İtiraf edeyim. Şu dünyada senden başkası yok çölüme yağmur yağdıran.
-P.Y.-Yeni bölüm sizlerle...
Yorum ve oylar ile büyüyelim. Yorum yaparak fikirlerinizi benimle paylaşın. Teşekkürler.
Saklandığım yerden çıkarak beni göreceği hale geldim.
"Yettim gardaş!" dediğimde eli havada kalmıştı çakma polisin.
İkisi de şaşkınlıkla bana bakıyordu.
"Sen... Lütfen yardım et."
"Kes lan sesini? Sen de karışma! Git işine." deyip vurmaya devam etti. Bekle giderim. Senin bana vereceğin bir bisikletim var.
Kaşlarımı çatarak onların yanına gittim ve çakma polisin yumruğun tutum. Bir anda bana baktı. Şuan adrenalin doluyum. Kötü bir şey yapmasam bari.
"Lan ben sana git demedim mi?" Sinirle bana bağırdı. Bakışlarından korkmuştum. Hayır Hilal şimdi korkma zamanı değil.
"Dedin ama ben de gitmedim. Şimdi..." Derin bir nefes aldım. Aklıma gelen ilk şeyi yapmam lazım. "Üç dediğimde. Bir iki üç. Kaç!" deyip çakma polisi ittim. Banktaki çocukta hemen kalkıp koşmaya başladı ben de yerden aldığım kumu yüzüne attım ve ben de koşmaya başladım peşinden. Hemen yetiştim ona.
"Sen vallahi çok sağ ol. Öldürecekti beni bu manyak."
"Lann!" diye bir kükreme sesi geldi arkamızdan. Hay aksi geliyordu. Daha hızlı koşmaya başladık.
"Geliyor manyak şimdi sokağın ilerisinde köşeyi dönünce bir duvar var tellerden yardım alarak duvarın arkasına geç. Oradan sonra koş. Seni daha bulamaz. Merak etme ben oyalarım onu."
" Tamam çok sağ ol. Anıl ben. Bulurum seni."
"Ben de Hilal. Şimdi durup oyalayacağım onu." durdum. Arkadan gelen onu da durdurdum. Her geçmeye çalıştığında onu engelledim. Bıkkınlıkla bana bakıp kolumdan tutarak sürüklemeye başladı. Çırpınışlarım ise nafile. Sırtımı duvara itmişti ve sinirli sinirli bana bakıyordu.
"Ne yaptığını zannediyorsun sen?" diye kükredi bana. Gözlerinde siniri görebiliyordum. Çok fazlaydı hem de çok... Başımıza bir iş almasak bari.
" Asıl sen ne yaptığını zannediyorsun? Gözün dönmüştü öldürecektin onu? "
"Bundan sana ne? Bana nelere mâl olduğunu biliyor musun ha? Hem sen nesisin de yardım ediyorsun ona ?" deyip uzaklaştı benden. Allah bu çocuk beni de öldürür lan! Gitti my life.
"Hiç bir şeyiyim. O sadece bankta yanıma oturmuştu ve sonra orada da yardım istedi. Neredeyse bayılacaktı be!" dediğimde sinirle tekrar bana döndü.
"Yardım istedi ha! Peki şimdi kim seni benim elimden alacak ha?" Sıçtın kızım. Çakma polis boğacak galiba. Çakma polis tabii ya. Asıl seni benim elimden kim alacak?
" Dur bir hesaplaşalım!" dediğimde anlamamış gibi baktı bana. Anlarsın şimdi .
"Bisikletim nerede ? O gün ben polisim ihtiyacım var dedin daha da getirmedin. Nerede lan benim bisikletim." dediğimde şaşkınlıkla baktı bana.
"Sen osun." Yok eben. Tövbe tövbe.
"Ya ben oyum. İçinde param, kimlik kartım bir de yağmurluğum vardı. Lan ben senin yüzünden eve sırılsıklam geldim. Neredeler çakma polis?" dediğimde bu sefer sinirli olan bendim. Yavaşça benden uzaklaştı.
"Ben polis değilim." deyip güldü. Taş yok mu taş? Şunun kafasını yarayım.
"Onu anladım. Bisikletim nerede ?" Aha taşı gördüm bekle geliyor taş kafana.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin Kanadında
Teen Fiction"Hop ! Ne yapıyorsun sen ya! Güpegündüz hırsızlık bu yaptığın! Çabuk bırak bisikletimi. Vallahi hırsız var diye bağırırım." Karşımdaki genç bana nefes nefese bakıyordu. "Ya ben polisim ve aracınıza ihtiyacım var. Çabuk ver. Gelicekler şimdi. " "Ge...