yolcu.....

841 31 4
                                    

Simsiyah bir gecenin ortasında yapayalnız dı....Bir bilinmezliğe yolculuk ediyordu.....Yüreği, bedeni üşüyordu...Dizlerinin üstündeki kınalı ellerine baktı genç  kız.Usulca oturduğu yerden kalktı ve pencereye yöneldi.Tüm odayı iri mavi gözleri ile süzdü özleyecekti burayı , özlemeliydide.....
Kapının tıklatılmasıyla zihnindekiler uçup gitti.Hemen arkasında açılan kapıda duran yengesine baktı. Birseyler söylemek istiyordu fakat söylenecek sözler tükenmiş gibiydi.Kendisine doğru gelen yengesinin kollarına atıldı.Saatlerdir gözbebeklerinde asılı duran gözyaşları usulca yengesinin omuzunu ıslattı.Yengesi şefkatle genç kızın başını oksarken fısıldadı:
-Yola çıkmalısınız artık Rabia.
Gecenin karanlığını bıçak gibi delen bu sözler Rabia'nın yüreğini paramparça etti.Gitmek mi kolaydı yoksa kalmak mı?İkiside onun vuslatıydı.Hayallerinin bittiği tüm hayatının koca bir yalandan ibaret olduğunun vuslatı...Başını kaldırdı yerde duran küçük valizinin kulpunu tuttu. Ağir adimlarla dışarı çıktı.... Bahçede onu süzen gözlere aldırmadan kapının önünde duran ayakkabılarını giydi.
Başına yerden kaldırmadan sedirde oturan babasına yaklaştı.Usulca eğilip uzatılan eli öptü.Boğazına batan dikenlerle"Hakkını helal et baba...."diyebildi.Hemen yanında annesinin yerinde duran kadının  uzattığı eli öptü.Sedirin yanında ayakta duran kardeşlerine baktı.Gözlerinden firar eden yaşlarla tek tek sarıldı kardeşlerine...Göşyaşlarına tercüman olmuştu zifiri karanlık geceye... Arkasında duran babasının gür sesiyle irkildi.
-Yolun açık olsun .....
Rabia kapının önünde duran arabaya baktı.Babası artık "git" diyordu... Gitmek zordu yıllarca sevilmemek daha zordu....Belki annesi olsaydı,yaşanan daha güzel günleri olacaktı.Annesi yüreğine koca bir yara açan annesi....Onun yükünü yıllarca sırtında kamburu gibi taşımıştı.Ve şimdi onun için bir bilinmezliğe yolculuk ediyordu.....

KALBİM AVUÇLARINDA TİTRERKENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin