yananı görür allah

1.8K 141 80
                                    

Bilen bilir, eğer geceleri havanın burnunuzdaki sümüğü donduracak kıvamda soğuk olduğu bir yerde yaşıyorsanız ya da sadece memleket özlemi diye iki günlük otobüs yolculuğunuzda yanınızda taşıdığınız yün yorganlar vardır. Altına girdiğinizde sizi dünyanın bütün keder ve derdinden sterilize edecekmişçesine sıcacık yapar. Anneniz, belki anneanneniz, ateşlendiyseniz o yün yorganı kaldırıp saklayıverir ve sizi soğukta titremeye bırakır. Vefakardır ancak çok zahmet ister yün yorgan. Yazın sonuna doğru, ağustos-eylül gibi, temizlik yapılırken yün yorganlar baza altından çıkarılır. Temizlenmiş avluya bir güzel serilir ve dikiş makinesinin yanından paketi açılmamış kumaş jiletleri çıkar. Anneannenizle siz yorganı iki ucundan gere gere tutarken anne o kılı ikiye yaracak jiletle yorganı çuvaldız izinden takip ederek iplerinden ayırır. Her dikişi tek tek, ince ince, nazikçe jiletin ağzına verir; ipin iki parçaya ayrılırken çıkardığı ağlamaklı sesi dinler. Pıt pıt yorganın bir kenarı baştan aşağı jiletten geçtikten sonra içinde topaklanmış yün avluya dökülür. Anneannenizle yünleri toplar tiftikleyip yıkar, sonbahar güneşinde kurutur ve yine tiftiklersiniz. Bu uzun süre devam ederken yorganın kumaşı yıkanmış, üzgün üzgün balkon iplerinde asılı bekler. Yorganı aşağı indirir ve tertemiz, avuç avuç yünleri yorganın içine özenle yerleştirirsiniz. Bu sefer anneniz değil anneanneniz irice bir çuvaldız ve görünmeyen iple yorganın açık ağzını hiç açılmamış gibi dikmeye başlar çünkü anneniz dikişte çok da iyi değildir. Bu aşamada iki yanından tutup germeye de gerek yoktur yorganı çünkü yorganın direnecek mecali kalmamıştır. Dikişi uzun süren yorgan her şey bittiğinde katlanıp rutubetten uzak bir dolap üzerine kaldırılır. Etrafa saçılan yünler toplanır, çuvaldız saklanır ve hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam edersiniz. Kış gelene, ayaz bastırmaya başlayana kadar yün yorgan dolabın tepesinde fark ettirmeden sizi izler ve belki de işe yaramayı düşler.

aile güzel bir hayaldir

Tanıdığım herkesin tereddütsüz inandığı bazı şeyler vardı.

Bunun hakkında konuşmak, üstüne düşünmek ya da felsefesini yapmak gibi cacık işler hiç hoşuma gitmiyor. Gerçekliğini reddedememek de bir ayrı sıkıyor canımı. Çoğu zaman kendim hakkında şüpheye düşmek, neye inandığımı bilememek; başkalarını bilemeyeceğim ancak sancı veriyor bana. Hayatımın son sekiz senesini bu olaya dişlerimi bileyerek geçirme sebebim ise Jilet_01 ve Jilet_02 adlı kullanıcılar. Cici abi-kardeş takımı. Jilet_01, kelimenim tam anlamıyla baş danışman ilan ettiğim Do Kyungsoo. Protein tozlu abimin en yakın arkadaşı, benim için tam zamanlı bir akıl stabilizörü. Onunla abim sayesinde değil de gözleri kör bi' piyango satıcısının önünde tanıştık diye kaderim olduğuna inanmıştım. Ama yalanım yok, uzun zaman kafamı sokacak yuvam oldu. Benim istediğim türden bir yuva değil tabii, yine de çaresiz olunca her numaraya kanmak istiyor insan. Elinde olanı eğip büküp elinde olmayana çevirmeye çalışma körlüğü yaşamak başıma ilk kez geliyordu nihayetinde.

Ta o zamanlar; liseye yeni başlamışken başımı sokacak bir eve, kaçacak bir dama, farklı bir nefese olan arzum ve ihtiyacım azımsanmayacak kadar fazlaydı. Babamın vefatıyla toparlayamadığım sinir sistemim uzun süre ayak bağı oldu; bu haberi hiçbir zaman kolay atlatacağımı düşünmemiştim zaten, fakat babamın hayatımdan hiç çıkmamış gibi dünyadan göçeceğine asla hazır olamayacağımı bilmek kendime olan güvenimi de kırmıştı. Özellikle annem benden daha kötü haldeyken aramızdaki mesafeyi kasıtlı şekilde açıp kendimden uzun süre uzaklaştırdığım gerçeğini kabullenecek kadar yürekli değildim. Onun, bir süre sonra, ölen kocasının tuttuğu yasından değil de oğullarına karşı duyduğu endişeden çöktüğünü göremeyecek kadar kördüm çünkü.

Bu zamanın JunmyeonHyung'un üniversite sınavlarına bir sene kalaya denk gelmesi toparlanmak için uzun bir zamana ihtiyacımız olacağının kanıtıydı sanırım. Benim tek dileğim yalnız kalmaktı. Odamdan çıkmamak, evde babama ait olan hiçbir şeyi görmemek ve yorganlar arasında unutulmaktı. Bu isteğim, söylediklerine göre kendi iyiliğim için dikkate alınmadı ve hemen o sene kesintisiz bir şekilde liseye başladım. JunmyeonHyung da bir sene daha tekrar etmeye karar verdi, aslında bunu bir nevi evden uzak kalmamak için yaptığı barizdi. Bize ihtiyacı olduğunu düşündüğüm bir dönem geçirmesine rağmen uzun süre ona da yaklaşamadım. Herkesten kaçmak çok tatlı geliyordu; sanki birer birer hoşlanmadığım anıları siliyordum kafamdan.

yananı görür allah - sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin