8.BÖLÜM

488 29 31
                                    

"Sihirli sözcükler! Zimzalabim!" bana garip garip bakan Jeno'ya döndüm. "Niye bu peçete güle dönüşmedi?!" Jeno oflayarak ayağa kalktı. "Bu zor bir şey ama onun yerine şunu dene." peçeteleri yırtıp elinde buruşturdu. "Al peçeteyi ve aç." yavaşça peçeteyi elime aldım. "Aman tanrım! Bu yırtılmıştı ama!" güldü ve peçeteyi aldı.

"Hani öpücük?" yanağını uzattı. "Gözlerini kapat." gözlerini kapatınca yanağına tokat attım. "Ne yapıyorsun kızım?!" gülmeye başladım. "Bak al sana öpücük Lee Jeno!" bugün moralim bozuk olduğu için Jeno ileydim. "Uykum geliyor. Bugün sen de kalırsam sorun olur mu Jeno?" gülüp başını iki yana salladı. "Sorun olmaz tabi ki." ben de haber vermek için Jaehyun'u aradım.

"Alo kedi kesici ben bugün eve gelmiyorum he onu söyleyeyim." Jaehyun'un sesi uykuluydu. "Hı hı tamam." telefonu kapatınca Jeno'ya döndüm. "Salonda uyuyacak sensin!" yukarıya doğru koştum. Arkamdan geliyordu. Gülerek yatak odasına girdim ve yatağa atladım. Bu yatağı, seviyordum.

"Kalk yatağımdan!" yorgana sarıldım. "Bana ne bana ne ilk ben geldim sen salonda yat." beni kaldırması ile çığlık attım. "Jeno yah! Bırakmazsan beni öldürürüm seni!" beni aşağıya indirdi. "Bana ne ben yatmam salonda." kapının çalınması ile göz devirdi. "Yine gelen kim?" kapıyı açmaya giderken ben de arkasından gidiyordum.

Jaemin? Burada da mı bu gerizekalı vardı? "Ah merhaba eski dostum nasılsın?" içeri geçmesi ile Jeno ile birbirimize baktık. Şaşkın bir ifademiz vardı. "Ah bir tane kahve alabilir miyim?" ben derin bir nefes alıp kahve yapmaya giderken Jeno konuştu. "Amacın ne senin?" Jaemin güldü. "Eski dostumu görmeye gelmiş olamaz mıyım?" Jeno kızacaktı.

"Aklına eski dostun yeni mi geliyor Jaemin? Hele biz seni beklerken sen Amerika'da keyif çatıyordun. Şimdi mi geldik aklına?" Jaemin yalandan öksürdü. "Neyse ne Seul burada kalamaz çünkü o bir genç kız." kahvesini götürdüm. "Bu benim kararım sen karışamazsın Na Jaemin." bana baktı. "Oppa kelimesine ne oldu? Ne çok şey değişmiş öyle değil mi Seul?" alayla sırıttı. "Buradan hemen git." sesim ciddi ve kararlı çıkmıştı.

"Ah rahatsız mı ettim? Ama üzgünüm bir genç kızın burada kalması iyi bir şey değil." ayağa kalktı ve bileğimi tuttu. "Hadi gidiyoruz Seul." Jeno da ayağa kalktı. "Kendisi isteyerek gitmediği sürece gidemez Jaemin." tam arada kavga çıkacaktı ki durdurdum. "Tamam yani tamam gidiyorum." Jeno şaşkınlıkla bana baktı. "Cidden gidecek misin?" gözlerimin dolduğunu hissettim.

"Bir dahakine Jeno." Jaemin'e döndüm. "Gidelim." onunla kapıdan çıkarken Jeno'ya son bir kez baktım. Bana kırgınlıkla bakıyordu. Mırıldandım, "Üzgünüm Jeno, cidden üzgünüm." Jaemin ise gülüyordu. "Ne diye yıllarca yokken birden çıkıp geldin? Amacın ne senin?" arabasına bindi. "Binmeyecek misin?" sinirle kapıyı açıp arka koltuğa oturdum. "Bu kadar sinir iyi değildir yalnız." göz devirdim ve yola döndüm.

"Ee Jeno'nun evinde bu saate kadar ne işin vardı?" derin bir nefes aldım. "Sana ne?" araba durduğunda dışarı baktım. Gelmiştik. "Evet inebilirsin." yavaşça arka kapıyı açıp aşağıya indim. "İyi geceler yok mu?" bir şey demeden evimin önüne doğru gittim ve kapıya vurdum. Kapıyı açan kedi kesici bebeğe benziyordu. Cidden uykudan uyanınca bebek gibiydi. "Sen bugün arkadaşında kalmıyor muydun?" bir şey demeden içeriye girdim.

"Uykum geldiği için düşecek gibi olduğumda beni tuttu. "Tamam sakin ol ben seni götürürüm." Kapıyı hala kapatmamıştı beni tutarken kapıyı ayağı ile itti. Jaemin'in bizi izlediğine emindim. "Hadi seni götüreyim." beni kucağına aldığında ellerimi boynuna sardım. Beni odama bırakırken durdu ve üstümü yorgan ile örttü. Açık pencereyi kapattı. "Soğukta boynun tutulur." gülümsedim.

"Teşekkürler kedi kesici." yüzüme gelen kısa saçlarımı yüzümden çekti. "İyi geceler." bana yarı gözleri kapalı gülümsedi. "İyi geceler." ışığı kapatıcakken korktuğum için bağırdım. "Olmaz! Ben karanlıkta uyuyamam." tekrar güldü ve "Tamam." deyip Kapıyı kapattı. Uyku beni içine çekerken, yavaşça gözlerimi kapadım...


I MISS U (NA JAEMIN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin