9.bölüm

9.9K 405 6
                                    

Halil duyduğu şeyle almak bullak olmuştu.Gücü olmayan ,fersiz delikanlı birden yataktan fırladı ayağı kalktı.Sendelesede ayakta durmaya çalıştı,babasıda onla dikeldi.
"Baba ben size demedim mi olmaz,evlenemem ben diye.Ne yaptız siz,niye beni dinlemezsiniz,nasıl olacak şimdi ,ben istemem gelin melin.Baba başkasının günahına nasıl girersiniz!!!!." diye adeta kükrüyordu delikanlı.Babasıda biliyordu ki haklı oğlan ama buralarda nişan takılmış kız ne olsaki alınır getirilirdi.
"Oğul hele sakin ol biraz,celallenme hemen.Anaların,ağabeylerin yoldalar gelirler tez vakitte.Sen eyi olana kadar Zeliş gelin burda ,bacılarınla kalacak,ne sen ona ne o sana yaklaşmak yok.Anana da söyledim, evde herkes bilir.Sen takmayasın kafana,bir an evvel eyi olmaya bak ,gücün kuvvetin topla eyileş." Dedi Mirza ağa.
Halil halen anlamıyordu,anlatamıyordu kimseye derdini."Baba kıza ne diyeceksiz,oğlan verem olmuş eyi olmasını mı bekleyeceyih diyeceksız.elin kızının günahına ne demeye gireceyıh he baba.Ağalığa yakışır mı bu heç?"
Mirza ağa Halil'in sözlerinin altında ezildi,ama yapacak bişey yoktu.
"Oğul sen boşver hele de eysen kalkta gelini karşılıyah."dedi.
Ne derse desin boştu ,olmayacaktı kimse anlamıyordu...
Ağrısı bugün yoktu lakin gücüde hiç kalmamıştı,o kadar öfkelenmişti ki.Babasına olmaz dedi, gücüm yok ayakta durmaya,sen git karşıla dedi gelini.Bacısı kahvaltısını getirmişti,anasının tembihlediği gibi paça kemik suyuna tandır ekmeği tereyağ katıp yedirmişti abisine.Davul sesleride duyulmaya başlamıştı uzaktan.Halil yorganı çekti kafasına duymak bile istemiyordu,ne yaparsa yapsınlar dedi sinirle .
Zeliş kızda Erdal ağanın evinden yüzü duvaklı beli al bir kumaşla bağlı halde çıktı.Atın üstüne bindirdiler ve önce ana babasının kabrine sonrada kapısına kilit vurdukları evinin önünden geçerek yeni evinin yuvasının ,ailesinin köyüne doğru yola koyuldular.Yolda Zeliş kız sessiz sedasız ağladı,sadece gözyaşları akıyordu.Anadız babasız gelin olmak çok zormuş,keşke onlarda yanımda olsalardı,ellerini öpüp helallik alsaydım,babam duvağımı örtseydi diye içinden düşüne düşüne gözyaşları akıttı.
Karşı köy görünmüştü,az bir yolları kalmıştı .Davulcu iyce bi yüklendi davuluna.Zeliş o kadar ana basına özlem duygusu ile dolmuştu ki evlendiği kişiyi hiç düşünmüyordu,nasıl biridir acaba diye
,başına gelen felaketi bilse heralde ana babasına değil kaderin ona çizdiği yola ağlardı.

ZELİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin