"Sen güçlüsün diyip sırtıma kocaman dağ devirdiler." •Sezon1•
"Hani derler ya; Güçlü insan ağlar mı? Defalarca aynı yere vurursan, taş bile dayanmaz." •Sezon2•
•chanbaek/friends/
•chanbaek'in ne demek olduğunu öğrendiğim zaman yazdığım bir fic, bol...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
serdar ortaç-mesafe Bu bölümü kuduruk kankilerime ithafen yazıyorum :3 exoroyalty ve Rana_1485
Chanyeol'ün parmakları Baekhyun'un kıvrımlı olan belinden yavaşça kaydı ve Baekhyun dudaklarını ısırdı. Dayanamıyordu. Belki de dayanmak istemiyordu. Dayanamadığı şey Chanyeol'ü hissetme arzusuydu. O an için düz bir erkek(!), bilinçli bir genç falan değildi. O an için kimse yoktu. Jongdae yoktu, Minseok yoktu. Sadece Chanyeol ve Baekhyun vardı. Sadece Baekhyun'un aç kalmış arzuları vardı.
Hissettiği o soğuk parmak ucu hissinden sonra bariz bir şekilde titremişti ve bu durum Chanyeol'ün gözünden kaçmamıştı. "Soğuk..."
Baekhyun fısıldadığında Chanyeol dokunmayı bırakıp, yanında ki bedene usulca yaklaştı. Üşümesini istemezdi Chanyeol, çünkü biliyordu ki bu gece iki yabancı bedenin birbirlerini kül etme gecesiydi. Bu gece kül olan sadece bedenler olmayacaktı, ama bunu kimsenin bilemeyeceği gibi, bu iki genç de bilemeyecekti.
Dudaklarını, Baekhyun'u incitmekten korkarak çıplak bacağın üst kısmında gezdirince hissettiği sıcaklık tek tek bedenine işledi, yaktı dudaklarını. Elleri Baekhyun'un belini bulduğunda dudakları da bacaklarının iç kısmında gezinmeye başlamıştı çoktan.
Baekhyun gözlerini kapatıp daha çok bastırdı dudaklarını birbirine. Avuç içleri soğuk duvarı ışıtıyordu o anda. Günlerce beklediği, istediği o dokunuşlar şimdi teninde izler bırakıyordu özenle. "Chanyeol..."
Duraksadı Chanyeol ismini duyduğunda. Zaten o kadar kötü bir durumun içindeydi ki, kendisine hakim olamayacağından deli gibi korkuyordu. Korku ile vücudu titredi.
"Devam et..."
Durmadı Chanyeol, devam etti. Soğuk parmaklarını daha çok bastırdı hassas olan tene ve dudaklarını daha çok bastırdı yumuşacık ve sıcacık tene. Arzulayarak, isteyerek ve artık kendini zapt etmek olmadığını bilerek.
Baekhyun neyin doğru neyin yanlış olduğu ile tam olarak ilgilenmiyordu artık. O düşünce içinde boğulan hisler, bedeniyle beraber yanıp kül oluyordu bile.
Chanyeol'ün dudakları yukarıya doğru yol izledi yavaşça ve nazikçe. İlk önce dolgun kalçalarda gezindi ardından bel oyuntusunda ki gamzeleri öpmüştü. O kadar güzeldi ki öpücükleri Baekhyun, Chanyeol'ün dudakları onun için armağan edilmiş gibi hissetti. Parmakları teninin her tarafını yaktığında hissettiği sürtünmenin gücüyle kendine geliyordu her defasında.
Chanyeol durmadı. Dilini Baekhyun'un bel oyuntusundan kürek kemiklerinin arasına kadar kaydırdı. Baekhyun bu sırada acı çekiyor gibi kıvranıp derin bir inleme bahşetmişti yangınına. Şu anda hissettiği şey seks ya da sevişme değildi. Baekhyun vücuduna değen sıcak dudaklarda ki aşkı hissediyordu.
