Darling || Taegguk

🍷

Jeon Jeongguk, gökteki yıldızlar kadar özgür olduğu bu gecede, üç yıldır hayalini kurduğu şeyi yapıyordu.

Havada hafif bir esinti vardı. Uzerindeki tişört onu üşütse bile sevgilisinin beline doladığı elleri içini ısıtıyordu.

"Bu bizim son gecemiz olsun mu, güzelim?"

Jeongguk, duyduğu cümleyle kaslarını çatmış, ela gözlerini her baktığında huzur bulduğu gözlerin sahibine çevirmişti.

Üç yıl önce ailesinin kendisini zorla getirdiği hastandaki ilk okuduğu kitaptaki çocuk geldi aklına. Sevgilisi ne çok benziyordu o çocuğa...

"Olsun, sevgilim"

Taehyung, sevgilisinin parmaklarını parmaklarına kenetlerken Jeongguk'u ayağa kaldırmış, dar sokakta koşmaya başlamıştı.

Jeongguk, çıplak ayağına batan taşları umursamadan sevgilisinin kendisimi yönlendirmesine izin veriyordu. Büyük,
mor evin önünde durunca sevgilimin kendisine yönelttiği soru ile kaşlarını çatmıştı.

"Bu evi hatırlıyor musunuz?"

Jeongguk, çocukluğunun geçtiği nı evi elbette hatırlıyordu fakat sevgilisinin bilmesine çok şaşırmıştı. Kafasını hızla salladı.

"Sen bu evi nereden biliyorsun?"

"Senin ile ilgili her şeyi bildiğini söylemiştim, güzelim."

"Peki birada nefes yapacağız, Taehyung." Elleriyle ışıkları yanan evi göstermişti. "Burası artık başkalarının evi, benim değil"

"Ölmeden önce Yoohyeon'u görmek istersin diye düşünmüştüm."

"Haklısın... Sen burada bekle ben geleceğim."

Jeongguk, büyük evin kapısını çaldığında kapıyı açan genç kızın zayıf bedenini sarmasına izin vermişti.

"Seni çok özledim, Jeongguk..."

"Ben de sani çok özledim, Yoohyeon. Ama şu an nefes alamıyorum."

Yoohyeon, gördüğü manzarayla kaşlarını çatmıştı.

"Sen hastaneden mi kaçtın, Jeongguk? Dizlerin kanamış."

"Hayır, Yoohyeon. Sadace saklambaç oynuyorduk ve ben o sürede seninle görüşmek istedim, hepsi bu"

Genç kız anlayışla gülümserken Jeongguk'a tekrar sarılmıştı. Jeongguk, bu kızı seviyordu. Belki ailesi ona iftira atıp akıl ve ruh sağlığı hastanesine tıkmasaydı şu an da dünyalar güzeli bir kış kardeşi olabilirdi.

"Sani bu bafta ziyarete gelemedicunku sinav haftandı, özür dilerim Jeongguk. Ama yarin gelecektim yanına."

İyi ki, diye düşündü Jeongguk, iyi ki sevgilimi dinlemişim.

"Sorun değil, Yoohyeon. Yoğun olduğunu düşündüğüm için ben geldim zaten. Ama çocukları bekletmesem iyi olacak."

"Peki, yarın geleceğim."

Jeongguk, gülümsemeye çalışarak arkadaşından ayrılmış, sevgilisine doğru yürümüştü.

Az önce en değer verdiği ikinci insan ile veda konuşması yapmıştı fakat Yoohyeon'un bundan haberi yoktu. Taehyung'un yanına vardığında hüzünle söze girmişti.

"Şimdi ne yapacağız?"

"Na yapalım?"

Sokak lambasının aydınlattığı kaldırımı gösterirken sevgilsine sokuldu Jeongguk.

"Oturalım."

Dar kaldırım taşına otururken sevgilisinun dizine yatmış, ellerini saçlarına daldırmıştı Jeongguk.

"Korkuyor musun, güzelim?"

"Ölmekten korkuyorum, sevgilim."

"Ölmekten korkma, Jeongguk. Önce biraz canın yanacak ama insnaların sana hissettirdikleri ağır geldiği için öldükten sonra mutlu olacaksın. Sen fa ben insanların çok çok üstünde mutlu olacağız." Taehyung, sevgilisinin ince bileklerini avucu arasına almış, kızarıklığa dudağını bastırmıştı. "Pamuk şekerlerden evimiz olacak.  Sana en sevdiğin çiçekten taç yapacağım ve o tacı  senden sonra kızımız takacak. Bileklerinde de artık hastane yüzünden takmak zorunda kaldığın bilekeliğin izi olmayacak."

"O zaman hemen ölelim, sevgilim."

Taehyung, tebessüm ederken sevgilisiyle uçuruma doğru yürümeye başlamıştı.

"Şimdi ruhumuz göklere yükselecek, orada kabuklarımızdan kurtulup tek ruh olacağız. Belki orada da ölme vaktimiz geldiğinde sevgi olup gökyüzüne yağarız..." 

Jeongguk, heyecanla konuşurken  uçurumun üçünde durmuştu. Sevgilisinin elleri hala ellerine kenetliyken kendisine eşsiz gülümsemesin sunan sevgilisine son kez gülümsemiş, Taehyung'un sol eline sesli bir öpücük bırakmıştı.

Ve bedenini hiç kimsenin olmadığı kayalıklardan atarken hiçbir şeyi umursamıyordu. Çünlü havada kuş gibi süzülürken bile canından çok sevdiği sevgilisi yanındaydı.

"Dün gece Ruh ve Akıl sağlığı hastanesinden kaçan 20 yaşındaki şizofreni hastası J.J bunun saat beş sularında tek başına gittiği uçurumdan düşerek ölmüştür. Bu ölümün cinayet mi yoksa intihar mı olduğu henüz bilinmiyor. Sıradaki haber..."

Hi guys!