𝙨𝙤 𝙝𝙤𝙩' VMin

˙final˙

-Damadımmm!

"Hassiktir"

***

-Ne damadı?

-Bilmiyormuş gibi yapma , İseul haniiii, çocuk...

Jimin bu adamı daha önce hiç bu kadar mutlu görmemişti. Ama mutluluğunun da bir sonu vardı.

-Üzgünüm ama biz İseul ile sevgili değiliz , ve hiç olmadık.

-Benden saklamanıza gerek yo-

-Size dedim ki ÖYLE BİRŞEY YOK!

***

Jimin , nihayet İseul u bulduğunda aradan iki saat geçmişti.

Kendisinden sakladığını anlamıştı. Evet biraz sonra Jimin in içinde ki canavarı serbest bırakacağı an olacağı için saklanması doğaldı.

İseul , Jimini ancak sertçe kolunu tuttuğunda fark edebilmişti. Ne kadar geri zekâlıydı.

-Sen ne yaptığını sanıyorsun küçük orospu?

İseul ilk defa Jimin i küfür ederken görüyordu , hemde kendisine. İseul etrafta ki bütün insanlar da bunu duyduğunda ne yapacağını bilememişti .

Çoğu kişi kavgalarını izlerken bir yuvarlak oluşturmuşlardı.

-Hamile kaldım yalanı ile benimle evlenebileceğini mi sanıyorsun ha?

Jimin bağırmaya devam ediyordu , sinirden kıpkırmızı olmuştu , aynı İseul un kolu gibi.

İseul utançtan ne diyeceğini bilemiyordu. Etrafında ki insanların hepsi yüksek sesle fısıldaşıyorlardı , ve İseul bunları çok net duyabiliyordu.

"Daha bu yaşta ne hallere düşmüş kız baksana"

"Aynen ya , bu yaşta ."

"Daha liseye bile gitmemiştir bu"

"Okuyan kız napsın kocayı değil mi?"

-Şimdi paşa paşa babanın yanına gidip öyle birşey olmadığını , ve asla olmayacağını söylüyorsun tamam mı?!

İseul bir anda ağlamaya başlamıştı , ama Jimin kötü bir kahkaha atıp bağırmaya devam etti.

-Masum rolünü yapma , Şantaj yaptın lan resmen!

Sonunda orada bulunan gençlerden biri dayanamayıp İseul un yanına gelmişti , ve İseul un kolunu Jimin den kurtarıp konuşmuştu.

-Yeter bu kadar.

Jimin önceki kadar acımasız bir kahkaha ile konuştu.

-Aaaaa İseul baksana sana acımış yanına gelmiş. Şimdi sen onada verirsin . Sonra da çocukla zorla evlenirsin değil mi? Senin hayatın bundan ibaret mi? Yazık...

Jimin , İseul ve o topluluğu orada yanlız bırakıp evine doğru gidiyordu ki arkasından bir el onu durdurdu.

-Yeter ama bak si- Taehyung?

Onu gördüğünde sesinin tonu bile değişmişti. Sanki herşeyi unutmuştu , onun gözlerinin içinde kaybolmuştu...

Taehyung un biraz önce konuşulanların hepsini duymuştu, ama sinirli değildi . Sadece diğer sevgililerin yaptığı gibi karşısında kinin konuşmasına izin vermeden bitmesini istemiyordu.

-Bir açıklama bekliyorum. Sonuçta sevgilinim değil mi?

Jimin zoraki bir gülümseme ile Taehyung a bakmıştı.

Taehyung ise elini Jimin in yanağına koyup "dinliyorum" diye mırıldandı.

-Tae ben ne yaptığımı bilmiyorum. Aramız bozulduğu evimin kapısında beni beklerken uyuyakalmıştı , bende dayanamayıp eve almıştım. Biraz uyuduktan sonra beni zorla yanına yatırdı. O uyur uyumaz rahatsız olup kalktım , salona geçtim ve-

-Ve ne?

-Ve seni düşleyerek içtim . Şişenin dibini gördüm diyebilirim , aslında göremedim bulanıklaştı heryer. Ondan sonra olan hiç birşeyi hatırlamıyorum...

Taehyung biraz düşünür gibi yaptı. Kendi hatası olduğunu biliyordu. Kendisi yüzünden bu kadar üzülmüştü ve içmişti.

-Sonra?

-Sabah yarı çıplak bir şekilde uyandım , yanımda da o vardı...

-Ama eğer biri ile sevişseydin... Bunu bilirdin. Değil mi?

Jimin içtenlikle gülümseyip Taehyung ile arasında ki boşluğu kapattıktan sonra nefesini yüzüne üfleyerek konuştu.

-Doğru söylüyorsun. O kızla sevişmediğimi bildiğim gibi , seni delice sevdiğimi de biliyorum.

Taehyung elini Jimin in beline koyup kendine çektikten sonra , Jimin de aralarında ki boy farkını kapatmak için Taehyung u boynundan hafifçe aşağıya çekti.

Taehyung ona ilk gün ki gibi değilde , sanki hiç bırakmayacakmış gibi bakıyordu.

Jimin ise heyecan , ve utançtan ne yapacağını bilmiyordu. Ancak dudaklarını ıslatıp Taehyung un dudaklarına odaklanabilmişti.

Taehyung ta kendini daha fazla tutamayıp dudaklarını birleştirmişti bile...

Dudakları birbirine değdiğinde ilk defa ciddi anlamda öpüşmeye başlamışlardı. Jimin ağzını aralayıp , Taehyung un dilinin dudakları arasından dili ile temas etmesini hissetti.

Harikaydı...

The End