1.0

1.4K 153 85
                                    

Jimin'den

Hemşireler Jungkook'u ameliyat için hazırlarken dolu gözlerle onları izliyordum.

Bütün gece Jungkook'un yanında durmuş, hiçbir şey olmayacağına inandırmıştık kendimizi. Kimsenin gözüne uyku girmemişti. Sabaha kadar muhabbet etmiş, sabah da hemşirenin ameliyat saatini söylemesinin üzerine biraz (?) ağlamıştık.

Jungkook ile gözlerimiz kesiştiğinde titreyen çenemi görmemesi dişlerimi sertçe birbirine bastırdım ve yüzüme içten bir gülümseme yerleştirdim. Ağlamaktan kızaran gözleri bana bakarken dizlerimin önüne çöküp ağlamamak için zor tutuyordum kendimi.

Nasıl bu kadar güzel olabilirdi?

Gülünce çok fazla güzel oluyordu ve ben bununla nasıl baş edeceğimi bilmiyordum bile.

Hemşireler işini bitirdiğinde bize ve Jungkook'a baktı. "Biz sizi biraz yalnız bırakalım. 10 dakika sonra geliriz."

Hemşireler odadan çıktığında başımı eğdim ve parmaklarımla oynamaya başladım. Kulağıma gelen ağlama sesleri yeterince canımı sıkıyordu, görüntüsüne hiç dayanamazdım.

"Korkuyorum." diye fısıldadı Jungkook. Titrek çıkan sesi benimde içimi titretmişti. "Yanınıza dönememekten korkuyorum."

Taehyung hıçkıra hıçkıra ağlarken yönümü pencereye çevirdim ve elimle ağzımı kapattım. Bu nasıl bir imtihandı?

Hep iyi olacağını söyleyip duruyorduk fakat tersi olduğunda ne yapacaktık? Eğer Jungkook gerçekten ameliyat masasında can verirse ne yapacaktık?

Kimin yüreği kaldırırdı buna?

Gözlerimden yaşlar süzülürken elimi daha sıkı bastırdım ağzıma. Jungkook sesimi duyacak diye ödüm kopuyordu. O bana kıyamazdı çünkü. Ben onu defalarca ağlatmıştım fakat beni şimdi ağlarken görse canı yanardı.

"Jimin? "

Zayıf çıkan sesiyle kendime gelip hızla gözyaşlarımı sildim ve "Efendim?" diye mırıldandım.

"Ağlamasana gökyüzü. Neden ağlıyorsun?" dedi ağlamaya devam ederken.

Gülerek ona döndüm ve "Ağlamıyorum ki." dedim.

"Ağlıyorsun işte! Ağlama. "

Gülümsemem genişlerken "O zaman sende ağlama. " dedim.

"Ağlamıyorum." dedi dudaklarını büzerek.

Birkaç saniye birbirimize baktıktan sonra tekrar ağlamaya başlamıştık. Odaya hemşireler girdiğinde alt dudağımı sertçe dişledim. Vakit gelmişti.

Jungkook'u sedyeye yatırdıklarında hızla yanına gittim ve bir elini tuttum sımsıkı. Ağlayışına devam ederken o da elimi sımsıkı kavramıştı. Ameliyat kapısının önüne kadar sımsıkı kavradığım elini bırakmadım.

Ameliyathanenin önüne geldiğimizde bakışlarımı son kez yüzünde gezdirdim. Jungkook derin bir nefes alarak gözlerime baktı çekingen bir şekilde.

"Beni bekler misin? " diye sorduğunda gülümseyerek başımı salladım.

"Buradan ayrılmayacağım."

Jungkook'un yüzüne gülümseme yayılırken  ona bir mucizeye bakarmış gibi baktım. Eşsizdi.

"Seni seviyorum" diye fısıldadı.

Ağzımı açtığım sırada hemşire hareket etti ve Jungkook ile ellerimiz bir anda ayrıldı. Ellerim boşluğa düşerken omuzlarım çöktü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 03, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

loser | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin