Sessiz Vaveyla

298 39 4
                                    

Karanlık sadece karanlığa cevap verir, aydınlık sadece aydınlığa cevap verir. Ve sen karanlığın içine hapsedilmiş aydınlıksın.
****
Bazı zamanlar gelir insanoğlu ne diyeceğini bilemez hale gelirdi, Ezra korku dolu gözlerle arkasını döndü. Gökhan Yüzbaşı, Ozan Teğmen'in kolundan tutmuş, Ezra'ya bakıyordu. Ezra ilk kez son günlerde içinde kaybolduğu kahverengi gözlerin hedefinde olduğu için rahatsızlık duydu.
Gökhan Yüzbaşı'nın konuşmaların ne kadarını duyduğunu bilmiyordu. Hande Teğmen, Ezra'nın zor durumda kaldığını anladığı için konuşmaya başladı.

"Komutanım sizin ayakta olmamanız gerekiyor," dedi. Gökhan Yüzbaşı dikkatini Hande Teğmen'e verdi. Aklının bir köşesinde son zamanlarda olduğu gibi Ezra vardı. Ezra, Gökhan Yüzbaşı için ne hissediyorsa, Gökhan Yüzbaşı'da, Ezra için aynı şeyleri hissedebiliyordu ama ikisi de bu duyguların ne anlama geldiğini bilmiyordu.

Gökçen Binbaşı odada yatarken kapı büyük bir gürültü ile açıldı. Gökçen Binbaşı yastığının altından silahını çıkaracağı zaman duyduğu ses ile gözleri doldu. Berra, annesinin kucağına atladı. Gökçen Binbaşı'nın dikişleri acısa da ses etmedi.
Gökçen Binbaşı, Mirza şehadet şerbetini içtiğinden beri kızını görmüyordu. O zamanlar beş yaşında olan kızı şimdi sekiz yaşındaydı.

"Anne iyi misin, canın çok yanıyor mu?" diye soran kızı zümrüt yeşili gözlerini annesine çevirdi. Gökçen Binbaşı, her şeyi ile babasının kopyası olan kızına baktı. Gökçen Binbaşı başını 'iyiyim' der gibi salladı. Mirza'nın şehadet şerbetini içtiği gün Gökçen Binbaşı, teröristler tarafından esir tutulduğu için kocasının şehadet şerbetini içtiğini Tan kod adlı teröristten öğrenmişti. İnanmak istememişti ama gerçekti. Kocasının katili karşısına geçip kocasının son anlarını dalga geçerek anlatmıştı. Kocası son yolculuğuna uğurlanırken yanında olamamıştı.

"Anne, anne duyuyor musun beni," diyen Berra'nın sesi ile geçmişin kapılarını şimdilik kapattı.

"İyiyim kızım," dedi. Başını kapıya doğru çevirdiğinde annesi ile göz göze gelen Gökçen Binbaşı başını iki yana salladı.

Ayla Yüzbaşı kaçan teröristi görünce bacağına nişan alıp ateş etti. Terörist acı içinde yere yığıldı. Serdar Yüzbaşı'da durmaksızın ateş ediyordu.
Maho, Şivan'ın yanına gitti. Başını deve kuşu misali kayalıkların altında gizledi. Şivan, Maho'nun ne diyeceğini tahmin ettiği için Maho konuşmadan cevapladı aklındaki soruları.

"Karşında bordo bereliler var. Onlar her türlü çıkmazdan çıkan TC'nin zor eğitimlerinden geçen askerler. Onlar yüzünden bir sürü kayıp verdik. Melik'i, onlar öldürdü, Ferzan'ı, Baran'ı, Botan'ı, onlar öldürdü. Hatta Elsa'yı bile onlar öldürdü. Şimdi sıra bizde," dedi. Şivan'ın saydığı isimler örgütün üst düzey yöneticileriydi. Ölüm baş gösterdiğinde çaresiz kalan insanoğlu hata yapardı Maho'da bunun canlı örneğiydi. Hızla ayağa kalktı. Emre Astsubay'a ateş etti. Kolundan yaralanan Emre Astsubay, kendisine ateş eden teröristin alnından vurdu. Maho kanlar içinde, Şivan'ın ayağının dibine düştü. Şivan tek başına kalmıştı. Elli kişilik grup cehenneme gitmişti.

"Ateş etmeyin, teslim oluyorum," diye bağıran Şivan, ellerini kaldırdı.
Ayla Yüzbaşı gülümsedi Gaye'nin hesabını soracaktı şimdi.

Fulya odadaki garip sessizlikten rahatsız olmaya başlamıştı. Ezra ablası ve Gökhan ağabeyinin arasındaki tuhaf çekimi farketmişti, sadece Fulya değil, odada bulunan herkes farketmişti bir tek Gökhan Yüzbaşı ve Ezra farkedememişti. Hatice Hanım ikide bir Hande Teğmen'e, oğlunun kendine gelir gelmez kendisini sorduğu söyleyip duruyordu.

Ezra hızla ayağa kalktı buna dayanamıyordu. Odada bulunan herkes, Ezra'nın gerilmiş yüzüne baktılar. Fulya ayağa kalkıp, Ezra ablasının yanına gitti. Ezra nefes alamıyordu. Elini boğazına götürdü. Neden bu hale geldiğini bilmiyordu. Fulya, Ezra'nın kolunu tuttu. Korku dolu gözlerle Ezra'nın sararan yüzüne baktı.

Vatan SağolsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin