Hadi Bismillah!
13/07/19 İdi ama sürpriz yaptım değerli bir dost için erkenden geldi❤️
duslerr_sahnesi ithafen...İyi okumalar...
Yazın kavurucu sıcağına denk gelen Ramazan ayının bitmesiyle esintilerin başlaması güzün habercisi olduğu kadar kurban bayramına da göz kırpıyordu. Artık yataklar damlardan alınmaya başlamıştı birer birer. Orada yatan tek tük insan kalmıştı. Ama yazın pervanelerin serinletmeye yetmediği, ancak orada uykuya dalan vücutlara bu son birkaç gecedir hali hazırda duran kara sineklere sivrisinekler de eşlik etmeye başlamıştı. Gelinlik misali uçuşan beyaz cibinliklerin içine nasıl girmeyi başarıp da soktuğuna kimse anlam veremiyordu. Sivrisinekler tatlı buldukları kanı emerken kanın sahibinin gözüne bir damla uyku girmesine de müsaade etmiyordu.
Adam yer yatağında bir sağa döndü bir sola. Uyku uyanıklık arasında elini kaldırıp omzuna konan sivrisineğin üstüne pat diye vurarak ezilmesine sebep oldu. Omzunda oluşturduğunu göremediği kızarıklığa ve yakıcı acıya rağmen yüzüne yaptığından memnun pis bir gülümseme oturdu. Fakat bu ne ilk sivrisinek idi ne de son! Kıvrandırdı sabaha dek. Sonlarının yakın olduğu için çoğaldığı iddia edilen hayvanın tek gerçeği rüzgar şiddetlenince göç ettikleriydi.
Hayvan pazarına yakın evin damından sürüye yeni kattığı davarlarını da görme şansı söz konusu olduğu için hala o rüzgarda uyumaya çalışıyordu. Yorgan kalın , uyku tatlıydı ama para? O da en az o kadar tatlıydı. İlk çocuğu Mustafa üniversite seçme sınavlarını kazanıp en yakın komşu ilin eğitim fakültesine yerleşince Gül Cemal'in omuzlarındaki yük iki türlü arttı. İlki artık Mustafa okul çıkışı yardıma gelip para kazandıramayacak aksine yemek isteyecekti fakat ikincisi ve en zoru kendisine yardımcı olan oğlunun gitmesinin yanı sıra yerine bir, bir buçuk yaş küçüğü olan Ömer'i bırakmış olmasıydı. Gelin görün ki Ömer'in o taraklarda bezi yoktu. Ne okula yarıyordu ne de işe! Gül Cemal tam da bu sebeple bu gece damda yatıyordu. Ola ki Ömer kuzu koyun fark etmez zevk uğruna satardı ya da bir şeye karşılık verirdi. Onu o saat bu yatmaya çalıştığı yerden görür canına okurdu. Vardı zaten bir bit yeneği, boşuna bu gece sürünün başını ben bekleyeyim demezdi yoksa. O dakika işkillenmişti Cemal ama bawonun kendisine yaptığını yapmak istemeyip fırsat tanımıştı oğluna.
Ömer yanılttı bawosunu, pardon babasını. Şehre taşındığı ilk dönemler bu dil karmaşası sonucu yaşadıkları zorluklar saymakla bitmezdi. Her an evden çıkmaya çalışıp hayvan otlatmaya gideceğini söyleyen bawonun ardından seslenen Mahah'ın sesi konu komşuya ulaşmış kıkır kıkır gülmelerine sebep olmuştu. Babaya bawo denir mi hiç? Başlarda dalga geçildiğini fark etmiş olsa da boynunu büker sesini çıkarmazdı. Ama Mustafa'nın altı yedi yaşlarındayken Gül Cemal'in ardından bawo diye seslenmesi ve durumu hala garipseyen komşu çocukların tavrı onları baba demeye itmişti. Ömer hiçbir zaman tınlamamıştı hala ara sıra bawo Eye diye hitap ederdi ama Mustafa o dönemler okula gidiyordu ve orada alay konusu olmak kolay değildi. Gül Cemal , artık sende baba de,demişti el mecbur. Bu defa da yılların bawosuna baba demek zor gelmişti çocukcağıza. Allah' tan E şubesinde okuyan İbrahim vardı da sorun çok büyümedi. Zira o da bawo eye diye hitap ederdi ebeveynlerine.
Haşim'in sık sık oğlunun yanında gördüğü, tâ alt sokaklardan koştura koştura gelip hava kararana dek onların kapısının önünde oynayan çocuğa kimin nesi olduğunu sorduğu güne kadar kimsenin tanımadığı, onunsa tanıdıktan sonra bile oğlu hatırına ses çıkarmadığı eyesi gibi garip bir çocuktu Mustafa. O günler de kaynaşıp geldiler bugünlere İbrahim'le . Ama konumuz bu değildi. Ömer ve Cemal idi şimdilik!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gül Cemal 2
Ficción GeneralGünler ayların, aylar yılların peşini bırakmadan ardı sıra mevsimleri birbirine bağlamıştı. Yaz geçmiş güz geçmiş köyden kente göç eden Gül Cemal'in ailesi genişlemiş yaş almış mevsim tekrar güze yıl seksenlere dayanmıştı. Biraz sosyolojik biraz eko...