26°•°•°MAHŞERE SAKLANMIŞ

30 16 1
                                    

"Bilmek istiyorum geçmişim kimin,gelip geçenlerden hangisinin?"

26

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

26.BÖLÜM°•°•°•°•°•

Birkaç kıvılcımın oluşturduğu basit bir yangına davetkar gölgeler çarpıyordu çekildiğim duvarlarıma. Ateş harlandı, gölgeler harcandı. Geriye kalan küller bıraktı ruhunu avuçlarıma.

Tenimde azılı katiller vardı.

Kendi yangınıma bir başkasını su etmeden duman olup karışmaktı gökyüzüne tahayyül sınırlarım. Hayallerimle yandım, gerçeklere kandım. Ve yine çekildim soğuk kaldırımlarıma.

Artık ayağa kalkmak için yerde sürünmek gerekti.

"Birkaç gündür hep aynı yerlerde." Fırat klavyede birkaç tuşa basıp ses çıkardığında bakışlarım Odiar'ı bekliyordu. O hala yoktu, zevahiri yok olmuştu sonsuza kadar. "Babasının yanında, evde."

Fırat,Gamze'nin çantasına bıraktığım telefon kılıfımdan hareketle yerini tespit ederken bilgisayar ekranındaki anlamlandıramadığım haritaya baktım. "Hiç şüphe duyduğun bir yere gitmemiş mi yani?" Diyerek elimle kırmızı sinyal veren noktaya dokundum. Klavyedeki elleri fareye kaydı ve o noktaya dokunduğunda kaşları çatılmaya başladı. "Şu an burada." Nokta hareket ederken yakınlaştırdığı harita ile ilerlemeye başladığı güzergah bizi endişhe ettirmişti.

"Hareket halinde," Tüm dikkatimle nereye gittiğine bakarken Fırat sessizce ettiği küfrü  ile tükürürcesine bıraktı fareyi masanın üzerine. "Ufuk'un dövüş yerine gidiyor." Gamze ve Odiar arasında ne tür bir ilişki olabilir bilemeden bakıyordum ekrana. Atınç zaten evdeydi, onun için gidiyor olma ihtimali çok düşüktü. Ve Bertan'ın söylediği gibi Atınç fark etmeden de olsa bizimle ilgili bilgileri o kıza iletiyorsa sonumuz iyi olmayacaktı.

"Onun orada ne işi var ki?" Kendi kendime sorduğum soruya bir yanıt alamadan Fırat bilgisayarı kapattı. "Biri geliyor." Dediğinde duyduğum adım sesleri kapımın önünde durdu. "Ezel, kahvaltıya gel hadi." Şimal peruğumu çıkardığımı gördüğüm andan beri odaya girip çıkışında ya gözlerini kapatıyor ya da kapıdan sesleniyordu. "Tamam."

Birazdan gittiğinde Fırat bilgisayarı dikkatle çantasına attı. Dikkat ettiği şey bilgisayar değil çantaydı. "Bugün Gamze ile konuşmamız gerek." Fırat benim düşündüğümü onaylarken itiraz etmedi. Sanırım benim malzeme odasına kapatıldığım gün ona inanmadığım için şimdi bana karşı gelmiyordu. "O kızdan hala şüphe ediyorum."

"Okuldan çıkıp, gidelim." Üzerime bakındım aynadan. Okulun son günü olduğu için kıyafet giymek gibi bir şey yapmayacaktım. Karnemizi alıp on beş günün ardından her sabah aynı güne uyanmak bizim için zor olacaktı.

Nefretin Soluğu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin