Media:Aybüke
Burnumun direğini yıkan küf kokusuyla yeniden uyanmıştım.
Hava bulutlu ve rüzgarlı yani benim için huzur vericiydi. Yatağımdan kalktım ve her zaman dolu olan ama bugün mucizevi bir şekilde boş olan banyoya girdim ve beni rahatlatan hisse kavuştum. İyice rahatlamışken aklıma düşüncesinin bile korkunç olduğu bir şey geldi. OKUL 2 GÜN SONRA AÇILIYORDU. Her ne kadar okulu sevmesemde başarılı bir öğrenciydim. Daima kopya isteyen değilde kopya verendim. Yani okulda sevilen zeki öğrenciydim. Zeki öğrenci olmayı seviyorum ayrıca. Herkesin senden ders ile alakalı notlar,bilgiler istemesi her insanın hoşuna gider bence. Ayyy şu düşündüğüm şeylere bak. Bu düşünceler beni daha fazla boğmadan aklımdan çıkarmayı başarmalı ve keyifle banyomu yapmalıyım.
Mesela en sevdiğim şarkılardan birini söylebelirim:"Yeah,breakfast the Tiffany's
Bottles of bubless
Girls with tatoss
who like getting in trouble
Lashes and diomands,ATM machines
Buy myself all of my fovorite things
Been througst beet shit
I should be a sad bitch"
(Umarım doğru yazmışımdır çünkü tamamen aklımdan yazdım)🌏❄🌏
Banyodan çıktıktan sonra karşıma kızgın bir suratla Sevgi çıktı.
-Sevgi,çıkmamı bekliyorsun kapı önlerinde? Beni bu kadar sevdiğini bilseydim daha çabuk çıkardım.
Kendimi durduramayıp kahkahayı bastım.
-dalga geçmeyi bırakta çık şu banyodan çık artık.kaç saattir bekliyorum.
Sevgi bunu söyledikten sonra banyodan çıktım.
Altıma siyah kot pantolon ve üzerime beyaz,üstünde "be yourself" yazan bir tişört giyip tişörtü pantolonun içine soktuktan sonra saçlarımı taramaya başladım. Saçlarımdaki sular kıyafetlerimin üstüne damlıyordu. En sinir bozucu şeylerden bir tanesi. Uzun siyah saçlarımın altına kısa havlu koyduktan sonra saçımı taramaya devam ettim.
Dolaşıklıklarının çözüldüğünden emin olduktan sonra saçımı kurutmaya başladım. Saçımın yarısını kurutmuşken makine bozuldu. Bu çok kötüydü. Ben makine ile uğraşırken Sevgi banyodan çıktı.
Sevgi: Tartışıcak birini bulamadında makineylemi tartışıyorsun?
Aybüke: Ha-ha-ha çok komik. Sen beni düşünmede kendine üzül. Ben saçımın yarısını kuruttum. Sen ise makinesiz kaldın. Yazık
Sevgi dudağını büzdü ve "Ben zaten saçımı her zaman doğal ısı yani güneş ile kuruturum. Makine önemli değil benim için" dedi.
Aybüke: Ah canım. Hava bulutlu. Ne yapıcaksın? Yapay güneşmi kurucaksın?
Sevgi bu dediğimi bozulmuş,bana tavır yaparak üstünü giyinmeye gitmişti.
Ben havlu ile saçımı kurutmaya başladığımda Müdüre Hanım odaya girdi.
Yağmur Hanım: Duyduğuma göre saç kurutma makineniz bozulmuş.
Şaşkınlığıma ve merakıma engel olamayıp sormuştum:
Aybüke: Sizin bundan haberiniz hemen nasıl oldu?
Yağmur Hanım: Sözümün kesilmesinden hoşlanmam.
Neyse konumuza dönelim. Öhöm,çıkarın bakalım paralarınızı,devlet baba size işi yokmuş gibi birde saç kurutma makinesimi alacak? Yok ya!Herkes öfleye pöfleye paralarını çıkardı ve müdüreye teslim etti. Yağmur Hanım paraları topladıktan sonra bana dönerek "Ha bu arada,Aybüke odama gel." Dedi.
Bu kadın ne diyecekki bana bak içime bir kurt düştü şimdi. Bunu duyan Sevgi tabiki hemen sordu.
Sevgi: Kız Aybüke,bu kadın sana ne diyecek? Gene ne haltlar yedin? Ayrıca benim bir şey yaptıysanda niye haberim yok? Bana niye söylemiyorsun? Aşk olsun.
Aybüke: Ay bir sus. Bir haltlar yemedim ama susmazsan seni yiyeceğim. Ayrıca ben ne bileyim niye çağırdı? Gideyimde öğreneyim bakalım.
Müdüre Hanımın odasına doğru yürümeye başladım. Ne olduğunu bende merak ediyordum. Odaya gelince kapıyı çalıp içeri girdim. Odada Derya Hanım ve kocası Ekrem Bey de vardı.
Müdüre: Hoşgeldin Aybüke. Fazla uzatmayacağım,Ekrem Bey ve karısı Derya Hanım seni evlatlık almak istiyorlar.
Ama bu nasıl olur? Duyduğum şey beni çok şaşırtmıştı. Ne diyeceğimi bilemiyordum.
Derya Hanım: Bak canım,senin ne kadar temiz kalpli bir kız olduğunu biliyoruz. Hem seni çok seviyoruz. Lütfen sende bizi kırma. Sana daha iyi bir hayat sunmak için elimizden gelen her şeyi yapmamıza izin ver.
Aybüke: Ben ne diyeceğimi bilmiyorum. Bu çok ani oldu. Yani benim burda düzenim,arkadaşlarım var. Bu çok zor bir karar.
Derya Hanım: Bunun seni ne kadar şaşırttığını tahmin edebiliyorum. Ama lütfen bizimle gel. Ayrıca arkadaşlarınla istediğin zaman buluşabilirsin.
Aybüke: Tamam. Kabul ediyorum.
Ekrem Bey: bu kararından dolayı asla pişman olmayacaksın. Şimdi eşyalarını toplayıp arkadaşlarınla vedalaşabilirsin canım.
Yağmur Hanım: Eee bizde o sırada sizin buraya yeni cam taktırma fikriniz hakkında konuşalım.
Odadan çıktıktan sonra her şeyin ciddiyetini yeni fark etmiştim. Ben bu yurttan gidiyor aynı zamanda Sevgi ile ayrılıyordum.
Odama gelince Şeyma yine saçma sapan konuşmaya başladı:
Şeyma: Ooo Aybüke,bizi bırakıp gidiyormusun? E tabi buldun zengin aileyi arkana bile bakmadan gidersin.
Ya bu yetimhanede her şey den herkesin hemen haberi nasıl oluyor diye düşünürken bir cevap vermem lazımdı. Ben cevap veremzeken birtane Sevgi'm yapıştırdı cevabı:
Sevgi: Aybüke'ye laf yetiştirmeden önce kendine bak. Geçen hafta bir aile seni aynı gün içinde hem alıp,hem getirmedimi? Ayrıca Aybüke'nin zengin olmak için çabaladığı hiç bir şey yok. Bunu sende gayet iyi biliyorsun.
Sevgi bunu söyledikten sonra Şeyma'nın suratı bembeyaz olmuştu. Sadece "öff hiç uğraşamam sizinle,ne haliniz varsa görün" diyebilmişti.
Sevgi bunun üstüne "hadi canım dön önüne ojeni sürmeye devam et. E tabi çok bekleyenin var onlara süsleniyorsun" dedikten sonra Şeyma sadece sinirli bir bakış atmakla yetinmiş,ojesini sürmeye devam etmişti.Sevgi'nin yanına oturup konuşmaya başladım
Aybüke: Off morarttın kızı :D
Sevgi: Beter olsun! Neyse sen harbi gidiyormusun?
Başımı evet anlamında yukarı aşağı salladım.
Sevgi: Kızım bu bomba bir haber! Hala üzülüyorsun. Valla gören sanır gelin gidiyorsun. Ayrıca her gün buluşuruz. Tabi saat akşam sekiz olmadan.
Bu dediğine ikimizde güldük. Sonra ayağa kalktım ve eşyalarımı toplamaya gittim. Tabi Sevgi bana yardım etti.
🌏❄🌏
Ona sarılıp öptükten sonra YENİ AİLEMİN yanına gittim. Hiç vakit kaybetmeden yeni evime doğru yola çıktık. Artık ne olursa olsun bugünkü olaydan sonra şaşırmam.
///hikayenin ilk bölümünü nasıl buldunuz? Beğenmeyi ve hikaye hakkındaki görüşlerinizi yazmayı unutmayın.♥️
Buraya okumaya başladığınız tarihi bırakabilirsiniz.
Hoşçakalın 🖐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
M.H.M
ChickLitO anda bir el beni çekti ve duvara yasladı. Bu kişi Savaş'tı. Beni duvara yaslamış önümde duruyordu. Onu itmeye çalıştım ama başarısız oldum. "Neden benden saklandın?" "Senden niye saklanayımki?" "İşte bunu merak ediyorum."