Birisi kulağımın dibinde bağırıyor
-İyimisiniz
-Allahım ne yapacağım
-Ambulans yok mu
Başımı zar zor kaldırdım off niye kulağımın dibinde bağırıyorsun? hâlâ daha açamamıştım gözlerimi ,Başımı kaldırdığımda uzun boylu,saçları alnına dökülmüş,beyaz tenli,üzerimde gökyüzü mavisini anımsatan bir beyfendi duruyodu. Şaşkın ve endişeli gözlerle bana bakıyor
-Çok şükür iyimisiniz?
-Haa ne (uzun zamandır kimse bana iyimisin dememişti bir anda garipsedim)
Evet iyiyim
-Bir anda bayıldınız falan zannettim
Burada tek başınıza ne yapıyorsunuz hava soğuk ve kiyafetleriniz ıslak hasta olucaksiniz.
Hiçbirşey söyleyemedim çünkü şaşkındım ne olduğunu anlamam birkaç saniye sürdü sadece evet demekle yetindim.
Elinde bir kahve vardı evi buraya yakinmiydi yada buralarda bir kafe mi vardı? Elindeki kahveyi bana verdi
-buyrun üşümüş olmalısınız belki bu kahve birazcık olsun içinizi ısıtır.
Şaşırmıştım cunki bir insan neden elinde kahveyle gezsinki
-tesekkur ederim,size bu borcumu nasıl ödeyebilirim?
-ne borcu ben borç falan bilmiyorum diyerek tebessüm etti
-hava kararmaya başlamıştı artık gitmeliyim dedim yavaşça eşyalarımı topladım ve oradan ayrıldım ayrılırken sanki bana birşey söyleyecek ama söyleyemiyor gibiydi.Ne tuhaf bir gün...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi gece
RomanceO doğdugu zaman gökyüzünde parlayan dolunay ve yıldızlar mucizenin habercisiydiler... Bir efsanenin gerçek olmasiyla başlayan aşktı bu biraz hüzünlü biraz eğlenceli....