adam
kadın"Selam."
"Uyuyor muydun?"
"Evet, dalmışım."
"Günaydın o zaman."
"Sağ ol. İki dakika bekler misin yüzümü yıkayayım?"
"Tabii ki, keyfine bak."
"Geliyorum hemen, kaybolma bir yere."
"Asla."
Kadın telefonun 'beklet' tuşuna bastı ve uyuyakaldığı kanepeden ayrılıp banyosuna girdi. Yüzünü yıkadı, saçlarını düzeltti.
"Geldim."
"Ben de n'apayım kendi kendime konuşuyordum işte."
Güldü kadın.
"Üzgünüm. Çok mu beklettim?"
"Hayır, şaka yapıyorum."
"İyi o zaman."
"Nasıl geçti günün?"
"Gürültülü."
"Nasıl yani?"
"Annemle tartıştım, öncesinde de metroda bir kadınla tartıştım."
"Ups... Olaylı bir gün olmuş. Neden tartıştınız?"
"Annemle buluşacaktık, arkadaşının oğlunu da getirmiş tanışalım diye. Sinirlendim ben de. Evlenmemle bozmuş kafayı!"
"İstemiyor musun evlenmeyi?"
"İsterim ama mesele o değil. Evlenebileceğim biri karşıma çıktığında, emin olduğumda isterim. Mecburiyet olarak değil."
"Akıllı kızım. Ama kızma annene, senin mutlu olmanı istediği için yapıyordur."
"Biliyorum."
"Metrodaki kadınla neden tartıştın?"
"Of, hiç girmeyelim o konuya!"
"Tamam, tamam. Bak sana Athena'nın fotoğrafını atayım. Ruh halin değişsin."
"Ay, bekliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
friday || calling
Short Story"Yalnız geçirdiği yirmi altı senenin ardından birinin varlığını tadacağı birkaç gün dileyen adama, kaç gün gerekir?" "Cevap vermek onun haddi değildir." "Pekâlâ, on beş gün nasıl?" "Harika. Ama, bir sorun var." "Ne gibi?" "Sadece cuma günleri ararım...