Bölüm 174: Savaş(2)

1.2K 126 5
                                    

İnsanlar savaş için hazırlık yaparken kızlar savaş gemisine ulaşmıştı.

Mustafa' yüzünde üzgün bir ifadeyle kızlara yaklaştı " Hepsi benim hatam. Sizlere böyle bir acı yaşattığım için üzgünüm " dedi.

Üç kız 10 gündür birçok aşağılamaya maruz kalmışlardı. Bu piskolojik saldırıya dayanmak büyük bir irade ve zihin gücü istiyordu.

Ama birşekilde bir birlerine zaman zaman destek olarak yıkılmamışlardı. Gözlerinden tek bir damla gözyaşı akmamıştı.

Şimdi ise gözleri kapakları açılmış bir baraj gibi akmaya başladı. Artık kendilerini tutmaya gerek yoktu. Üçüde ileri fırladı ve Mustafa sarılıp ağlamaya başladı.

Kızlarının her gözyaşı damlası Mustafa' ya hem büyük bir acıya hemde büyük bir öfke duygusuna neden oluyordu.

Yeryüzünde bulunan ve buna şahit olupta sesini çıkartmayan herkes bu suçu işlemiş kişiler kadar suçluydu. Bu insanlar için kaçınılmaz olan tek bir sonuç vardı ölümdü.

Belki hepsinin şuan öldüremeye bilirdi. Ama Yasmin' çoktan insanların görüntüsünü kaydetmişti. Zamanı geldiğinde kaçan herkesten hesap sorma zamanı gelecekti.

" Artık geçti güzelce dinlenin. Ben gerisini halledeceğim. "

Mustafa kendine sarılmış kızları biraz teselli etti. Sözleri basit olsada içindeki yoğun öfke duygusunu hisseden kızlar göz yaşlarını silmişlerdi.

...

Bu sırada artık insanlar savaş gemisine yaklaşmıştı. Hepsi saldırı için hazırdı.

Ama kimse fazla ileri gitmek istemiyordu. Çünkü savaş gemsinin özelliklerini bilmiyorlardı.

~ Whoosh ~

Gemiye yaklaşan bir kişi aniden donduru bir fırtınaya yakalandı. Kendisi ve bindiği Çelik Pençeli Kartal anında buzdan bir heykele dönüşmüştü.

Çelik pençeli kartal saldırı gücü yüksek bir canavar türü olsada hız konusunda zayıftı. Aniden gelen dondurucu fırtınadan kaçamamıştı.

İnsanlar şu an buzdan heykel olan  kişiden çok savaş gemisinin üzerinde beliren Deniz' e bakıyorlardı.

Deniz' artık saklanmasına gerek olmadığı için saçını eski haline geri getirmişti. Buz mavisi saçları rüzgardan dalgalanırken soğuk yüzü ile bir savaş Tanrıçası gibi görünüyordu.

Yaydığı muazzam güç yüzünden 4. Seviyenin altında ki kimse Deniz' e yaklaşmayı aklından bile geçirmiyordu.

İnsanlar Deniz' in gücü yüzünde şoktayken başka bir şok daha yaşadılar. Ayşe' de sarı saçları ile Deniz' in yanında belirmişti.

O da tıpkı Deniz gibi sahip olduğu tüm gücü salmıştı. Bu insanların ikinci bir şok yaşamasına neden olmuşlardı. Kimse Ayşe kadar küçük birinden bu kadar güçlü bir enerji dalgası çıkacağını tahmin edemezdi.

Tek bir kişi hariç. O da Koray' dı. Kristal Saray' ında Ayşe ile birkez darbe alış verişinde bulunmuş ve kaybetmişti.

" Ne bekliyorsunuz saldırın! "

Koray güçlü ve öfkeli sesi saldığı güçle birleşince insanların bozulmuş morali artmıştı.

~ Whoosh ~

Koray' ın emrinden sonra hem karadan hemde havadan saldırı başlamıştı. Farklı renklerde ve güçlerde onlarca enerji topu ve güçlü kılıç darbeleri hepsi gökyüzünde uçan savaş gemisini hedef almıştı.

Bu yoğunlukta ki toplu grup saldırısını 6. Seviye Kader Alemi' nin altındaki kimse karşılayamazdı.
Bu saldırıların hepsi savaş gemsine isabet ederse Mustafa ve grubu anında yok olurdu.

Ama Yasmin' tarafından yönlendiren savaş gemisi normal bir savaş gemisi değildi. Nano robotlardan oluşmuştu.
Gelen birçok saldırının yönünü çoktan belirlemiş ve kaçış rotasını oluşturmuştu.

Sadece yük Yasmin' de değildi. Deniz ve Ayşe' de de yük vardı. En fazla tehlikeye sahip saldırıyı oluşmadan yok etmeleri gerekiyordu.

~ Bom Bom Bom... ~

Şuan durmak bilmeyen saldırılar yüzünden güçlü şok dalgaları ve patlamalar gerçekleşiyordu.

" Bu ne inanılmaz bir hazine. "

Tüm saldırılardan sıyrılan savaş gemisini gören insanlar şaşkınlık ve hayranlıklarını gizleyemedi. Özellikle bazı saldırılar isabet ederken savaş gemisinin kendisini parçalara ayırıp saldırıdan sıyrılması insanları şok etmişti.

" Ayşe sadece savunma yaparak bir yere varamayız. Karşı saldırı zamanı geldi. "

Deniz bu insanların enerjilerinin bitmesini beklerlerse artık çok geç olacağını biliyordu. Bu yüzden düşmanın sayısını düşürmeyi hedefliyordu.

Bir saniye gözlerini kapattıp açtı. Zarif bir şekilde " Kar Kuğusunun Gözyaşları" diye mırıldandı.

Deniz sözlerini bitirdiğinde arkasından hafif bir şekilde kar Kuğusunu görmek mümkündü. Aynı zamanda bine yakın  10 cm' lik uzunluğunda ve 5 mm' lik kalınlığında buz iğneleri havada oluştu ve yeryüzüne doğru yüksek bir hızda harekete geçti.

Bu tekniği Deniz ilk kez bir düşmana karşı kullanıyordu. Bunu ilk kez mirası aldığında öğrenmişti. Ama kullanabileceği bir kişi ile daha önce hiç karşılaşmamıştı.

Yeryüzüne doğru akın eden buz iğneleri küçük olsada içinde taşıdıkları enerjiye karşı koyabilecek çok az kişi vardı.

~ Bom Bom Bom Bom... ~

" Ahhh... "

" Ahghh...."

Deniz' in saldırısı sonrası insanlar acı içinde feryat etmeye başladı. Aslında ilk başta saldırı saldırıya denk gelen insanlar hiçbir acı hissetmenişlerdi.

Ama bir saniye sonra bedenleri hızlıca donmaya başlamıştı. Etleri, kanları hatta kemikleri bile içten donmuştu. Bedenleri hızlı bir şekilde buzdan bir heykele dönüşürken yapabilecekleri hiçbir şey yoktu.

Deniz' in saldırısı sonrası yer yüzünde mini bir buz heykel sergisi oluşmuştu. Tablo hem büyüleyici hemde bir o kadar da korkunçtu.

Gökyüzü İmparatoruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin