🌷3🌷

3.3K 232 210
                                    

"Doğrusu dünyaya hiç ayak uydurduğum olmamıştı.

Hep yalnız olduğumdan aşkın ne demek olduğunu,

 ..Unutalı çok oldu.

Artık o umut dolu aşk şarkılarını dinleyemiyorum." BigBang-Loser

***
'Ben seni 3000 kez seviyorum.' Yine aynı sahne geldiğinde göz yaşlarına engel olamamıştın. Yanındaki peçete kutusundan bir peçete çekip göz yaşlarını ve akan burnunu sildin.

7/24 hizmet veren bir kitap kafede çalışıyordun ve bu gece nöbet sen ve arkadaşındaydı. Arkadaşın müşterisi olan odalara servise gitmişken sen kulaklığını takmış Endgame'i bilmem kaçıncı kez baştan izliyordun.

"Ne olurdu sanki Tony Stark ölmeseydi? Daha hayaline bile doyamamıştı." Kendi kendine konuşup burnunu çekmeye devam ederken ağlama krizin yüzünden daha önce bir iki kere de olduğu gibi filmin devamını takip edememiş ve kapatmıştın.

Titrek bir nefes alıp kulaklığını çıkarttın ve kendine gelmeye çalıştın. Neyseki gece vakti düzenli müşteriler dışında buraya pek gelen olmuyordu.

Bir kaç yazdır tatilde burada çalışmaya başlamıştın. Sahibi orta yaşlarda tatlı bir kadındı. Kafe'yi dönemden döneme tekrar dizayn ederken sürekli size danışıp fikir alışverişinde bulunurdu. Gençlerin sevip kitap okumak için vakit geçirebileceği rahat bir yer olmasını istiyordu.

Raflardaki çoğu kitabı kendi ellerinle seçmiş ve yerleştirmiştin. Kafenin çoğu yerinde senin de emeğin vardı. O yüzden buradan bir türlü kopamıyordun.

Akan göz yaşlarını şöyle bir silip ayaklandın ve sipariş ışığı yanan oda olup olmadığına bakındın. Bütün işi arkadaşına yükleyemezdin sonuçta.

***
Jiyong, gecenin zifiri karanlığında sokaklarda yürürken canlı ve renkli gece hayatından tamamen kendini soyutlamıştı.

Kafasında şapkası ve ağzında da maskesi takılıydı. Askerden döneli çok olmamıştı fakat herkes başına çoktan üşüşmüştü ve Jiyong boğuluyordu. Zaten askerdeyken bile rahat edememişti.

Geçmişte yaşanan hatalar hiç peşini bırakmamıştı. Üyelerini koruyamamak şöyle dursun Jiyong kendi hatalarıyla zaten iyi bir lider olamamıştı. Insanların onu sevmemesine bazen çok hak veriyordu.

Seungri'nin skandalında da ilk akla gelen onun ve SeungHyun'un hataları olmamış mıydı? Jiyong iyi bir örnek olmayarak en büyük hatayı yapmıştı.

Gerçi o aptal çocuğa defalarca kez çevresindeki insanlara dikkat etmesi gerektiğini, yanlış bir şey yapıp geri dönülmez bir yola girmemesini söylemişti fakat o dinlemiş miydi? Hayır. Seungri her ne kadar samimi, söz dinleyen, yüzünüze gülen bir insan olsa da aslında saman altından su yürütürdü. Jiyong bunu her zaman biliyordu fakat ne yaparsa yapsın dik başlı o çocukla baş edememişti.

Grubuna dağıldı gözüyle bakılıyordu, şirketi sorumsuzlar topluluğuydu ve şirketteki küçüklerini korumak için şu an elinden hiç bir şey gelmiyordu. Küçüğü HanBin saçma bir şekilde olaya karıştırılmış ve suçlanmıştı. Kim bilir çocuk ne kadar korkmuştu. Lanet olası piç kurusu Yang kendi pisliklerini örtmek için sesini bile çıkarmayıp HanBin'in yem edilmesine sesini çıkarmamıştı.

Jiyong gerçekten boğuluyordu.

Sevilmeye değer biri değildi, yalnızdı ve beceriksizin tekiydi.

Bıkkın bir nefes verip sol yanına hafifçe döndüğünde takip edildiğini fark etmişti. Lanet sasaenglerden ikisi yine peşindeydi. Evden dışarı adım bile atamıyordu.

3000 Kez [Kwon Jiyong OC]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin