Hey canlar! Ben geldim! Nasılsınız? Tatil nasıl gidiyor? Keyifli mi yoksa sıkıcı mı? Yoksa benimki gibi fazlasıyla yoğun mu? E madem bu kadar yoğunun başka bir işim çıkmadan hemen size güzel bir bölüm yazayım 😄 Multide; Ediz aşkımız var.
İyi okumalar canlarım...Tam çocuklarının kapısının önüne gelmişken Ediz üzerine geçirdiği montuyla kapıyı açınca ona kaşlarımı kaldırarak baktım ve "Bir yere mi gidiyorsun?" diye sordum. Bana bakarak başını sallayıp "Noodle almaya gidiyorum. Gelmek ister misin?" diye sorduğunda gülümseyerek başımı salladım ve "Bekle, montumu alıp geliyorum." deyip odama girdim. Montumu hemen solda kalan askıdan aldıktan sonra tekrar dışarı çıktığımda Buket içeri girmiş, Ediz ise kapıyı kapatmış beni dışarıda bekliyordu.
Montumu üstüme geçirirken "Hazır mısın?" diye sorduğunda beni başını sallayarak onaylayıp merdivenlere doğru döndü. İkimiz çabuk adımlarla aşağıya inerken Ediz benden hızlı gidip Burcu abladan izin aldı. Onu kapıda beklerken yanıma gelip "Gidelim mi?" diye sorunca onu başımı sallayarak onayladım ve dışarıdaki soğu içeriden uzak tutan kapıyı açarak ileri doğru bir adım attım. Dışarı çıktığımda yüzüme vuran soğuk rüzgarla hafifçe titreyip "Oov, soğukmuş." dediğimde Ediz benim bu halime hafifçe güldü ve sol elime uzanıp elini elime sıkıca kenetledikten sonra ellerimizi hiç ayrımadan kendi cebine koydu. Ben ona gülümseyerek bakarken "Gidelim hadi." dediğinde yüzümden silinmeyen gülümsemeyle başımı salladım ve sağ elimi de kendi cebime sokup onun adımlarına eşlik etmeye başladım.
Beraber dışarı çıkıp sessizce ilerideki markete doğru yürürken Ediz bana kısa bir bakış atıp "Ben sizin odaya geldiğimde ne konuşuyordunuz?" diye sorunca istemsizce büyüyen mavi gözlerimi hızla eski haline çevirdim ve hafifçe boğazımı temizleyip "Hiç, hiçbir şey." diyerek onu yanıtladım. Cevabım onu ikna etmezken sırıtarak "O yüzden mi beni görünce kıpkırmızı oldun?" dediğine ona çatık kaşlarımla baktım ve "Ben kızarmadım bir kere!" diye çemkirdim ve tam o sırada yerde bir taşa takılıp öne doğru sendeledim. Ediz boştaki elini önüme doğru uzatıp ondan destek alarak düşmemi engellerken gülerek "Gördün mü bak, Allah çekmedi." deyince sinirle göz devirip önüme döndüm ve sessiz bir şekilde yürümeye devam ettim. Market beş dakika uzaklıkta da olsa yavaş yürüdüğümüz için yolu yeni yarılamıştık ve ne akla hizmet bu buz gibi havada yavaş yürüdüğümüze dair en ufak bir fikrim yoktu. Resmen götüm donmuştu ama yine de bu durumdan zevk alıyordum. Sanırım soğuk beynime de işlemişti.
"Fatma ablanın dediği şey hakkında mı konuşuyordunuz?"
Kalbimde ufak bir düzensizlik olurken derince iç çekip başımı ona çevirdim ve "Neden bu kadar ısrarla soruyorsun?" diye sorum O da başını bana çevirip "Sadece merak ediyordum." dediğinde elimi onun cebinden çekerek kendi cebime soktum ve adımlarımı durdurup ona döndüm. O da durarak bana döndüğünde gözlerine bakarak "Ama ben bu konuyu konuşmayı sevmiyorum." dediğimde hızla kaşlarını çattı ve "Sebep?" diye sordu. Aklımdaki şeyleri ona söylemek yerine omuz silkerek "Boş versene, hadi gidelim." deyip önüme dönerek bir adım attığımda kolumdan tutarak beni tekrar karşısına geçirdi ve "Cevap verene kadar buradan gitmiyoruz pantercik." dedi. Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda ciddi olduğunu görünce yenilgiyle nefes verip omuzlarımı düşürdüm ve bir süre sessiz kaldıktan sonra "Çünkü bu konuyu sevmiyorum. Çünkü ileride seninle ayrılacağımızı düşünmek hoşuma gitmiyor." diye ayağımdaki siyah botlara bakarak konuştum.
Ediz bir süre sessiz kaldıktan sonra "Neden ayrılalım ki?" diye sorduğunda alaylı ama aynı zamandan da hüzünlü bir gülüşle başımı kaldırıp ona baktı ve "Ediz on yedi yaşındayız biz daha. Bu yaşta sevgili olan kaç kişi evleniyor Allah aşkına?" diye sordum. Ediz uzun bir süre gözlerime baktıktan sonra sesli bir şekilde yutkunup ondan nadir duyduğum çekingen sesiyle "İstemez miydin?" diye sordu. Duyduğum soruyu soğuktan donmuş olan beynim birkaç saniye geç idrak ederken şaşkınlıkla gözlerimi büyüttüm ve "Anlamadım?!" diye sorarcasına konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETİMHANE 3
Teen FictionEllerimi, sanki içinde bir şey saklıyormuşum gibi tuttuktan sonra gözlerimi kapattım ve kısa bir süre sonra tekrar aralayıp ellerimi açarak göğe doğru üfledim. Ediz meraklı bir sesle "Ne yapıyorsun?" diye sorduğunda gülümseyerek yıldızlara bakıp ar...