Odaya döndüğümde küçük berdelim çoktan üzerini giyinip gitmişti ve bu beni inanılmaz derece rahatlattı. "Acaba bugün ne giyindi?" diyen iç sesimi artık duymamaya karar vermiştim ve öyle de yaptım. Bugün dışarıya çıkmayacağım için üzerime şort ve tişört giyindikten sonra odadan çıkıp kahvaltıya indim.
Masada karımı göremeyince "Asmin nerede?" diye sordum bana ters ters bakan anama. Başıyla merdivenleri işaret ederek "Aha orada, çay getiriyor, gelinimizin elinden bir çay içelim dedik," dedi manalı bir ses tonuyla.
Başımı merdivenlere döndüğümde üzerinde singlet altında çiçekli basmadan şalvarıyla gelen karımı görünce yüzümde beliren gülümsemeye engel olamadım. Ona baktığımın farkına varınca elinin titremeye başladığını bardakların çıkardığı sesten anlıyordum. Masaya yaklaştığında havalı bir kahkaha atarak "Sana ne olmuş böyle, üstün Paris altın Mardin," dedim.
Bana ters bir bakış attıktan sonra çayları dağıtıp masadaki yerini aldı.
"Ana bu senin eserin mi?" diye sorduğumda "Benim eserim ya... sen karına nasıl kıyafetler aldın öyle? diyerek sitem eden anamın yüzündeki ifadeye gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
"Bacağında ki kot o kadar dardı ki, oturunca patlar diye Ayşenin şalvarlarından giyinmesini söyledim."
Çok bilmiş bir tavırla "Ana bu şalvar patlar da o kot patlamaz merak etme. Skinny jeans o, esnek bir yapıya sahiptir," dediğimde anam tek kaşını havaya kaldırarak bana ters bir bakış attı.
"Ne cin ne cini?"
"Skinny jeans anne."
Annem: "Sıkı mıdır kıçı mıdır ne zıkkımsa anlamam, ben gelinimi konakta o halde dolaştırmam," diye kestirip attığında Asmin konuya dahil olarak "Hanım ağam, Vallaha benim bir suçum günahım yok. Benden Viktorya Bekım gibi giyinmemi istiyor Ezman ağam," diye masum ayaklarına yattı pis hain.
Tam "Ben ne zaman öyle dedim." diyecektim ki anam bana dik dik bakarak "Ne bekım ne bekıım?" diye öne atıldı.
"Victorya Bekım hanım ağam, hani şu ünlü İngiliz futbolcu Davud Bekım'ın karısı varya... onun gibi."
"Hele seni kurîyê kerê senii, hele ondan futbolcu gibi giyindin demek."
Anamın bana eşek sıpası demesiyle sonunda babamda dayanamayıp bu muhabbete dahil oldu. "Hanım hanım kendine gel bu çocuk kimin sıpası?" dediğinde masada olanları o zamana kadar sessizlikle izleyen Sefa ve Merve katıla katıla gülmeye başladılar. Onların gülüşüne Asmin'in de eşlik etmesiyle dudaklarımın kenarları kulaklarıma doğru kayarken karnımda eşek arıları vızıldamaya başladı.
Transa girmiş gibi karımın gülüşüne baka kaldığımda onun da bakışlarının gözlerime değmesiyle yanaklarında açan seyirlik güllerin kokusu ciğerlerime doluşup nefesimi kesmişti bile.
Beni kendime getiren o babamın otoriter sesiyle "De haydi eşek sıpası, git bir ağaya yakışır bir şekilde giyin de gel, ne bakıyorsun aval aval. Bir daha da halı saha maçına çıkacakmış gibi çıkma karşıma," demesi oldu.
"Birazdan aşiret toplanacak sen de geleceksin benimle."
Vücudumdaki kanımın kafama doluştuğunu hissettiğimde tökezleyerek sofradan kalktım ve takım elbisemi giyinmek için odama doğru çıkarken Asmine "sen görürsün" bakışları attım.
Karım masadakilere çaktırmadan bana dilini uzattığında iç sesim yine iş başındaydı.
"Senin o küçük dilini kesmezsek bize de Ezman demesinler!"
Gri takımımı giyinip aşağı indiğimde karımı beni gözünün ucuyla süzerken yakalayınca, ondan bana bir bardak su getirmesini isteyerek yanıma gelmesini sağladım. Suyu bana uzatmak için öne doğru eğildiğinde "Dikkat et gelin ağam, ağzının suyu akacak bardağa," diye mırıldandım.
Ben onun utanıp kızarmasını beklerken, o bardaktaki suyu yüzüme fırlatarak "Aahh... kusura bakmayın ağam... istemeyerek oldu... ayağım takıldı da biraz," deyip bana 'oh olsun' bakışları atıyordu.
"Ne yaptın sen başımın belası," diye bağırdığımda annem olayın büyümemesi için hemen müdahale edip bana odama gidip üzerimi değişmemi söyledi.
Ardımdan zafer kazanmış edasıyla bakan karıma öfkeli bakışlar atarak tekrar merdivenleri çıkarken "Sen de git kocana yardımcı ol" diyen güzel anam tam da aradığım fırsatı elime vermişti.
Benim üzerime su dökmenin acısını ondan çok kötü çıkaracaktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstikamet Londra (Töre Mecburiyetim kitabı)
PoetryBu kitapla bambaşka bir töre hikayesi okuyacaksınız. Bol kahkahalı kimi zaman gözyaşları içinde kimi zaman da öfkeleneceksiniz. Ama bir karakter var ki o sizden biri. Onu seveceğinize emimim. Ezman okumak için gittiği ve orada kalıp çalışmaya başl...