Kalbim mantığımın önüne geçmişti. Çünkü mantıklı şeyler düşünemiyordum. Yoksa...Aşık olmuyorum değil mi? Hayır hayır. Olamazdı. Ben sadece..Etkilenmiştim, evet etkilenmiştim. Ne diyebilirim ki o benim yirmi yıllık hayatım boyunca gördüğüm en çekici erkekti. Lisede sümüklü sınıf arkadaşlarımdan sonra onun gibi biriyle tanışınca her kız onu çok beğenirdi..
Aklımdan geçen şeylere elimde olmadan gülmüştüm. Zaten fazlasını da yapamazdım. Onun evli olduğu gerçeği ne zaman onu düşünsem beynime bir balyoz gibi vuruyordu.
Birkaç günlük heves olamaz mıydı? Bu sadece bir beğenme. Kendime bunu sürekli olarak söyleyecektim ve bu asla ama asla gerçek olmayacak düşünceleri bir daha aklıma getirmeyecektim. Hem ben buraya tatile dinlenmek için gelmiştim. O benim yaşıtım bile değildi..Aramızda kocaman bir fark vardı. Bu aptallık!
Dışarı çıkacak ve ertelediğim alışverişi yapacaktım. Arkadaşlarımla gezip eğlenecektim.
Oturduğum koltuktan kalktım ve hemen üstümü değiştirdim. Kısa beyaz bir şort ve askılı yeşil bol bir tişört giyindim. Saçlarımı açıp güzelce taradım. Aynanın önünde duran beyaz saç bandını alıp saçıma taktım ve kurdele yaptım.
Hava çok sıcaktı ve makyaj yapmak istemiyordum. Fakat çok az bir rimel ve ruj harika olacaktı!
Çantamı alıp evden çıktıktan sonra önce teyzemin yanına gittim. Her zamanki gibi mutfakta yemek yapıyordu.
"Ben geldim." dedim gülümseyerek.
"Luna...Dışarı mı çıkıyorsun?"
"Evet teyzeciğim. Akşam olmadan gelirim." Yanaklarından öptüm ve o da beni kapıya kadar geçirmek için geldi. Tam o anda Bay Malik aşağı indi. Anlaşılan o da dışarı yani işe gidiyordu. Elinde iş çantasını almış, ceketini giyiniyordu.
Teyzemle o selamlaşırken ben çoktan evden çıkmış ve yürüyordum.
Birkaç saniye sonra yanımdan bir araba yavaş yavaş ilerliyordu. Sonra cam açıldı.
"Atla."
Yine karşıma çıkmıştı. Lanet.
"İstemez. Ben yürüyeceğim." dedim ve devam ettim.
"Orman yolundan mı?" dedi.
Durdum ve derin nefes aldım. Neden gitmiyordu başımdan? Etrafıma bakındım. Her yer ağaçla kaplıydı. Aslında bir hafta olmuştu geleli ve ben buraları tabii ki bilmiyordum. Ama yine de istemiyorum işte onunla gitmek.
"Bin dedim Luna."
Öfkeyle ona döndüm. "Ben de istemiyorum dedim."
Sert bir fren sesiyle araba önümü kestiğinde yerimden sıçradım.
"Lafımın ikiletilmesiden hiç hoşlanmam. Hemde hiç."
Çok sinirli gözüküyordu. Ama buna hakkı yoktu. Bana binmek dışında bir çare bırakmamıştı. Yapacak bir şeyim yoktu. Aslında yerden taş alıp kafasını yarmak daha cazip geliyordu ama olmuyordu işte.
Yavaş hareketlerle kapıyı açtım ve bindim. Asla yüzüne bakmamıştım. Aslında...yüzü hariç bütün vücuduna bakmıştım.
Direksonu tutan parmağındaki yüzüklere, gömleğinin açıkta bıraktığı teni ve teninin üstündeki dövmelere, geriye yatırdığı saçları, sakalları, sanki onun için dikilmiş gibi olan pantolonun tam olması. Tanrım affet beni.
Ani bir hareketle yüzüne baktığımda, gözlerimiz buluştu. Ya ona baktığımı gördüyse? Bakışlarımı tekrar yola çevirdim.
"Nereye gidiyorsun?" diye sordu yola bakarak.
"Merkeze."
Kafasını salladı ve bana baktı.
"Kemerini tak." Arkamda olmasını umduğum kemeri bulunca yanımda duran deliğe takmaya çalıştım.
Kahretsin, bir türlü girmiyordu.
Zayn arabayı yavaşlatıp bana döndü, elimi tutup kemerin ucunu aldı ve tek bir hareketle yerine oturttu.
Ve benimse aklımda tek bir şey vardı.
Elimi tuttu.
Elimi tuttu.
ELİMİ TUTTU.
Yüzlerimiz çok yaklaşmıştı. Kokusunu daha yakından duyabilmiştim bu sayede.
Kalbim sanki ağzımdan atıyordu. Aman tanrım, neden bu kadar etkilenmiştim? Yüzüne bakıyordum sadece. O ise yola odaklanmıştı. "Teşekkür ederim." diye mırıldandım.
Elinin sıcaklığını hala hissediyordum elimde. Bu normal miydi?
Titrek bir nefes verdim. Ben çok...garip hissediyordum.
Ve merkezde arkadaşlarımla buluşacağım alışveriş merkezinin önünde durduk. Yol boyunca başka hiçbir şey konuşmamıştık.
"Getirdiğiniz için teşekkür ederim. Sağ olun." zar zor gülümseyip kapının kilidini tuttum. Tam o anda kolumu tuttu ve kendine çevirdi. Ben ne olduğunu anlayamadan dudaklarımız buluşmuştu. Bunu gerçekten yapmıştı. Beni öpmüştü.
&&&
*kalpligözler*
kurguyu daha yeni oturttuğum için biraz ağırdan alıyorum kuzularımmm.
öneriniz tavsiyeniz varsa yorumlara bekliyorum ♡
muaaahhh :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nefarious🌙malik [tamamlandı]
Fiksi Penggemar"Sindrella asla bir prens istemedi. Eğer ayakkabıları uymasaydı, çıplak ayakla yürürdü."