Doğa o kadar mükemmel ve eşsiz yaratılmış ki.Hayralık duymamak elde değil.
Bulutlar,gökyüzünün maviliği ve tabiki yıldızlar.Geceye aşığım resmen.Karanlığa...
En çokta yıldızlara...Şu an kampta olduğuma inanamıyorum.O kadar moral bozukluğuna rağmen çoğu şeyin üstesinden gelmiştik.Baran iyileşmişti.Annem biraz daha toparlanmıştı.Hemen hemen her şey yolunda gibiydi.Özgürle de iyi gibiydik.Bir şey dışında.Regıl olduğum günden sonra bana karşı baya hassaslaşmıştı.Neyse hatırlamak istemiyorum o günü.Kamp ateşi yakmıştık ve etrafına dizilmiştik.
Göktuğ,Baran,Aslı,Özgür ve Tuna...
Şu an herkes sesizdi.Sadece yanan ateşin sesleri ve cırcır böceğinin sesleri duyuluyordu.
Ben başımı Baran'a yaslamıştım.Tam karşımızda da Özgür ve Aslı vardı. Onların yanında da göktuğ ve Tuna.
Aslı'yı sevemiyorum.Eminim ki o da benden hoşlanmıyor.Daha önce de dediğim gibi Özgür'e ve Baran'a birlikte yürüyor sanki.Ya da görümcelik duygularım bana böyle düşündürtüyor.Lafa giren Tuna oldu.
"Daha ne kadar böyle sesiz kalıcaz.Buraya sessiz kalmak için mi geldik?"hepimizin üstünde gezdiriyordu gözlerini.
Göktuğ:"E oğlum o zaman bir fikir sununda bir şeyler yapalım."dedi. Ortam bir anda gerginleşmişti.Tam Tuna lafa girecekti ki Aslı konuştu.
"Tamam hadi doğruluk mu,cesaretlilik mi oynayalım." dedi. Üstelik bana bakarak ve sol kaşını kaldırarak sormuştu.İyiden iyiye daha fazla sinir olmaya başlamıştım.Aniden ayağa kalktım ve elimi belime koydum.Meydan okurcasına ;"Tamam,hadi oynayalım."dedim.Aslı hanımın hoşuna gitmemişti bu cesaretli tavrım.Görürsün sen diye geçirdim içimden.Göktuğ şişe buldu ve geldi.Tekrar çember oluşturduk ve oturduk.
İlk önce herkes klasik doğruluk ve cesaretlilik konusunda doğru söyleyeceği konusunda yemin etti.Ve başladık.
Şişeyi Baran çevirdi ve soran taraf Götuğa,cevaplayan taraf Tuna ya geldi.Derin nefes aldım.
Göktuğ biraz düşündü ve "doğruluk mu cesaretlilik mi"dedi.
Tuna:"Doğruluk"dedi.
Herkes pür dikkat onları izliyordu ve açıkçası Çok merak ediyordum ne olacağını.
Göktuğ:"Hayatın boyunca en savunmasız ve en çaresiz olduğun zamanı anlatır mısın?"dedi.
Tuna duraksadı kısa bir süre ve söze girdi.
"Benim babam çok saf ve temiz kalpli bir adam biliyorsunuz."hepimiz onaylarcasına kafamızı salladık."Daha beş yaşındaydım.Babam evde yoktu annem de yukarıdaydı.Bende aşağıda piyano derslerime çalışıyordum.Zaten yaptığım en iyi şey buydu."yeri izliyordu ve elindeki çubukla yere daireler çiziyordu.İlk defa Tuna'yı bu kadar duygulu görüyordum.
"Notaları tam tutturdum ve doğru bir şekilde çalabildim.Sevinçle anneme seslendim ama ses gelmiyordu.Hemen yukarıya çıkmaya başladım.Tam çıkıyordum ki sesler gelmeye başlamıştı.Tuhaf sesler.Daha önce hiç duymadığım tuhaflıkta.İlk önce anlamadım ne olduğunu.Biraz daha çıktım merdivenlerden."
Tuna'nın soluk alış verişleri hızlanmıştı.Sanki o anları tekrar yaşıyordu.
"Kapı aralıktı ve annem bir adamla sevişiyordu."
Dudaklarımdan hiii diye bir ses yükseldi.Cidden şok olmuştum.Tuna hiç istifini bozmadan devam etti.
"Daha çok küçüktüm ben bunları yaşadığımda.Belki de tuhaf bir kişiliğimin olmasının sebebi budur.Hayatım boyunca en çaresiz hissettiğim anım buydu.Ve daha tuhaf olanı ne biliyor musunuz?"Hepimizi süzmeye başlamıştı Tuna.
Bu olaydan sonra benim bir kardeşim oldu.Ve benim saf babam o çocuğu kendi çocuğu olarak biliyor."
Hepimiz hayretler içinde kalmıştık.Ciddi manada şok oluştum.Ve çok üzülmüştüm.Benim annem ve babam asla ihanet etmezdi birbirine.Bundan emindim.
Demekki Tuna bu yüzden böyle biriydi. Son olarak Tuna "Annemden nefret ediyorum."dedi.Hiç kimse bir şey diyemedi.Ne denirdi ki zaten.Ortamı dağıtmak için Özgür aldı şişeyi eline.Ve çevirdi.Soran taraf Aslı'ya ,cevap veren taraf bana gelmişti. Aslı o piç gülüşünü yaptı tabiki.Ama ona boyun eğmeyecektim.
"Söyle bakalım Deniz, doğruluk mu cesaretlilik mi?" Kesinlikle doğruluk diyemezdim.Allah bilir ne sorardı.
Kararlı bir şekilde "cesaretlilik" dedim.
Özgür bana baktı ve ne yaptığının farkında mısın dercesine baktı bana.Omuz silktim.Aslı biraz düşündü.
"Bu gece çadırlarda değilde, dışarda kalabilir misin?" dedi ve bana göz kırptı.İçimden küfürleri saydırıyordum ona.Ya bir insan ancak bu kadar gıcık olabilirdi.Bu ne biçim bir kızdı ya? Ağzımdan tek bir kelime çıktı."Kalırım."Tabiki ona boyun eğmemiştim.Baranın ve Özgür'ün bütün çabalarına rağmen şu an çadırların az ötesinde uyku tulumumun içinde uzanıyordum.Aptal kız.Gecenin ilerleyen saatlerinde bir kaç kere daha şişeyi çevirmiştik ve geceyi sonlandırmıştık.
Gökyüzünü izliyordum Ve kesinlikle korkutucu derecede karanlıktı etraf.Korkmuyorum dersem yalan olurdu.Çünkü gerçekten korkuyordum.Herkes çadırlarına gireli yaklaşık bir saat olmuştu.Aslı Ve Özgür,Göktuğ ve Baran aynı çadırdayı.Tuna her zamanki gibi tek tabancaydı.
Sanırım herkes uyumuştu.Bende gözlerimi sımsıkı yumdum ve uyumaya çalıştım.Gözlerimden yaşlar geliyordu.Ama gözelerimi açmıyordum,açamıyordum.Sanırım baykuş sesleride geliyor.Ah aptal kafam keşke doğruluk deseydim diye geçiriyorum içimden.Ben bu şekilde debelenirken bi hışırtı sesi gelmeye başladı.Ya kurttur Ya da köpektir diye geçirdim içimden.Sanırım bu sefer amel defterim kapanacaktı.Olabildiğince gözlerimi sıkıyordum. Ses gittikçe yaklaşılıyordu.Ve sanırım hayvancağız yanıma gelmişti.Cidden kalbim çıkacaksanız gibi atıyordu.Korkuyordum.
Birden gözlerimdeki yaşlar dağıldı.Çünkü biri gözlerimi öpmüştü.Ve o tanıdık koku burnuma dolmuştu.
Özgür.Kurtarıcım,kahramanım...
Yanıma uzandı.Ona öyle bir sarıldım ki.
O da bana sarıldı.Çok korkmuştum.
"Seni yalnız bırakacağıma gerçekten inandın mı balkız?" Fısıltı gibi çıkmıştı sesi.Sesi kulağımı okşadı resmen.
Allahım sana geliyorum.Arkadaşlar bölümü nasıl buldunuz?
Umarım beğenmişsinizidir.Yorum yapın lütfen.
Görüşleriniz benim için çok değerli.❤️

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇİM
ChickLitBir seçim yapmam gerekiyor.Bu seçimimle ya aydınlığa ulaşacağım yada onunla kendi aydınlığımızdaki karanlıkta boğulacağız. (Bu hikayede üç tane baş rol var.İkizlerimiz Baran ve Deniz.Ve onların doğduklarından beri yanlarında olan Özgür..)