"bu hayatta yeni bir şey değildir ölmek,ama yaşamakta yeni bir şey sayılmaz"...
(multimedya)-(su-lidya)
bavulumu çekiştirmeye devam ediyordum boğazım kurumuştu kendimi ifade etmekte oldukça zorluk çektim ama bana vericek bir odaları vardı gözyaşlarimi kazağımla silip kolidorda ilerlemeye devam ettim odalardan birinde teoman çalıyordu durup dinlemek isterdim ama devam ettim ses ben ilerledikçe yükseliyordu.
"derlerki bir yerden sonra acımaz daha fazla
zaten aşk kötü bir şaka anlamaya çalışma.."
başımı kaldırıp şarkının yükseldiği odaya baktım kapısı kapalıydı önüme dönüp 101 yazan kapıya ulaştım ve açık olan aralıktan "merhaba"dedim.
içeriden mor saçlı bir kız çıkınca geri çekildim gözleri mormuydu banamı öyle geliyor lens olduğunu anlamam çok uzun sürmemisti zaten dolgun dudaklarıda mor rujla kapliydi yırtık tişörtü ve altında sadece iç çamaşırı ohaaa!!!
LİDYA-ne bakıyosun kızım gelsene.
sert sesiyle içeri girdim oda fazla dağınıktı yerde kıyafetler bilgisayar masasının üstünde yiyicekler ve daha fazlası kitap aralarında iç çamaşırları bavulumu odanın tam ortasına bıraktım birbirine bakan karşılıklı iki yatak vardı biri darmadağın diğeri ise hiç dokunulmamış gibiydi yerdeki kola şişesini kafasına diktiğinde ellerimi salladım ve "vay canına burası fazla dağınık"dedim.
LİDYA-baksana seni yoksa bilerekmi yolladı?
SU-kim?
kaşlarını çatıp yatakta oturabilmek için kendine yer açtı bacağında ve kollarında büyük renkli dövmeler vardı çok harika oda arkadaşımı böyle hayal etmiyordum genellikle saf masum esmer bir kız olur diye düşünmüştüm.
LİDYA-müdüre hanımdan bahsediyorum rezan cadısı her kız yurdunda olduğu gibi burdada ondan bir tane var.ama pek taktığım söylenemez.
SU-evet ya-yani demek istediğim bunu nasıl başardın bu arada ben su.
LİDYA-adım lidya polonyadan okumak için geldim hani çok can attığımdan değilde işte burdayım.
rahat tavırları hoşuma gitmişti belliki uzun süredir burdaydı ve görüp geçirmişti bense tamı tamıa 38 buçuk dakikadır burdayım ama korkum ve heyecanım dorukta.bana bakıp tek kaşını kaldırdı sanki beni tanımaya çalışacakmış gibi bir hali vardı yersiz tedirginliğimi kovalayıp bende yatakta rahatça oturdum.
SU-bir süredir arkadasimla kalıyordum aramız artık iyi değil iyi olacağınıda sanmıyorum bu yüzden buradayım.
LİDYA-hımmm erkek arkadaş vakası yani ahh tatlım erkeklere muhtaç olmak kızların en büyük zaafıdır.
Konuyu değiştirmek istiyordum aklıma geldikçe mutasyona uğramış bir zombie gibi öfkeleniyorum beni bu kadar kolay gözden çıkarmış olması canımı yakıyordu o söylediği kırıcı şeylerden sonra bile tek isteğim onun güvenli omzuydu.onu bu kadar sevmeyi nasıl başardım bir yabancıdan nasıl olurda aşk hikayesi çıkarırım?
LİDYA-bence kendine acımaya bir son ver belliki terk edilmişsin ama ne olursa olsun senden vazgeçtiğini sanmam.
Beni bile henüz tanımazken ateşle ilgili yorumda bulunması ilginç gelmişti saçlarımı geriye itikleyip botlarımın bağlarını çözmeye başladım.
SU-beni asıl inciten hayatımda ondan başkasına güvenemiyicek olmak.
Açık pencereden gökyüzüne baktım tek bir yıldız bile yoktu ayda bulutlarla gölgelenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHLAKSIZ HAYATLAR
RomanceYOLUNU KAYBETMİŞ DÖRT GENÇ GERÇEK HAYATLA YÜZLEŞMEK ZORUNDA KALMIŞ HERŞEY ANLATILANLAR KADAR KOLAYMIDIR ATEŞ VE SUYUN AŞKI HERŞEYİN ÜSTESİNDEN GELİRMİ ? NEHİR VE ENES KOCA ŞEHİRDE BİRBİRİNİ BULABİLİRMİ YA KÖTÜLER ONLAR HANGİ CEHENNEMDELER?????