"İyide-OOF! LANET OLSUN YA! DÜZGÜN BİR EV YAPMAK ÇOK MU ZORDU?! NE DİYE GİDİP ORASINA BURASINA KAÇ BİN TANE AYNA KOYUYORSUNUZ?! YAPACAĞINIZ İŞE- Tanrı'm bin sabır ya! Ne biçim iş ben anlamadım! Onu düşünürüm bu çıkar bunu düşünürüm şu çıkar lan evinde oturup film izlemek çok mu zordu?! Ne diye iyilik yapıyosun süperman misin sen?! Otur evinde ya! Sonra git Namjoon yardım et! Ben nasıl aynanın içine gireyim! Delirtmeyin beni ya!"
Tüm sinirini kelimelere döktüğünü düşünmüyordu. Ama bu kadar öfke kusmak ona yetmişti. Onu çıldırmanın eşiğine iten neydi bilmiyordu bir sonuca ulaşamamak mı? Çoğu bilgiden aciz kalmak mı? Gizemlerle dolu bir evde yaşamak mı? Cevapsız sorular mı? Garip insanlar mı? Sakin hayatından ayrılmak mı? Ve neye sinirlendiğinin cevabını bilmemek onu daha da delirtiyordu. Ve bu gecede çıldırmasının en büyük sebebi ondan yardım istemesiydi. Anlıyordu, çaresizdi ama Namjoon ne yapabilirdi ki? Adını, görünüşünü, hikayesini, nerede olduğunu, hatta adını bile bilmiyordu. Bu durumda neye yardım edecekti? Ayrıca bir yansımaya nasıl yardım edebilirdi? Küçük bir zaman düşüncelerine dalmıştı fakat daha sonra duvardan gelen tıkırtılarla düşünceleri bölündü. Ne olduğu konusunda bir fikri yoktu. Ama zaten düşünse de bulamayacağından sadece yorganını kafasına çekti ve saçma şeyler düşünmeden sadece uykuya dalmak istedi. Ve bu isteğinin gerçekleşmeyeceği konusunda derin bir his vardı içinde...
Sabah mutlu bir sabaha uyanmayı ummamıştı tabii ki. Ama bir mucize olsaydı hiçte fena olmazdı sanki. Kafasını yastığa gömdü. Saatin kaç olduğu hakkında en ufak fikri yoktu ama pencereden sırtına vuran öğle güneşi ona her şeyi açıklıyordu. Bu gün yapacağı bir sürü şeyi olabilirdi belki. Eğer kafasında bu günün planını oluştursaydı... Ama o sadece hiç bir şey yapmamak istiyordu. Ve istemedikleri arasında yatmak da vardı. Ama en azından yatmak yormuyordu. Bu eve geldiğinden beri en çokta sessizliği sevmesine lanet ediyordu. Şu an her şeyi hissedebilirdi. Belki de ağlayacaktı. Gerçekten nasıl bir işe bulaştı hayret ediyordu. Başını yastıktan kaldırıp saate baktı ve başını tekrar yastığa koyduğunda saatten habersizdi. Sıkıntıyla oflayarak tekrar saate baktı. Ve bu sefer saatten emin olarak yatmaya geri döndü. Saat 12:57'ydi. Bu evdeki aynalardan hiçbirine bakmak istemiyordu. Saçma salak aynalardı hepsi. Zaten ya birinden yüz çıkıyordu ya birinden göz çıkıyordu. Zaten hepsi iç karatıcıydı
"Bu evi yapan adamın kafasından istiyorum"
Sıkıntıyla nefes vererek yataktan zar zor kalktı. Zaten o kalkana kadar vakit çoktan 1'e gelmişti. Sinirle gözünü aynaya dikti. Fakat gözünü aynaya çevirmesiyle tekrar önüne bakması bir oldu. Daha sonra yine aynaya döndü ve oflayarak yatağa oturdu. Yine aynı şey olmuştu. Ama bu sefer bir vücut görüp görmediğinden emin değildi
"Hayır hep kaç zaten. Bir kere de hiç gideyim şuna kendimi göstereyim çığlık atacağıma beni nasıl kurtaracağını söyliyim deme! Hep kaç! Sonra da Namjoon yatdım et! Yardım edebileceğim bir şey olsa edeyim! Ben daha senin ne olduğunu bilmiyorum. İnsan mısın yansıma mısın başıma bela mısın?! Bir kere de anlat yani hiç! Anlatma zahmetine hiç girme sen! Nelerle uğraşıyorum Tanrı'm yaa! Yüce İsa aşkına delirtmeyin beni! Ben bu evde kaldım ama bende psikoloji falan kalmadı yakında akıl da kalmayacak!"
Söylene söylene banyoya gitti ve duş aldıktan sonra banyodan çıktı. Aslında onu görebileceği gerçeğini öğrendikten sonra evde pek rahat değildi. Odadaki tek ayna her yeri görüyordu ve banyoya ya da lavaboya da gidemezdi. Açıkcası bu evdeki aynalar ona göz gibi geliyordu ve odanın her yerini gören bir aynanın önünde giyinmek onu rahatsız ediyordu
"Aman canım yansıma o sonuçta sapık değil. Değilsin değil mi? Ayh sen de benle bir konuş be! Sıkılıyorum ben bu evde! Ya da boşver ya konuşsan zaten korkudan geberir giderim. Tamam böyle devam et o zaman"
Tereddütlü bir biçimde de olsa üstünü değiştirdi ve tekrardan yatağına daldı. Çünkü sıkıntıdan ölecekti. Bu kasabaya geldiğinden beri sorguladığı şey de neden geldiğiydi. Ama cevap var mıydı? Tabii ki hayır! (Çünkü neden olsun ki? Yazarınız şerefsiz) Kahvaltıya inmek yerine açlıktan da ölebilirdi ama o da uzun süreydi işte. Bu gün sıkıntıdan evi bile silip süpürebilecekmiş gibi bir his vardı içinde ama hislerinin onu yanıltacağını umuyordu. Sıkıntıyla yataktan kalktı ve yavaş adımlarla mutfağa indi. Bu evde kalmak zamanla bir ıstırap olmuştu. Yemek hazırlarken, uyurken, ellerini yıkarken, yatarken kısacası bu evde yaptığı her aktivite de karşısında bir ayna vardı. Ve zaten o da bu durumdan aşırı hoşnuttu yani öyle böyle değil. Şaka gerçekten de bir yana bundan nefet ediyordu.
"Ah! Al işte! 24 yıldır mutfağa yansıtmadığım sakarlığımı şimdi gösteriyorum! 24! Çok sağol ya! Tanrı sana af göstersin! OF!"
Hüzünle kanayan parmağına baktı. Sürekli aynaya bakıp durmuş ve işine odaklanamamıştı. Böylelikle de elini doğramıştı. Evet yanlış felan yok elini direk doğramıştı. Aynaya bıkkınlık dolu bir bakış attı ve ayaklarını yere vura vura merdivenlere doğru gitti. Sinirle duvardaki aynalara baktı
"Her köşeye bir ayna! Her köşeye de BİR AYNA! Şeytan diyo al sopayı eline kır dök şu aynaları! Ben iyi çocuk felan da değilim uyucam şeytana!"
Öfkeyle soluyarak önüne döndü ve merdiven basamaklarından teker teker çıktı. Odasının kapısını tekmeyle açarak banyoya gitti ve dirseğiyle ışığı açtı. Musluğa kan değdirmemeye çalışarak suyu açtı. Elini suyun altına sokup yıkamaya başladı. Soğuk su tenine değince biraz irkilmişti ama yavaş yavaş alıştı. Elini sarmak için malzemeye ya da ilk yardım çantasına bakıyordu ki tenine değen sudan daha soğuk bir şeyi hissetti. Hissetmesiyle ellerine baktı ve gözleri şaşkınlıkla kat kat açılırken gözleri yavaşça aynaya kaydı. Ve korku ile geriye sendelemesinin tek nedeni ellerini ellerine değdirmiş olan ve tam olarak onunla göz teması kuran yansımaydı. Bu karedeki tek sorun ise yansımanın ona ait olmamasıydı...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Cursed Mirrors
Fanfiction"Biri dış dünyaya adımını atarken, diğeri yere basamaz..." ▪︎▪︎▪︎ ♤Tueurdream ○07/06/2019 ●21/09/2019 •Tamamlandı