Sarhoş ama ayık adımlar, sessizliği ardındaki nedensiz neşe ile nihayetinde, sokak kenarındaki yaşlı bir çiçek satıcısına varabildi.
Kirli, yamalı pantolonunun cebinden sahip olduğu tüm fransız frangını kırışık yüzlü adama uzattığında "neye yeterse" diyebildi.
Yaşlı adam, gülümseyerek aldı frangları. Cebine yol alan paradan sonra saksı da yetişen bir karanfili çatlak elleriyle genç adama uzattı.
Saksıyı heyecanla alan sarhoş adam minettarlığı adına küçük sözcükler geveledi ve hızlı adımları ile sokağın kenarından ilerlemeye devam etti.
Parıltılı gözler etrafa bakarken karşılaştığı tanıdık, şaşalı at arabasıyla daha çok parıldama bahşetti.
Paytak adımlar, at arabasının içindeki suret için yanına varıp, kapatılan kırmızı perdeye hafifçe elini sürdü. Utanç ve hevesin bıraktığı dokunuşla, perdenin ardındaki asil suret yavaşça ve merhamet ile perdeyi araladı.
Bir sanat eseri yüz hatlarıyla narin bir şekilde gülümseyen kadın kendine uzatılan kararmış, kirli ellerin arasındaki saksıyı ince parmaklarıyla kabul edercesine kavradı.
"Sizin için, matmazel."
Titreyen dudaktan dökülen sözcüklerle, saygıyla kafasını eğmekle yetindi güzel kadın.
Genç adam hareketlenen at arabasıyla geri çıkarak, daha önce sevgiyle yontulmamış kalbinin, kabul edilen karanfil için hızlanmasına izin verdi.
Sevinç göz yaşlarıyla süslenen yüzü ile yolun ortasında, kendisinden uzaklaşan at arabasına bakarken, az önce narin ellerin saygıyla kavradığı saksının perdenin ardından dışarı atıldığını fark etti.
Yolun sert zeminiyle buluşan saksı paramparça olurken, karanfil zemine kondu. Arkasından hızla gelen atların sahibi ona "çekil seni sersem" dediğinde yerine gelen bilinciyle kendini yolun kenarına savurdu.
Kendisini es geçen atlar, yere usulca konan karanfili acımasızca ezerken genç adam sevinç göz yaşlarını kurutamadan, kırgınlığının bıraktığı acı gözyaşlarıyla sınandı.
Vücudu kalbinin bıraktığı kırıkları ile sarsılırken genç adamın dudaklarından tek bir cümle ardı ardına geveleniyordu,
"Ben size ne yaptım ki matmazel. Ben size ne yaptım ki."
♧
for pillibebek_