Bölüm 3

1 0 0
                                    

Sabah yumuşak rüzgar esintileri ve kuş sesleriyle uyandım. Burayı bu kadar sevmemin bir sebebi buydu dedem sağ olsun. Dedem benim odamı yaptığı gibi bu evi de kendisi yaptı öyle bir şekilde tasarlamış ki ev yazın sepserin kışın sıcacık birde evde belli yerlerde delikler  var bu da kuş seslerinin evde yankılanmasına sebep oluyor. Dedemi sabah sabah andıktan sonra tuvalete gidip günlük işlerimi hallettim sonra üstümü giyinip aşağıya indim bahçeden geçip bisikletlerin olduğu yere gittim bu buradayken her sabah yaptığım rutinimdir.

Bisikletlerin olduğu yere giderken babaannemi topraktaki sebze ve çiçeklerle oyalandığını gördüm. Hemen yanına gittim.

"Sabah şeriflerin hayırlı olsun Hasibe sultan!" 

"Seninde kuzum, hayırdır erken kalkmışsın?"

"Burası beni ne zaman kaldıracağını iyi biliyor babaanne bisiklet sürmeye gideceğim."

"İyi düşündün kızım hadi ben seni tutmayayım sana iyi eğlenceler." 

"Teşekkürler görüşürüz."

Bisikleti depodan çıkardım. Bıraktığım gibiydi. Çantamı önümdeki sepete, kablosuz kulaklığımı kulağıma koydum ve müziği açıp yola koyuldum her zamanki güzergahımı takip etmeye başladım. 

İlk önce, bakkal Necdet  

"Oo Aslı kızım hangi rüzgar attı seni buraya?" 

"Hasibe sultan Necdet abi, onu ziyarete geldik." 

"İyi yapmışsınız kızım. Babanlara selamlar." 

"Aleykümselam."

"Al bakalım."

"Bu ne Necdet abi?" 

"Her zamankinden kızım."

Şaşkın ve heyecanlı bir şekilde poşeti açtım.

"İnanmıyorum bunlar hala satılıyor mu?" 

"Tabii ne sandın, biz nostaljik bakkalız kızım bizde unutmak yok." 

Yüzümde mutlu bir gülümsemeyle karşılık verdim. Elimdeki bir kutu cinoları sepete koyup yoluma devam ettim.

Şimdiki istikamet, Çiçekçi Yelda..

"A be ablacım vermez misin bu güzel kıza bir demet çiçek!" 

"Aa! Kız, Aslı kızanım nereden çıkıverdin sen bakam?"

"Gökten geldim ablam."

"Sule bakam neden geldin?" 

"Babaanneme ziyarete geldik. Asıl sen sule bakam nasıl gidiyor?"

"Nasıl gitsin a be kızanım bıraktığın gibiyiz." 

"İyi olunda gerisi önemli değil." 

"Al bakam bunlar sana." 

Elinden bir demek gülü aldım ve onları da sepete koydum.

"Anacıklarına selamlar." 

"Aleykümselam." 

Buradan da alacağımı alıp, diyeceğimi dedikten sonra bir sonraki durağıma doğru ilerledim burası biraz daha ilerideydi. 10 dakika sonra varmıştım bisikleti durduktan sonra gözlerimi kapattım ve o enfes turtaların kokusunu kalbime kadar çektim. 

Üçüncü durak, Meryem'in Turtaları;

"Hey galiba o koklamanın parasını da almam gerekecek." 

Tanımadığım sesle birlikte gözlerimi açtım karşımda yabancı bir erkek vardı. 

"Yanlış bir şey mi söyledim neden ağlıyorsun?"

Büyük TatilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin