D.D. 2.BÖLÜM

34 6 25
                                    


Bu bölümde, kızımızın gördüğü şeyler var. Biraz korkabilirsiniz, dikkatli olun.

___________________

Kan ter içinde nefessiz bir şekilde uyandı İclal. Kabus görmüştü ama o daha kabusun ne olduğunu bilmiyordu. Çok korkmuştu ama korkmanın ne olduğunu bilmiyordu. Şu anda yaşına göre hiçbir şey bilmiyordu.

Bir anda etrafında gezinen korkunç gözleri olan bir adam gördü. Adamın gözlerinden kanlar çıkıyordu ve adam kapkaraydı.

Adam ona doğru yaklaştı ve yaklaştı. İclal hiçbir şey bilmediği için yapabildiği tek şey ağlamak oldu. Adam içinden kan akan korkunç gözleri ile İclal'in dibine kadar geldi. Elinde bir bıçak vardı. Tabi İclal bıçağında daha ne olduğunu bilmiyordu.

Adam, seri katil gibi tuttuğu elindeki ters bıçağı İclal'in boynuna değdirdi biraz bastırarak. İclal'in canı acıdığından bir çığlık firar etti ağzından. Yorganın altındaki bacaklarıda hareketlenmeye başlamıştı.

O sırada kapı açıldı ve aynı zamanda o adamda yok oldu. Ama elindeki bıçak yere düştü.

Saye içeri girdi ve ışıkları açtı. Korkmuş İclal'i  ve yerdeki bıçağı gördü. Hemen yanına gitti. Adam hafif bastırmış olsada boynu biraz kanamıştı, bıçağı sivriydi. Saye, İclal'in boynunu gördüğünde çok korkmuştu.

"Naptın kendine?" Tabiki daha konuşmayı tam bilmediğinden cevap vermedi. Ama cevap verebileceği bir soru vardı, Saye bunu öğretmişti çünkü.

"İyi misin?" İclal kafasını iki yana salladı. Çok korkmuştu ve o normal insanlar gibi yinede iyiyim dememişti.

"O-o o ç-çok k-kötüydü." Saye cümle kurabilmesine biraz şaşırmıştı ama şu anda bunu düşünemezdi.

"Ney çok kötüydü?" Bunu anlamadığından cevapsız kaldı İclal.

"Sen kesin rüya görmüşsündür. Ama kötü bir rüya."

"Bak sana yeni bir şey öğreteyim. Ama bu seferki daha zor olucak diğer öğrendiklerinden."

"Sana görmeyi öğretmiştim." Heceleyerek konuşmaya başladı Saye.

"Sen rü-ya gör-dün."

"B-b-ben rü-ya gör-düm."

"Evet, aynen öyle." Ve devam etti.

"A-ma se-nin gör-dü-ğün kö-tü bir rü-ya-ydı. Bu-na-da ka-bus de-ni-yor."

"A-ma be-nim gör-dü-ğüm kö-tü bir rü-ya-ydı. Bu-na-da ka-bus de-ni-yor."

Saye şaşırmıştı, bu kadar uzun cümleyi tekrar edebilmişti. Dudağına güzel bir gülümseme yerleştirdi. Kipleri karıştırmadan cümle kurması onu mutlu etmişti.

"Hadi bakalım. Şimdi hepsini tekrar söyle." İclal gözlerini açtı. Evet, bunu hatırlamıştı.' Hepsini tekrar söyle.'

"B-b-ben r-rüya g-g-gördüm. A-a-ama bu k-kötü bir r-rüyaydı. B-bunada k-k-kabus deniyor." Sonunda cümleyi bitirebildiğinde, Saye İclal'i yanağından öptü ve sarıldı.

"Afferin benim kızıma. Çok iyi söyledin." İclal ne dediğini anlamamıştı ama iyi bir şey olduğunu sesinden anlayabilmişti. Ama Saye'nin ne yaptığını tam anlamamıştı. Saye de bunu anladığında ayrılıp anlatmaya başladı.

"Bak buna sarılmak deniyor." Saye ona yeniden sarıldı. Ve konuştu.

"Sarılmak." Saye onunda tekrar etmesini bekledi. Çok geçmeden cevabıda geldi.

"S-s-sarılmak."dedi ve oda Saye'ye sarıldı. Beraber gülüştüler sonra.

Saye'nin aklına boynunun kanadığı geldi. Odadaki yara bantlarından aldı bir tane ve boynuna yapıştırdı İclal'in.

"Hadi şimdi uyu." Saye iki elini birleştirerek kafasının yanına tuttu ve kafasını yana yatırdı.

"Uyumak. Uyu."

"Uyumak. Uyu."

"Evet, şimdi uyu." İclal ne yapması gerektiğini anlamıştı. Kendisini biraz öne kaydırdı ve kafasını yastığa yasladı.

"Afferin benim kızıma."dedi ve odadan İclal'in başını okşadıktan sonra çıktı.

Ama İclal'in kafası karışmıştı.

Onu kan ter içinde bırakan şey mi rüyaydı?

Yoksa o gördüğü adam mı rüyaydı?

Nede olsa ikiside kötüydü. Kafası allak bullak olmuştu. Kendi fikri şuydu; Saye onun boynunu görmüştü. Yani ne yaşadığını anlamış olmalıydı. Keşke ne dediğini anlayabilseydi. Ama ona göre gördüğü adama rüya deniyor. Kötü olduğu için de kabus.

××××××××Birkaç Gün Sonra×××××××

İclal biraz daha yeni şeyler öğrenmiş, artık neredeyse gördüğü her şeyi soruyordu. Her şeyin bir ismi olduğunu öğrenmişti. Ayrıca kendi ismininde olduğunu.

Saye, İclal'i bahçeye çıkartmış gezdiriyordu. İclal ise saf bir bebek gibi gülümsüyordu. Bu hastanenin bahçesini çok sevmişti.

"Nasılsın? İyi misin?"

"E-evet, i-iyiyim. S-s-sen n-nasılsın s-Saye a-abla?" Saye, kendisine abla demesini istemişti İclal den. Her zaman Saye ona bir şeylerin ismini sorardı, bir tür sınav gibi. Böylece İclal'in hafızasını geliştiriyordu.

"Senin ismin ne?"

"İ-iclal."

"Pekala, şunun ismi ne?"dedi hastaneyi göstererek.

"Has-tane."

"Peki şunun."bu seferde bankı göstermişti.

"B-bank mıydı?"

"Evet afferin sana banktı." Bu şekilde biraz daha sordu. Ayakta dolaşmayı bırakıp bir banka oturdular.

"İçeri gidelim mi İclal?"

"Olur."

Hastane girişinden geçerken İclal o gün gördüğü korkunç adamı tekrar gördü. Ve birden Saye'ye sarıldı.

"Noldu İclal?"

"R-rüya, k-k-kabus!"

"Ne diyorsun İclal, anlamıyorum." Ve o adam kayboldu.

"Ç-çok k-kötüydü."

"Bak İclal kaç gündür aynı şeyi yapıyorsun. Ne gördüğünü söyleyebilirsin." Ama Saye İclal'in ondan bir şey saklamayacağını düşünüyordu.

Saye'nin aklına sadece bir şey gelmişti. Onu psikoloğa götürmekten başka çaresi yoktu.

_______________________________

♡Selamlar hepinize♡

Nasılsınız?

Şimdiye kadar en çok kimi sevdiniz? Zaten 2 kişi tek var.
Peki şu şekilde sorayım;

İclal mi?

Saye mi?

Sizce hikayemize daha kimler katılacak?

Bir sonraki bölümde ne olmasını bekliyorsunuz?


Size burdan kucak dolusu sevgiler yolluyorum. Bir sonraki bölüme kadar kendinize iyi bakın.

Bir sonraki bölüme kadar görüşek üzere.

💜Seviliyorsunuz💜

Deli DünyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin