Girls Force

BTS'le Daha Yakından Tanışın

Pelin

Sabah uyandığımda saat 6:01di. Hay aksi. Saat tam 6'da uyanmam gerekti. Neden mi? Bilmem. Belin hala uyuyordu. Yurt dışına çıkınca hep geç saate kadar uyur. Çünkü Aylinle birlikte şarkı sözü yazıp duruyorlar uçakta. Hemen pembe şortumu giydim. Üstüme pembe kolsuz bir üst aldım. Pembeli bir makyaj yapıp pembe bir oje sürdüm. Telefonumu alıp bir fotoğraf çektim. Çok pembe giyindiğimi fark edince beyaz konversimi giydim. Hemen dışarı çıktım. Ne de olsa burası ABD. 7/24 uyanıktır. Vee tahmin ettiğim gibi kalabalıktı. Ankaradaki öğlen gibiydi. Ama burası öğlen İstanbul öğleni gibi olur. Hemen bir simitçi dükkanından 6 tane simit aldım. Birini yemeye bitirmiştim ki karşıma bir pano çıktı. BAKLAVA!! Ayy sanırım rüyadaydım. Böyle güzel bir baklava zor bulurum ayrıca ben pembe değil beyaz ayakkabı giymiştim. Arkamadan biri korece konuştu. Ya " Hayır değil. Bu ne kadar sulu, lezziz.." ya da "Merhaba. Poster mi yiyceksin. " dedi. Ben oyumu ilkinden kullandım. Gelen Jin'di. Yarım korecemle konuşmaya başladım. En azından sağolsun Belin bir ara bana korece dersi vermişti.

- " Sanırım sen de açsın ve yemek yemeği seviyorsun. " beni başıyla onayladı.

- " O zaman yiyelimmm. " dedi ve içeri girdik.

Jimin

Dün yüzünden yorgun olmama rağmen erken uyanmıştım. 2 oda tutmuştuk ve vokal ve rapper line olarak kalmıştık. Jin hyung ortalıkta yoktu. Bizim tavşan ve uzaylı da uyuyordu. Odadan çıktığımda biriyle çarpıştım.

- " Ahh sen kimsin be?"

J-Hope

Bütün gece Suga hyungun sesinden uyuyamıştım. Saat de erkendi. Yatağımdan kalktım. Suga hyung masada uyuya kalmışdı. Odadan sessizce çıktım. Fakat biriyle tokuştum.

- " Ahh sen kimsin be?" kafamı kaldırdığımda bana bağıran Jimin'i gördüm.

- " Ah hyung. İyi misin? Pardon. Sen olduğunu bilmiyordum."

- " Ha yani Jk olsa söylersin ha?"

- " Yoooo ona asla demem. Manyak tavşan. "

- " O zaman V olsa..."

- " Bak işte ona sövebilirdim. " biraz durdum. Tam konuşucakken durdum.

- " Boşver ya. Sana takmayacağım da sen niye kalktın? "

- " Hiiç öyle dolaşcaktım. " 

- " İyi. Gel benle dolaş. " Tam ilerleyecekken gene biriyle çarpıştım.

- "Oha ya! " karşımda Belin vardı. Masmavi görünce ödüm koptu. Kız masmaviydi.

- " Yuh Belin. Moruk musun sen. Masmavi giyinmişsin. " cevap verecekken durdurdum.

- " Neyse boşver. Duymak istemiyorum. " Jimin konuştu.

- "Ama sen napıyordun Belin. "dertli dertli cevap verdi. 

- " Ya Pelin ortalıkta yoktu. Onu bulmak için kalkmıştım fakat onun yerine 2 tane army bomb buldum. " Jimin düşünüp kulağıma fısıldadı.

- " Hyung, acaba o army bomblar biz olabilir miyiz? " elimle anlıma vurup Belin'e döndüm. Bana "haklısın, çok zor" gibi bir bakış attı. Surat ifadem nasıldı ki? Jimin bize salak salak bakıp konuştu.

- " Şey Belin sanırım Pelin noona Jin hyungla. O da yerınde değil. " Belin kaşlarını çatıp bağırdı.

- "  YAAA!!!!! " korkudan ileri sıçradım.