beş

2.5K 297 139
                                    


jennie
jisoo
lütfen bak lütfen

jennie, jisoo'ya yaptığı kaş göz hareketlerinden mesajını almasını ummuştu ama attığı mesaj tek tik bile olmamıştı. chaeyoung ile daha fazla sıra arkadaşı olmak istemiyordu ve yardım edebilecek tek kişi en yakın arkadaşıydı.

jisoo
ne oldu

jennie
OH BE
ANLAMADIN SANDIM

jisoo
anladım da... biyoloji dersindeyiz ve telefonumu ikinciye yakalatırsam bir daha geri alamam
ne istiyorsun

jennie
jisoo lütfen
chaeyoung'ı yanımdan al bi şekilde

jisoo
bi şey mi yaptı

jennie
sen haklıydın
bu kız bi ruh hastası

jisoo
noluyo olum
bugüne kadar sıkıntı çıkarmamıştın hiç

jennie
bilmiyormuşsun gibi konuşman..

jisoo
....
bak
pek bir yardımım dokunabilir mi bilmiyorum

jennie
JISOO

jisoo
TAMAM BE ÜF
deneyeceğim
ama söz veremem

jennie
lütfen dene

jennie, telefonunu çantasına yeniden yerleştirdi ve derse odaklanmaya çalıştı; ama aklında dolanan düşüncüler pek de yardımcı olmuyordu.

jennie sıkkınlıkla tuttuğu nefesini verdi. jisoo'nun konuşmasının etkili olmayacağını biliyordu. bunu kendisi halletmeliydi.

"chaeyoung?" uzun olan gözlerini tahtadan ayırıp jennie'ye çevirdi. "evet?"

"bak, yanlış anlama ama.." chaeyoung tedirginlikle elini jennie'nin omzuna koydu ve kendini kıza daha çok yaklaştırdı. "bir sorun mu var?"

"bir süre jisoo ile oturmak istiyorum." chaeyoung, elini jennie'den çekerken kaşları da çatılmıştı. "yanlış bir şey mi yaptım?"

"hayır, sadece şu sıralar yanında olmak istiyorum. anlarsın ya.. pek iyi şeyler yaşamıyor." jennie bir kez daha yalan söylemek zorunda olduğu için çok kötü hissediyordu.

chaeyoung zorla gülümsedi. "peki, nasıl istersen."

chaeyoung ders boyunca bir daha jennie'ye bakmamıştı bile. jennie onun sinirlendiğini hissediyordu.

zil çaldığında chaeyoung hiçbir şey demeden çantasını topladı ve jisoo'nun yerine geçti. jisoo da jennie'nin yanına oturmuştu. "halletmişsin."

jennie sağ eliyle alnını kapattı. "sikicek beni."

jisoo bir şey diyeceği sırada kapıdan giren kişiyle susmuştu. uzun kız utangaç bir şekilde jisoo'nun yanına ilerledi.

"soru sormaya geldim de." jisoo yana kayıp kıza oturması için yer açtı; ama soruyu gördüğünde dehşete düşmüştü. "lisa ben tarihten anlıyorum, kimyadan değil."

lisa hayal kırıklığına uğramıştı. teşekkür edip kalkacağı sırada jennie'nin sesi onu durdurdu. "belki ben yardımcı olabilirim."

jennie'nin kimyası gerçekten iyiydi. yardımcı olabilirdi, tabii ellerinin titremesini engelleyebilirse.

lisa'nın 2 ders boyunca uğraştığı soruyu jennie 3 dakika içinde çözünce lisa şoka girdi. "gerçekten çözümü bu kadar kısa mıymış?"

jennie kafasını salladı. "nötron ve proton sayısının toplamı kütle numarasını verir. çok basit bir denklem aslında." lisa'nın anlamasını umuyordu çünkü eğer onunla birkaç dakika daha aynı ortamda kalırsa bayılacaktı.

lisa kafasını olumlu anlamda salladı ve "teşekkür ederim, jennie." dedi. anlamadığı her halinden belli olsa da jennie bir şey demedi.

lisa sınıftan çıkmadan önce chaeyoung'a el sallamak için döndü ama arkadaşının dikkati başka bir yerdeydi, jennie ve jisoo'nun sırasında. lisa'nın yüzü düşerken bakmadığını bilse de chae'ye el salladı.

morali bozuluyordu çünkü en yakın arkadaşı son zamanlarda çok garip davranıyordu, özellikle de jennie'nin yanında. böyle bir şey olması lisa'nın isteyeceği son şeydi. chaeyoung'ı kaybetmek istemiyordu.

-☁️-

chaeyoung okuldan sonra jennie'yle konuşmak istediğini söylemişti. jennie son ders zili çaldığında chaeyoung'a lavaboya girmesi gerektiğini söyleyince chaeyoung da onu dış kapıda bekleyeceğini söyledi.

jennie kızlar tuvaletine girdiğinde içerisini ilk defa boş gördüğü için biraz şaşırmıştı. suyu açtı ve ellerini yıkadı.

kapının dışında dolanan birinin ayak seslerini duyunca aldırış etmedi; ama korkmasına neden olan başka bir şey olmuştu.

kapının kilitlenme sesi.

vlogger ❦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin