¥..KALBİMİN KARASI...¥
●●
"Nazlı, hadi kızım gel artık. Yemek hazır deden seni bekliyor"
Annesine "Tamam anne geliyorum" diye seslenen Nazlı, her zaman ki gibi atının samanını ve suyunu veriyordu.
"Önce kara kızımın karnının doyması lazım. Değil mi kara kızım"dedi atını okşayarak.Kadın ise söylenerek sofrayı hazırlamaya devam etti.
"Bu kızın atlara olan tutkusunu anlıyamıyorum dede" dedi yanındaki yaşlı adama.
"Dağ başında onlardan başka arkadaşımı vardı kızım.
Onlarla beraber büyüdü Nazlı'm.""Derslerine bu kadar ilgi göstemiyor dede.
Kızımın başarılı kendine güvenen güçlü bir kız olmasını istiyorum.""Kızım zaten başarılı benim kızım.
Yarım dönemi kaldı. Üniversite bitecek.
Kızın artık ziraat mühendisi sayılır.""Çok şükür dede, çok şükür.
Bu günleri gördüm ya.
Başka ne isterim bu hayattan?
Kızımın başarılı olması tek isteğimdi.""İstediğin oldu güzel kızım üzülme artık.
O kadar çektiğin sıkıntılardan acılardan sonra nihayet istediğin oldu. Nazlı, büyüdü koca kız oldu.
Bundan sonra da sana layık bir evlat olacak bundan emin olabilirsin."
"Biliyorum dedem biliyorum.
Nazlım beni hiç bir zaman yanıltmadı. Yanıltmaz da Bundan eminim"Nazlı, her zaman ki gibi, cıvıl cıvı sesiyle girdi içeri.
"Yemekte ne var sultanım?" dedi masaya doğru yürürken."
"Allah ne verdiyse kuzum. Gel hadi otur"
Nazlı, önce annesini sonrada büyük dedesini öpüp sofraya oturdu.Hep beraber annesinin kızına özel yaptığı karnı yarık ve pilavı yemeğe başladılar.
Bir taraftan yemeklerini yerken,
Nazlı, dedesiyle koyu bir sohbete dalmıştı bile.
Dede torun sohbet ederken
Irmak, geçmişte ki günlerine gitti.
Kızını bu yaşa getirinceye kadar çok sıkıntılar çekmişti kadın.Evinden ayrıldığında hamile olduğunu bilmiyordu.
Bir an önce buralardan uzaklaşmayı çok istiyordu.
Tek çaresi Hamza dedesinin yanına gitmekti.
Annesi, babasıyla kaçarak evlenmişti. Bu yüzden dedesi yıllardır annesiyle konuşmuyordu. Zavallı anneciği babasına hasret ölmüştü.
Hamza dedesinin kendi kasabasından çokta uzak olmayan evine vardığında hiçde sıcak karşılanmamıştı.
Yaşlı adam,Irmak'ı kabul etmek istememişti.
Irmak'ın başka gidecek yeri, sığınacak kimsesi yoktu.
Dedesi onu istemese de, o dedesinin kapısından ayrılmadı.
Nereye gidebilirdi ki kız? Onun için tek güvenli yer dedesinin yanıydı.
Günlerce dedesinin onu kabul etmesini bekledi.
Yaşlı adamın kapısında yattı. Hiç bir yere ayrılmadı.
Irmak, bir kaç gün sonra açlığa ve susuzluğa daha fazla dayanamamıştı. Oracıkta bayılan kızı dedesi mecburen evine almıştı
Irmak'ın dedesi Hamza, aksi bir adamdı. Ona bir şeyi kabul ettirmek imkansız gibi bir şeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBIMIN KARASI (TAMAMLANDI)
Ficción GeneralKaranlık bir geceden kara bir leke bırakan adamdan hediye....