MANGALARLA AŞK

1. BÖLÜM

"HERŞEYİN BAŞLANGIÇ NOKTASI"

Çok soğuk bir kış günuydü. Sakura rüzgardan yüzüne gelen uzun dalgalı sarı saçlarını tek eliyle arkaya atıp duruyordu. Havada çok keskin bir rüzgar vardı. Fakat hiç kar yoktu. Yılın ilk karı henüz Tokyo'ya düşmemişti.. Daha sonra sakura keskin ve yırtıcı rüzgarın etkisiyle uçusan mini eteğini acılmasın diye tuttu. Öğle vakitleriydi ama sanki havada yağmur yağacakmış gibi bir görüntü vardı. Kara bulutlar bembeyaz gokyüzünü kaplamiştı. Ve aniden.. tahmin ettiği gibi yağmur yağmaya başladı. Ve o sırada herkez gibi sakurada kosmaya basladı. Herkes yagmurdan kurtulacak bir yer bulmaya çalisırken, sakura ilerideki otobus durağına gidiyordu. Daha sonra durağa vardığinda durakta kimsenin olmadığını fark etti. Tokyo hic bu kadar boş olmazdı. Acaba.. pazartesi diye mi böyke bostu? 16 yıllik hayatında hic bu kadar sakin bir Tokyo gormemisti. Herkes aniden kaybolmustu. Sakura otobus beklerken oturmak yerine ayakta duruyordu. Yağan yağmuru izlerken tebessüm etti ve elini yağmurun geldiği tarafa uzattı. Derin bir nefes alınca yağmurun kokusunu hissetti. Ardından Yavaşça gözlerini kapattı. Kulaklarıyla yağmurun sakinlestirici sesine odaklanmış,  gözleriyle ise izlediği animelerdeki gibi yakişıklı bir karakterin güzel bir kıza yağmurda şemsiye tuttuğu sahneyi hayal ediyordu. Hep izlediği animelerdeki gibi bir hayatının olmasını diliyordu. Fakat.. bu imkansızdı. Daha sonra biran eline yağmur damlaciklarının gelmediğini farketti. Gözleri hala kapaliydı. Kulaklarında hala yağmur sesleri duyuluyordu. Fakat bu garip duruma meraklanip gozlerini yavasça açtı. Birde vaktı ki.. olamaz! Siyah kapşonlu bir yakışıklı genç sakuraya şemsiye tutuyordu. Kapşonundan dolayı yüzü zor gorünuyordu. Yavaşça kafasini kaldırırken sadece minik sivri çenesini farketti. Ve.. gozlerini yatağında açmıştı. Yine her zamanki gibi sıcak bir hava.. ve okul için kalk alarmiyla yatağından kalktı. Keske rüya olmasaydı diye mırildanarak formasıni giyindi ve omuzuna cantasını alıp, sarı, iki yandan örgülü saçlarındaki fiyonklu tokayı duzelterek dısarı çıktı. Okuldan eve gidişi ne çok uzak nede cok yakindı.. annesi hergün onu kapıdan opmeden yolculamazdı. Yine annesiyle vedalaşıp okulun yolunu aldı. Annesi onu hep otobuse binerek 3 durak sonra okulun önunde indiğini zannediyordu. Fakat sakura asla otobuse binmezdi. Her zaman okula yuruyerek giderdi ve eve yürüyerek dönerdi.  Yaz tatili yaklaşmıştı. 3 ay daha kalmıstı sadece tatile.. ama lise 2. Sinifa giden sakura lise 1. sinifın derslerinden başka hicirşeyi öğrenmediğini düşünüyordu. Çünku ders çalışmaktan nefret ederdi. Kendini hic ders calismak icin strese sokmaz her daim manga okurdu. Ve yine bir temefus vaktinde okulun bahcesine giden sakura mangasınin sayfalarini cevirerek okumaya basladi. Okulun edebiyat öğretmeninden kitap okuma alışkanlığı için madalya almış bir öğrenciydi sakura. En buyük hayali manga yazarı olmaktı. Ve bir hobiside anime çizimi yapmaktı.. sadece birkez gordügü bir insanı anime karakteri halinde çizebiliyordu. Hemde tipatip aynısını. Aklına anime okurken o ruyasındaki kapusonlu çocuk geldi.. ve hemen mangasının arkasini çevirip boş olan sayfalardan birine o gencin fotoğrafını çizdi. Sadece hatırladığı kadarını.. minik ve sivri çene hatlarını, kalın alt dudağını, hafif ince olan üst dudagının şeklini, ve siyah kapşonlu sweetshirtünü cizdi. Ve arkadaki yagmur damlaları.. okadar! Yinede bu gizemli ruya okadar gerçekçiydiki. Sanki gerçek miydi? Yoksa değil miydi? Diye düşündürmüşü bu durum sakurayı. Ve aniden zilin çalmasıyla sakura sınıfa koştu..