Yağız gözlerindeki ağırlıkla oturduğu sandalyede basını geriye doğru yasladıktan sonra gözlerini yumdu.2 saat önce genç kızı yoğun bakımdan çıkartıp ,normal odaya geçirmiştiler.Yağız başucundaki kızın uyanması için sabırla beklemeye başladı .ama yorgun bedeni buna izin vermemişti.Uyuduğu sandalye'de bir kaç kere dönsede uyumaya devam etti.
O sırada göz kapaklarını yavaş,yavaş aralayan Hazan ilk olarak beyaz bir tavanla karşılaştı.gözlerini bir kaç defa kırptı .etrafı incelemeye başladığında yanıbaşında sandalye'de uyuyan adama takıldı Gözleri.bu adamın kim olduğunu bilmiyordu .bir kaç dakika düşündü.Ama farkkettiki kendisi kimdi onu bile bilmiyordu. düşünmeye çalışıyordu.ama sanki beyninde koca bir boşluk oluşmuştu.
Ne olmuştu ona ?Ne işi vardı burda ...Yanındaki sandalyedeki adam kimdi .Düşüncelerini bir kenara bırakarak içinde bulunduğu ana odaklandı.Kollarını oynattıkça iğneler batıyor ve canı yanıyordu yukarı doğru boynunu çevirmesede ,sol koluna saplı iğnenin bir ucunun seruma bağlı olduğunu fark etti.Gözleri sandalyedeki adama takılınca ,bir süre onu izledi .beyaz ve ifadesiz yüz hatları ,gür kumral saçlarından bir tutam kenara doğru kıvrılan saçı adamın alnına düşmüştü.
Bu görüntü nedense Hazan'ın içinde tuhaf bir his uyandırmış,ve tebessüm etmesine neden olmuştu.
Yatış pozisyonundan adamın uyandığında boynunun ve belinin ağrıcağını tahmin ediliyordu .
Derin bir nefes aldığında başındaki ağrı yüzünü buruşturmuştu.ama o sandalyedeki uyuyan adamı çok merak ediyordu.ağrıyan bedenine inat ellerini kaldırarak adamın dizlerindeki eline uzattı . adamın parmağını avucunun içine alarak sıktı.
Yağız rahatsız uykusundan sıyrıldığında , parmağındaki ufak baskıyla gözlerini araladı .Gözleri fotoğraftakinden daha güzel olan o gözlerle karşılaştı.hızla oturduğu yerden doğruldu.o sırada onun parmağını sıkan genç kız onun bu hareketine ürküp ,elini çekti .meraklı bakışlarla Yağız'a bakıyordu.
Bir süre sessizce birbirlerini izlediler .
"Siz kimsiniz?"
İlk konuşan aralarındaki sessizliği bozan kişi Hazan olmuştu.aklında bir sürü soru vardı aklına ilk gelen soruyu sormak için kendini alıkoyamadı.
"Yağız ...Yağız Egemen "
Hazan kulaklarına deyen o kalın boğuk sesi duyduğunda gözlerini kapadı.Bu isim ona her ne kadar bir şey çagrıştırmasını istesede bu adam ona bir yabancıydı.
Yağız Hazan'ın usulca kapanan gözlerine baktı.İçinden bu kızın ne kadar güzel olduğunu geçirdi.Belkide kendisine yansıyan masumluğu, saflığı bu kızın güzelliğini yüceltiyordu.karasızdı bu konuda Yağız ,ama bir şeyde çok kararlıydı. Oda bu kızın onun sonsuza kadar hayati'nın bir parçası olacağı...
"Ben özür dilerim sizi hatırlamıyorum , açıkcası kendimide hatırlamıyorum."
Yağız Hazan'ın titrek çıkan sesiyle düşüncelerinden ayrıldı .onun ağladığını görünce bir telaşa kapılmıştı.
"Neden ağlıyorsun ? Bak beni hatırlaman önemli değil."
Sandalyesini biraz daha Hazan'a yaklaştırdı . Ve elini avuçunun içine aldı . Diğer elinizde usulca kızın yanağında gezdirmeye başladı .ve akan her damlayı özenle sildi .Hazan'ın o kahvelerine bakınca bir an verdiği kararın sorgulamasına neden oldu .Sonra bu kararsızlığı aklımdan hemen sildi .o bu zorlukları bilerek bu yola girmişti .bu kız onun renksiz hayatına iyi gelecekti . verdiği bu karardan dönmeyecekti .Ne olursa olsun !!!