D.D. 1.BÖLÜM

48 7 29
                                    

_____________________________

Doktor Saye Hanım, odanın içine girdi. Yatakta uyuyan, güzel genç kıza baktı bir süre. Kim bilir neler yaşamıştı. Buraya onu 20'li yaşlarda bir adam getirmişti. Geldiklerinde ikisi de yaralıydı. Yanındaki adam dayanamamıştı ve gözlerini sonsuzluğa kapatmıştı. Ama bu kız çok güçlü bir şekilde mücalede etmişti. Bakılan sonuçlara göre bu kızın hafızası silinmiş olması gerekiyordu.

Saye bunları düşünürken kızın gözlerini araladığını gördü. İşte o zor an gelip çattı. Nede olsa kızın ismini bilmiyordu, başından geçen şeyleri bilmiyordu.

Bir insan bilmediği bir şeyi nasıl açıklayabilirdi?

Yalan söylerek mi, dürüst olup bilmediğini söyleyerek mi?

Tabiki en doğrusu dürüst olmaktı ama o zaman herşeyde eksik kalırdı. Kararsızdı.

Aslında çok değişikti. Bu kız uyandığından beri bön bön Doktor Saye'ye bakıyordu. Bakışlarından belliydi zaten hafızasını kaybettiği. Ama asıl değişik olan şey ise kız hiç konuşmamıştı. Normalde her hasta uyandığında "nerdeyim ben?" tarzında sorular sorar. Ama o sormamıştı. Hatta ona  hâlâ aynı şekilde bakıyordu.

Saye en sonunda gücünü topladı. Kapının önünden çekilip yatağın yanına kadar geldi.

"Nasılsın bakalım?" Kızdan cevap gelmedi.

"Acıktın mı yoksa?" Hâlâ bir değişiklik yoktu. Kız, hâlâ aynı bakıyordu. Aynı yeni doğmuş bir bebek gibi..

"Utandığından mı konuşmuyorsun? Bana güven, emin ol ki utanacak hiçbir şey yok." Aslında böyle cümleleri kurması saçmaydı. Eğer utansaydı gözlerini kaçırırdı veya yanakları al al olurdu. Ama hâlâ ve hâla kız, Saye'nin yüzüne aynı şekilde bakıyordu.

O an Saye'nin aklına bir şey dank etti.

Ya kız sağır olduysa? Ya kulaklarına zarar geldiyse? Saye hemşireleri çağırdı ve gereken testleri yapmaya gittiler.

Bir süre sonra kızı yeniden odaya getirdiler. Saye de odada sonuçların gelmesini bekledi. Ayrıca hemşirelerede o kız için yemek getirmelerini istemişti.

Kapı tıklatıldı ve hemşire elinde test sonuçlarıyla geldi. Saye yerdeki bakışlarını hemşireye çevirdi.

"Saye Hanım istediğiniz testlerin sonucu." Saye dosyayı aldı ve teşekkür etti. Ardındam sonuçlara baktı.

Test sonuçlarına göre bu kızın kulakları gayet sağlamdı. Peki o zaman neyi vardı bu kızın? Bu kız dalga mı geçiyordu Saye ile?

"Neyin var senin?"Biraz sinirlenmişti.

"Bildiğim tek şey hafızanın silindiği. Bak kulaklarında sapasağlammış, ağzında. Hemde benimkilerden bile sağlam. Eğer konuşmazsan sana yardımcı olamam." Sonlara doğru biraz sakinleşmişti. Tam sözlerine devam edecektiki kapı tıklatıldı ve elinde tepsiyle hemşire içeri girdi.

"Sultan ona yemek yemesinde yardımcı ol lütfen." Sözlerine devam etti." Hâ! Birde eğer ağzından küçücük bir kelime bile çıkarsa hemen bana söyle. Bak bu çok önemli."

"Tamam Saye Hanım." Eğer ki o kız yemek yemezse Sultan'ın onu orada bırakacağını biliyordu. O yüzden aceleyle kendi odasına gitti. Hemen oradaki birkaç işini hallettikten sonra yeniden o kızın odasına doğru gitti.

Odaya gittiğinde tamda tahmin ettiği gibi Sultan orada yoktu. Ayrıca kızda hâlâ önündeki yemeğe bakıyordu. Sanki ne olduğunu bilmiyormuş gibi.

Saye kızın yanına gitti. Tamam, Sultan ona yemek vermemiş olabilirdi ama kendiside yiyebilirdi en azından.

"Neden yemedin? Acıkmadın mı yoksa? Ama senin acıkmış ve susamış olman gerekir. Sen 3 gündür uyumaktan başka bir şey yapmıyorsun."

"İstersen ben sana verebilirim." Kızdan yine herhangi bir söz veya mimik gelmediği için Saye kafasını iki yana salladı ve yanına doğru gitti. Yatağın boş kısmına oturdu,kaşığı eline aldı ve yemeğe çorbayla başlamak daha iyi olduğundan elindeki kaşığı çorbaya daldırdı. Kaşıktaki çorbaya biraz üfleyip kızın ağzına doğru götürdü. Ama kız çorbayı içmedi. O da Saye gibi kaşıktaki çorbaya üfledi.

Saye kaşlarını hafifçe çattı. 'Buda neyin nesi' diye düşündü Saye. Bir şeye bakması lazımdı.

Bu sefer elindeki kaşığı kendi ağzına götürdü. Çorbadan biraz içti. Sonra kaşığı kızın ağzına götürdü. Ve kızda onun gibi çorbadan içti.

Bu gerçekten çok değişikti. Hatta çok ama çok değişikti.

Bu kızın hafızası kökten silinmişti. Normalde birisinin hafızası silindiğinde belli bir süreden sonrası silinir. Ama bu kız şu anda hiçbir şey bilmiyordu.

Aslında bu kız, yeni doğmuş bir bebek gibi herşeye sıfırdan başlıyordu. Bu kız etrafındakilerden öğrenecek her şeyi. Yürümeyi,koşmayı,okumayı,yazmayı,yemeği,konuşmayı...

Saye çok şaşkındı.

En sonunda şaşkınlığını üzerinden atabildiğinde bütün yemekleri kıza yedirmeye başladı. Yemekler bittiğinde kızın kafasındaki bandajı değiştirdi. Yastığının şeklini değiştirdi ve kızı uzandırttı.

"Hadi sen uyu. Benim işlerim var,yeniden geleceğim yanına."

Saye odadan çıktı. Bazı hastaları ile ilgilendi,gerekli işlerini yaptı. Böylece saat öğle 12 yi buldu. Yine o kızın odasına doğru gitti 'büyük ihtimalle uyanmıştır' diye düşünerek. Odaya girdiğinde kız, gökyüzü mavisi gözleri ile etrafına bakıyordu. Güneş ışıkları doğrudan gözüne geldiği için, gözleri kısık bir şekilde etrafı inceliyordu. Saye perdeyi çekip kızın yanına gitti.

Bu kız ilk olarak yürümeliydi. Ona yürümeyi öğretmeliydi.

Saye ilk gün ona yürümeyi yarı yamalak öğretmeyi başardı. Önemli olduğundan tuvalet eğitiminide verdi.

2.gün yürümeyi daha iyi becerdi. Ve ilk kelimesini söyledi.
'Hemşire' etrafında en çok bunu duyduğu için bunu öğrenmişti.

Saye sırf ona bakabilmek için birçok işini başka bir arkadaşına vermişti.

×××××××3.GÜN×××××××××××

"Maviş sencede artık sana bir isim vermenin zamanı gelmedi mi?"

Saye biraz düşündü. Hep eğer bir kızı olursa adını sebepsizce 'İclal' koymak isterdi.' Bence bu ismi ona vermeliyim, ona çok yakışır.' diye düşündü.

"Senin ismin İclal olacak. Çok güzel bir isim değil mi?"

Diğer günlerde böyle geçip gitti ve İclal, Saye ve hastane halkı tarafından çok şey öğrenmeye başladı. Hatta hastanede bir lakabı bile vardı, maviş İclal. Biraz basitti ama herkes İclal'in bunu sevdiğini düşündüğünden ona söylüyorlardı.

Dışardan bakıldığında İclal mutlu gibiydi. Ama günden güne içinde karmakarışık şeyler ortaya çıkmaya başladı.

______________________________


♡İlk kitabım. İlk duygu karmaşam.♡

Umarım beğenmişsinizdir. Yazım yanlışları için özür dilerim. Yazım yanlışlarımı bana yorumlardan aktarabilirsiniz.

Oy vermeyi ve yorum yaparsanız çok sevinirim.

Deli DünyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin