Kesik kesik nefes alışverişini hissediyordum, dudakları hemen kulağımın altında duruyor ve öylece tenimi sıyırıyordu. Sadece yakınımda olduğunu, herhangi bir şey yapmadığını bilmek bile hareket etme alanımı kısıtlıyor, boğazımda görünmeyen ellerin oluşmasını sağlıyordu.Onun varlığı, zihni, gözleri, dudakları, sözleri ve sahip olduğu her şey zehirdi. Korkutucuydu çünkü tahmin edilemezdi.
Sırıttığını fark ettiğimde çok az bir şekilde ona döndüm, irisleri yüzüme odaklanmış, sanki bir şahesermişim gibi beni izliyordu. "Korkuyorsun," Uzun parmaklarından birisini yanağımda hissettiğimde tırnaklarımı elbisemin kumaşına geçirdim.
"Ürkeksin."
Sertçe yutkundum. İnsanları bu kadar iyi okumasından nefret ediyordum.
"Ama korkman gereken en son kişi ben değil miyim, Char?"İç çekti, bir şeylerin sonuna geldiğimizi fark ettim.
Belki de benim sonuma ulaşmıştık, bilemiyordum.
Tam olarak kestiremiyordum."Seni seviyorum, seni istiyorum ve sadece sen ol istiyorum." Elimi kavrayıp sol tarafına götürdüğünde bu kadar hızlı olan kalbine karşılık dudaklarımı endişeyle ıslattım. "Peki sen, ne zaman böyle hissedeceksin?"
Sinirlenecekti.
"Ne zaman beni kabulleneceksin?" Çenemi kavrayıp başımı hafifçe yatırdığında dudaklarını bu sefer tamamen yanağıma bastırdı. "Birlikte mutlu olalım istemiyor musun, biriciğim?" Güldü.
"Ya da birlikte ölelim?"
meraba dostlar
uzun zamandır yazmıyorum bir şey yoktum buralarda, yaptık bir şeyler
dua edelim de silmeyelim yavbakarsanız yorumunuzu duymaktan/okumaktan çok memnun olurum hahahhah
komik bir şey yok
neyse
;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
green mind :: lee taeyong
Fanfiction"Düşüncelerime eşlik etmek ve yaptıklarımı bilmek istemezsin." @nct