Selamlaar:) Kereme kızılmış birazcık:) Ha birde unutmadan @siviyirim cancağazım demiş ki zeynonun çocuğu olucak mı? demiş. Sonrada demiş ki sadece bacaklarınımı hissetmiyor yoksa komple belden aşağı mı? demiş. Birde can'ı istiyormuş. Tango yapcaklarmış :D Yaparsınız canım benim. Yaparsınız.. tabiki olmazsa olmazı işkencelerinide anlatmış:) Arsız bela dinleterek bülent ersoy kıyafetlerinden giydirmek istiyormuş. Allaha çok şükür ki, bu sefer öldürerek gelinlik giydirmek istemiyor :D @siviyirim'ciğim :D zeyno bacaklarını hissetmiyor sadece:) Tabiki çocuğuda olacak. Hemide kerem'den nasıl? ;)
Bu bölüm'üde masallarda yaşayarak mutlu olmak isteyen şekermi şeker okuyucuma ithaf ediyorum. Üzülme.. üzülmeyin. Kendi masalını kendin yarat. Ve mutlu ol. Ne demiş Ardal Erel; Sorunlar sen onları düşündüğünde küçülmüyor. Ve sen onlar için üzüldüğünde çözülmüyor. Akışına bırak, belki zaman en iyi cevabı verir.
@alev68 umrım beğenirsin masal kızı:)
Keyifli okumalar. Beğenmeniz dileğiyle:)
~
Sadece kendimle baş başa kaldığım yerdeyim. Herkesten uzakta eski bir bankta oturuyorum. Martıların ahenkle mas mavi denizin üzerinde süzülüşü gemilerin sesi ve tabiki rüzgar. Nefes alabildiğim yer.. geceleri meyhanem olur bazen deniz kenarı. Günün yorgunluğu ile koşturan insanlar gece olduğunda dışarı çıkmazlar. Benim aksime geceleri ailesi ile evinde televizyon önünde eğlenmeyi seçer çoğu kişi. Yarasa gibiyim ben. Güneşten korunur kaçarım. Geceler benim karanlık sert yanımla yüzleştiğim andır. Belki kimse farketmez bilmez ama içimde yanan ateş hep hatırlatır bana.
Çimenlerin toprakla karışık kokusunu tek seferde içime çekiyorum. Gözlerimi kapatarak yanıma gelip oturmasını bekliyorum. Omuzuma elini koyarak oturuyor nihayet. Oturması üzerine eski banktan gelen kıcırdama sesi gülümsetiyor beni. Gözlerimi açarak yanımda hiçbirşey demeden öğlece denizi izleyip konuşmamı bekleyen can'a dönüyorum. Her ihtiyacım olduğumda yanımda olan kardeşim.. bazen. Yok hayır. Çoğu zaman saçmalasada.. kızsamda. Zor zamanlarımda yanımda olan tek dostum. Kardeşim..
Ona baktığımı fark etmiş olacakki gülümseyerek bana bakmadan dirseği ile kolumdan dürtüyor.
" Biliyorum abicim. Tamam bakma artık." Kaşlarım gülümseyişime zıt bir şekilde çatıldığında neyden bahsetdiğini anlamaya çalışıyorum.
" Neyi.. biliyorsun?" Sırıtarak saçlarına geçiriyor parmaklarını. Derin bir nefes aldığında bana dönüp göz kırpıyor.
" Tamam ya. Bakma. Biliyorum ben yani abicim. Farkındayım.. çok yakışıklıyım." Kahkah atarak omzuna vuruyorum sertce. Gülen yüzü solduğunda kaşlarını çatarak yüzünü buruşturuyor.
" Abi naptın ya? Koptu omzum. Senin o kolun kadar kafam var benim. Ne vuruyon öğle.." Yeni bir kahkaha genzimden kendini azad etdiğinde gülerek kafasını iki yana sallıyor can.
" Kız gibi ne sızlanıyorsun lan hemen. Duyanda bir şey yaptım sanıcak."
" Ha yani bu yapmamış halinse.. ohoo Allah korusun yani. Senden dayak yemek var."
" Can. Abartma.." Gözlerini devirerek " Pes! Pes yani.." diye fısıldıyor. Önümden geçen iki üç tayşalırndaki kıvırcık saçlı kıza takılıyor bakışlarım. Gülümseyerek iç çekiyorum gözlerimi üzerinden ayırmadan. Paytak paytak yürüyerek her defasında ayağı deydiği için kendisinden uzaklaşan topunun peşinden gidiyor. Sonunda duran topu eğilip alacağı sırada poposunun üzerinde çimenlerin üzerine oturuyor. Dudaklarını büzerek topu bacaklarının arasına alıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
+18 Aşk Engel Tanımaz...
Lãng mạn"Tekerlekli Sandalye" ye mahkum genç bir kız. Hayatı tamamen "kıvırcığı"nın üzerine kurulmuş genç bir adam. Engellere rağmen... Acılara, herşeye rağmen... Birbirlerine kenetlenen iki insan... Tek ihtiyaçları'ysa bir Mucize sadece.. yalnızca bir ''Mu...