«00:00-01:01» Kısıtlı Süre

264 45 13
                                    

Dehşete düşmüştü. O gerçekten bir yansıma mıydı? Bu da demek oluyor ki bütün aynalara girebiliyor muydu? Yani bütün kasabanın aynalarında dolaşabilir miydi? Fakat böyle bir şeyin olması imkansızdı bütün Dünya'daki aynalarda dolaşsa da adını öğrenebileceği bir yer yoktu. Aklına gelen diğer şeyle ne hissedeceğini bilemedi. Bir yansımaysa ve adını biliyorsa onu da izleyebilirdi. Yani bunca zaman onunla beraber mi yaşıyordu? O zaman Namjoon neden onunla karşılaşmamıştı? Bir dakika. O zaman o yüz de o gözler de ona aitti. Yani o gerçekten bu evdeki aynalarda takılı mı kalmıştı? Kasabadaki herkes evin lanetli olduğu gerçeğini kabullenmiş olsa da asıl lanetli olan...

"Aynalar mı? Ama nasıl? Hepsine baktım. Teker teker inceledim. Eğer aynalar da olsaydı onu görmüş olmaz mıydım? Onu fark etmem gerekiyordu. Oysa gündüz fark edebilmiştim. Neredesin Kim? Neredesin? Nerede?!"

Bir cevaba ulaşamamış olmak onu delirtiyordu. Bütün her şeyi düşünmüştü. Tek çıkar yol aynalardı. Evdeki aynalar da malumdu. Hepsi bu kadardı. Ama... Eğer bir yansımaysa sadece bir ayna da olabilirdi. O zaman neden evdeki tüm aynalarda aynı ses yankılanıyordu? Sesten başka hiç bir şey de yoktu üstelik

"Bir dakika... Koridor!"

Hızla yerinden doğruldu ve merdivenlerden dikkatli bir şekilde inerek tekrardan koridorun başına geldi. Evet hala kara bulutlarla kaplı görünümü veriyorlardı ve hala da büyük bir ses buradan geliyordu. Üstelik artık ağlıyordu da. Korktuğu bir gerçekti fakat belki de biraz sonra çığlıklar dinecekti. Süresi kısıtlıydı. Bulmak isterse eğer acele etmeliydi. Derin nefesler alarak koridorun ışıklarını açtı. Yavaş adımlarla koridorun sonuna geldi. Hala bir şey yoktu. Hala boştu. Arkasına döndü ve aynalara yaklaştı. Tereddütlü bir şekilde aynaya dokundu. Sanki dokunduğu soğuk bir yüzey değil de gerçekten de gökyüzüydü. Fakat bu sadece bir histi. Çünkü eli normal bir duvara dokunuyor gibi duruyordu. Ama gerçekten de hiçte böyle hissetmiyordu. Buradan bir şey çıkmamıştı. Gerçekten o neredeydi? Sinirli adımlarla koridordan çıktı. Merdiven basamaklarını hızlı adımlarla geçti. Sinirlenmişti. Hiç bir sonuca varamamaktan gerçekten sinirlenmişti

"Tek istediğin yardım yardım YARDIM! GÖREMEDİĞİM BİR ŞEYE YARDIM EDEMEM ANLA ARTIK ŞUNU!"

Öfkeyle soluyarak odasına gitti ve kapıyı çarptı. Işıkları yaktı ve sinirle bakan gözleri aynaya takıldı. Sadece ses, sadece çığlık. Neden hiç bir yerde yoktu! Yansıma da olsa bir görünüme sahip olması gerekti. Gözlerini saate çevirdi. 00:58'i gösteriyordu saat. Hızlı adımlarla yatağına oturdu. Ne yapacaktı ki?! "Keşke yardım istediği gibi yardımı nasıl yapacağımızı da söylese!" diye düşündü. Bir süre sadece oturmuştu. Fakat bir iki dakika sonra çığlıklar tekrar kesildi. Başta önemsemedi ama kısa bir süre sonra şaşkınlıkla saate baktı saat 1'e gelmişti. Huzursuzca kıpırdandı. Sabırsız bir şekilde bekledi bekledi bekledi ve saat 01:01'i gösterdiğinde yumruklama sesleri kesildi. İlk günü düşündü. Çığlıklar 00:00'da başlamış ardından bir dakikaya yakın bir süre sonra yumruklanma sesleri gelmişti. Ya da bir dakika sonra. Bu da demek oluyor ki

"Yardım istemek için kısıtlı süresi var"

The Cursed MirrorsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin