyathaneden çıkmıştı. Zamanında müdahale edildiği için durumu iyidi eğer geç kalınmış olsaydı enfeksiyon kapabilirdi. Gökhan Yüzbaşı'nı normal odaya aldılar. Hatice Hanım, oğlunun yanına gitti baş ucuna oturup elini tuttu.
Hastanenin önüne iniş yapan helikopterden önce Selçuk indi. 'sedye' diye bağırdı. Sedye ile gelen hasta bakıcıları, Gaye'yi sedyeye yatırdılar. Selçuk peşlerinden koştu. Hastane girişinde bulunan meraklı kalabalık durmuş Gaye'nin arkasından bakıyordu.

Yaşar Albay kendini düne göre iyi hissediyordu. Telefonunu yanı başında duran komodinden alıp, karargâhı aradı. Öykü Astsubay çalan telefonu açtı.

"Özel Kuvvetler Komutanlığı," diyen Öykü Astsubay karşıdan gelen ses ile ayağa kalktı.

"Albay Yaşar Çelik." Öykü Astsubay derin bir nefes aldı. Korktuğu soruyu sormaması için dua etti ama Komutanı tam da korktuğu soruyu sordu.

"Kızım, Ayla Yüzbaşı ve Gaye Üsteğmen gizli görevden geldi mi?" Öykü Astsubay ne diyeceğini bilemiyordu. Telefonun diğer ucunda fazla sessiz kalan Öykü Astsubay ile bir şeylerin ters gittiğini anlayan Yaşar Albay yerinden doğruldu.

"Ters giden bir şeyler mi var?" diye sordu. Sesi endişeliydi. Öykü Astsubay gözlerini kapatıp açtı.

"Yok Komutanım, Ayla Yüzbaşı ve Gaye Üsteğmen daha görevden gelmediler," dedi. O sırada içeriye giren Ahmet Yarbay, Yaşar Albay'ın duymaması gereken o sözü söyledi.

"Kızım, Gaye Üsteğmen hastaneye getirilmiş mi?" Yaşar Albay, Ahmet Yarbay'ın sesini duyunca yataktan fırladı. Ani kalkışı ile dikişleri sızlasa da derin bir nefes aldı.

"Kızıma ne oldu?" diye bağırdı. Öykü Astsubay, Ahmet Yarbay'a baktı.

"Komutanım, Çelik Albay," dedi. Ahmet Yarbay elini uzattı. Öykü Astsubay telefonu Ahmet Yarbay'a verdi.

"Bir şey desene kızıma ne oldu?" diye bağıran Yaşar Albay gittikçe öfkeleniyordu.

"Albay'ım önce bir sakin ol," dedi. Yaşar Albay hazır ola geçip sakin tutmaya çalışan sesi ile Öykü Astsubay'a sorduğu soruyu sordu.

"Gaye Üsteğmen girdiği çatışmada yaralandı Albay'ım," dedi.

"Ayla iyi mi," diye çaresizce sordu. Ahmet Yarbay derin bir nefes aldı. Ne diyecekti şimdi, Hangi söz teselli olurdu?

Ayla Yüzbaşı kapattığı gözlerini açtığında Şivan'ın kolunu tutarak arka kapıdan kaçtığını gördü. Kaçarken iki koruyucuyu yaralamıştı. Köy koruyucuları içeriye girince Ayla Yüzbaşı'nın yanına geldiler. Zincirlere ateş edip, Ayla'nın zincirlerden kurtulmasını sağladılar. Ayla Yüzbaşı tutulan boynunu tuttu.

"Silahı bana ver," dedi. Otuz dokuz yaşlarında olan, kır saçlı, ela gözlü koruyucu silahını Ayla Yüzbaşı'na verdi. Ayla Yüzbaşı arka kapıya doğru koştu. Yerde yaralı yatan koruyuculara baktı. Koruyucuların biri bacağından yaralanmıştı, diğeri de omzundan yaralanmıştı.

"İyi misiniz?" diye sordu. Koruyucular başlarını salladı. Omzundan yaralanan koruyucunun durumu iç açıcı görünmese de onları bırakıp, Şivan'ın peşinden gitti. Yere damlayan kan damlalarına bakarak ilerledi.

Ameliyathaneden çıkan Doktor ile Selçuk Astsubay, Doktor'un karşısına geçti. Doktor, genç adama tebessüm ederek baktı.

"Komutanım nasıl Doktor?" Selçuk Astsubay'ın sesi titremişti, Gaye Üsteğmen'in çok kan kaybettiğini gözleri ile görmüştü.