Herkerese merhaba:) Ece teyzeye üzülmüşsünüz galiba. Birazcık pişman da olunmuş tabi. O kadar beddualardan sonra:) Depresyona ve bunalıma girenler var. Üzülmeyin.. gerçekten deymez. Evet bende Kerem Bürsin'i çok seviyorum. Onun yeri hep ayrı kalbimde. Kalbimizde.. ama o hayatını kurmuş. Mutlu. Benden size arkadaş tavsiyesi. Kimseyi kendinizden çok sevmeyin. Kendinizden çok değer vermeyin.. ilk önce kendiniz için ağlayıp kendiniz için üzülün. Zaten sonrası gelir.. onun mutluluğu ilede mutlu olmayı deneyin. Sadece gülüşü.. gülüp gülümsüyorsa bu bize yeter değil mi? Kimle olurlarsa olsunlar. Hande Doğandemir ve Kerem Bürsin bizim için her zaman. Daima HanKer olarak kalacaktır. Kendi şahsıma söğlüyorum; Hande ve Keremin her zaman destekçileriyim. Bir şiir vardır belki bilirsiniz. " Belki bir gün" diğe başlar. Aynen öyle. Belki bir gün.. ben ikisininde yanındakilere değil mutluluklarına. Güzel gülüşlerine bakarım. Üzülmeyin sizde.. hiç bir şey için. Kimse için üzülmeye deymez. Kendi önümüzdeki up uzun yola bakacağız. Hayat çok kısa. Zaman su gibi akıp gidiyor.
Gülümseyin. Gülümseyin ve mutlu olun:) Sizi çok seviyorum. İyiki varsınız. Hepinize herşey için çok teşekkür ederim. Keyifli okumalar. Beğenmeniz dileğiyle:)
Bölüm şarkısı; Ilhan Şesen- Sarılınca Sana.
~
Gecenin koyu karanlığı bastırdığında saat " 03:28" gösteriyor. Saatlerdir pencerenin önünde kerem'i bekliyorum. Kimseye bir şey demeden nereye gitdiğini söğlemeden bir anda çıkıp gitmiş evden. Arıyorum açmıyor.. nerde ne yapıyor hiçbir fikrim yok. Ece'ye mi gitdi diğe düşünüyorum. Radyodan fısıltı halinde kulaklarıma dolan şarkı ile derin bir nefes alıyorum.
" Nerdesin kerem?! Nerdesin.."
Kollarımı kendime dolayarak balkona çıkıyorum. Ay tüm varlığı ile parlarken ay'ın üzerini kaplayan siyah sis bulutlar hafif esen rüzgara karşı meydan okuyor. İç çekerek keremi arıyorum. Telefonu kulağıma götürürken gözlerimi kapatıyorum. Açması için dua ederken beni hiç şaşırtmayarak meşkule veriyor. Pes etmeyip bir kez daha arıyorum. " Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor-" oflayarak telefonu cebime sıkıştırdığımda derin bir nefes daha çekiyorum ciğerlerime.
Üşüdüğümü hissetdiğimde bahçe kapısına bakıyorum bir kez daha. Biraz bekleyip pes ederek eve giriyorum. Endişe ile kasılan bedenim gözlerimin dolmasına da yetiyor. Radyonun sesini kimseyi uyandırmamaya özen göstererek biraz açtığımda yatağıma ilerliyorum. Gelmezmi ki bu saatden sonra. İyi olduğunu bir bilsem.. sesini duysam yeter bana. Korkmamam gerektiğini söğlese. İyi olduğunu. Geleceğini söğlese.. Allahım ne olur iyi olsun. Ona bir şey olsa.. bu sefer dayanamam ben.
Ne kaldı geriye
Bir sürü boş hatıra.
Yaşamak değil ki bu
Görüntüler var adeta.
Sana gülüm demiştim ya
O gül soldu.
Hani bu son demiştim ya
O gün sondu.
Sarılınca sana hemde titreyerek.
Sevişince benimle
Sabahlara dek.
Gideceksen eğer gelirim diyerek.
Bir daha geri gelme.
Şarkıya fısıldayarak eşlik ederken göz yaşlarım yastığa ulaşıyor. Uyku bir türlü gelip geçmezken yanımdan sıkıntıyla nefes alıyorum. Gelse keşke. Sarılsam. Çeksem içime bir nefes gibi kokusunu. Huzurla sıcacık göğsünde uyuya kalsam. Sabah uyandığımda her zamanki gibi sinir etse beni.. nerdesin? Nerdesin kerem. Allahım. Ne olur.. lütfen. Ona bir şey olmasın. Koru onu.. herşeyden koru. Ay ışığının odama vuran maviliğinde geçen gölge ile yatakta doğruluyorum. Gölge iyice yaklaşırken iri bir cüssenin bana doğru hızla gelmesi üzerine çığlık atarak pikeyi avuçlarımda sıkıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
+18 Aşk Engel Tanımaz...
Roman d'amour"Tekerlekli Sandalye" ye mahkum genç bir kız. Hayatı tamamen "kıvırcığı"nın üzerine kurulmuş genç bir adam. Engellere rağmen... Acılara, herşeye rağmen... Birbirlerine kenetlenen iki insan... Tek ihtiyaçları'ysa bir Mucize sadece.. yalnızca bir ''Mu...