Oh!Şimdi hatırladım!Yeni okula gidecektim...yani.Bunun Anlamı...Dahyun'dan kurtuluyordum.Ama erken sevinmedim.Dahyun gibileri de o okulda varsa kesin benimle alay edecekti.Bunu hiç düşünmemiştim...
Koridorda yaşanılanlari unutup sınıfa girdim.Dahyun ve arkadaşları bana bakarak bir şeyler fısıldaşıyorlardı.Dahyun bir adım öne çıktı:
-Sulugöz Gelmiş!
Sulugöz mü?O da neyin nesi öyle?Yoksa Dahyun'un uydurduğu bir kelime mi?Dahyuna baktım:
-Sulugöz de neyin nesi?
-Senin gibi ağlaklara takılan lakap.Sevdin mi?
-Çok kötüsün Dahyun!
Hayır!Yine aynı şey oluyordu!Gözlerim...sulanmaya başladılar...Birileri gözlerimdeki musluğu mu çeviriyordu?Ve akmaya başladılar...Herkes"Sulugöz"diye bağırmaya başladılar.Dahyun elimden çantamı aldı.Ve içinde ne varsa acımasızca heryere savurdu.Benim elimden gelen tek şey:Bakmak...Bir kişi bile müdahele etmiyordu.Sınıftan çıktım.Arkamda çok şey bırakmıştım.Defterlerim,kalemlerim,ve en sevdiğim resimler...Bir önemi yoktu.Nasılsa Dahyun...Onurumu yıkmıştı.Ondan bana iyi davranmasını beklemezdim zaten.Başımı öne eğmiş,nereye gittiğimi bile bilmiyordum.Tuvalet...kendimi kötü hissettiğimde girdiğim yer...Ne kadar pis olsa da.Pasaklı biri değilim tabii ki.Aynanın karşısına geçtim:
-Seni sulugöz diye çağırıyorlar!Ama senin umrunda değil!
Ellerimi yumruk yaptım.Kendimi hiç bu kadar sinirli hissetmemiştim.Gözlerimin yaşarmaması için kendimi zor tutuyordum.Yanardağ gibi patlayacaktım.Gözlerim acıyordu.Lütfen...ağlamak istemiyordum!Zil çalmıştı.Derse girmeye hiç niyetim yoktu.Hiç ama hiç.Fakat matematik öğretmenimiz...çok sertti.Benden de oldum olası hoşlanmazdı.Bulduğu her fırsatta beni tersliyordu.Ondan,Dahyun'dan ve bütün sinir bozucu insanlardan kurtuluyordum.Yeni okulumda neler olacaktı...Ve ben hoca gelmeden sınıfa ilerledim...Kapıyı açtığımda çok geçti.Öğretmen gelmişti ve bana sinirli sinirli bakıyordu:
-Neredesiniz küçük hanım?Sana kimse kapı çalmayı öğretmedi mi?Dersin bitmesine 5 dakika kaldı!Müdürün ofisine git!Teneffüstede bütün sınıfı silip süpüreceksin.
Dahyun tabii ki kötü kötü sırıtıyordu.Umursamadım.Çünkü bu gün her şey bitiyordu.Müdürün ofisine gittim.Ve teneffüstede sınıfı baştan aşağıya süpürdüm.Son ders gelince derin nefes alıp beklemeye başladım.Öğretmen gelmeden Dahyun benim yanıma gelip şunları söylemişti:
-Hiç düşündün mü?Ben neden bu okulda istenmiyorum diye?
-Evet
-Aa.Peki...neden hala buradasın.
Artık yüzleşme zamanı gelmişti.Ayağa kalktım.Ve Dahyun'a baktım:
-Benim,nerede olduğum,ne yaptığım seni ilgilendirmez...
Dahyun beni itlemeye başladı 3. kez elini kaldırdığında güvenimi toplayıp onun elini havada tuttum.Ve kendi elimi kaldırdım.Ama nedense...Dahyun'a vuramıyordum.Ne olduğunu anladım:
-Şiddete şiddetle karşılık vermek,karakterime ters.
Ve onun elini bıraktım.Kendi elimi de indirdim.Sırıtarak masama oturdum.Okul bitince işkence de bitmişti...Fakat yeni bir hayat başlamıştı...