Bölüm 55

3.2K 177 74
                                    

Multide; Kerem var.
Hepinize iyi okumalar...

Kerem'den

Buket gözlerini kırpıştırarak aralayıp bana bakarken ona geniş bir gülümsemeyle baktım ve "Günaydın gamzeli güzelim." dedim. Onun da yüzünde ufak bir tebessüm oluşurken gözlerini ovalayarak "Günaydın." dediğinde gözünün önüne düşen saçı geriye doğru attım ve "İyi uyudun mu?" diye sordum. Bana bakarak başını salladığında yanağına hızlı bir öpücük kondurarak yataktan kalktım ve "Kalk hadi, hep beraber dışarı çıkalım." dedim. Kısık gözleriyle yatakta doğrulup "Nereye bu saate Kerem?" dediğinde omuz silkerek "Bu gün içimde bir mutluluk var. Gidip bir şeyler yapalım." dedim. 

Benim bu halime gülerek ayaklarını yataktan uzattı ve "Peki, en azından kahvaltımızı dışarıda edebiliriz." dedi. Onu başımı sallayarak onayladığımda yataktan kalkarak yanıma geldi ve yanağıma ufak bir öpücük kondurup "Sen hazırlan ben de bizimkilere bir bakayım." dedi. Onu başımı sallayarak onayladıktan sonra odadan çıkmasıyla dolabıma yöneldim. Kapağı açıp ne giysen diye düşünürken bugün beyaz ve tonlarından gitmeye karar verip siyah kotumun üstüne beyaz, üzerinde siyah yazılar olan bir tişört ve onun da üstüne gri kot ceketimi aldım.

Biricik saçlarımı özenle taradıktan sonra başıma siyah beremi de geçirdim ve aynadaki yansımama göz kırparak öpücük attım. Bazen gerçekten nasıl bu kadar yakışıklı olduğumu anlamıyordum Sanırım babama çekmiştim.

Aklıma babamın gelmesiyle yüzümde buruk bir tebessüm oluşurken onu bir ara ziyarete gitmeyi aklımın bir köşesine not ettim ve kapı sesiyle arkamı dönerek içeri giren Buket'e baktım. Onu yalnız görmemle kaşlarım kalkarken "Bizimkiler yok mu?" diye sordum. Buket omuz silkerek "Öyle tatlı uyuyorlardı ki uyandırmak istemedim. Son birkaç gün onlar için çok zordu, bırakalım da dinlensinler." dediğinde başımı sallayarak onu onayladım ve önünde durup beyaz montunun fermuarını çektikten sonra başındaki beyaz ponponlu beresini düzelterek gülümsedim.

"Biz çıkalım o zaman."

Buket gülümseyerek başını salladığında el ele odadan çıktık. Ben ondan biraz önce gidip Burcu abaya haber verdikten sonra tekrar bahçede buluştuk. Beraber kapıya doğru giderken beni baştan aşağıya süzüp "Sen böyle üşümeyecek misin?" diye sorunca sırıtarak onu kendime çektim ve bir kolumu omzuna atarak "İyi ya işte, sen ısıtırsın beni." dedim. Benim bu halime güldükten sonra "Nereye gideceğiz?" diye sorunca merdivenleri inerken "Dört Mevsim'e gidebiliriz eğer istersen." dedim. Hevesle başını sallayıp "Orayı seviyorum." dediğinde onun bu haline gülümsedim ve demir kapıdan çıkmamız üzerine beraber otobüs durağının olduğu tarafa doğru yürümeye başladık. Sanırım bugün Buket'le uzun zamandan sonra sessiz sakin ve keyifli bir gün geçirecektik.

Ediz'den

Beynimin içine işleyen telefonun titreşim sesiyle gözlerimi kısık bir şekilde açarak Melis'in uyanmaması için hızlı davranarak telefonu elime aldım. Arayana baktığımda gözlerim istemsizce büyürken boğazımda bir yumru hissettim. Elimdeki telefon en sonunda susarken derin bir nefes alacaktım ki ekranda tekrar babamın adı belirdi. Bu konuşmadan artık kaçamayacağımı fark edip aramayı "Efendim?" diyerek açıp yavaşça Melis'in yanında kalktığımda babam samimi bir sesle "Oğlum, nasılsın?" diye sordu. Bir elim sterse saçlarıma giderken "İyiyim baba, sen nasılsın?" diye sordum. Hevesle "Ben de iyiyim, bugün beraber bir şeyler yapar mıyız diye sormak için aramıştım ben seni." dediğinde şaşkınlıkla "Anlamadım?" diye sordum. Sonra sesimi fazla yükselttiğimi fark ederek hızlı gözlerimi Melis'e çevirdim ve bana bakan uykulu mavilerle karşılaştım.

Hay çenen çıksın Ediz!

O bana sorarcasına bakarken bir şey olmadığını belirtircesine başımı sallayıp "Bugün toplantıdan sonra birkaç saat boşum. Biraz baba oğul takılırız dedim." diyen babama dikkatimi verdim. Aklımda sürekli annemle o adamın görüntüsü dönerken derin bir nefes aldım ve "Baba, aslında benim seninle konuşmam gereken bir şey vardı." dedim. Melis'in bunu duymasıyla birden gözleri büyütüp yattığı yerden doğrulurken karşı taraftan babam "Öyle mi? Tamam o zaman bizim şirkette buluşalım. Hatta istersen gelin hanımı da getir oradan bir yerlere gideriz." deyince birden gözlerim büyüdü.

YETİMHANE 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin