BOLUM I : DUNYA

30 5 4
                                    

Aşk nedir ? Bir insanı sevmek mi ? Çok sevmek mi ? Onun için bir şeyleri feda etmek mi ? Vazgeçmek mi ? Onun bakışlarına yenik düşmek mi ? Gözlerine dalıp gitmek mi ? Nefesini hissettiğinde nefessiz kalmak mı ? Teni tenine değdiğinde kalbinin durması mı ? Üzüldüğünde üzülmek , mutlu olduğunda huzura kavuşmak mı ? Hayatını ona adamak mı ? Sahiden nedir aşk ? Niles da bunun cevabını arıyordu. Çok pardon onu tanıtmayı unuttum. Niles İtalya'nın kuytu köşelerinde bir mahallede doğan ve büyüyen kendince
dünyadaki sekiz milyar insandan biriydi. 5 kişilik bir aileye sahip olan Niles ailenin en küçük ve en sevilen üyesiydi. Evin neşe kaynağı bile denilebilirdi ona. Tabii ki bu küçükkendi. Şimdi ise Niles meraklı ve zeki bir delikanlı olmuştu. 12 yaşına adım basmasına bir kaç ay kalmıştı yalnızca. Niles ilginç bir çocuktu. Okul hayatı çok başarılıydı. Fakat pek arkadaşı olduğu söylenemezdi. Genelde yalnız takılırdı. Kendi kendine düşünüp kendi kendine etrafta dolaşırdı. Gözlem yapmayı severdi. Sürekli gözü etrafındaki insanların üzerindeydi. Meraklı olması çocukluğundan beriydi. Her şeyi sorar her işe burnunu sokardı. Küçücük boyu vardı türlü türlü huyu vardı. Hareketliydi , yerinde durmazdı. Sincap derlerdi küçükken ona. Sevmezdi fakat kendisine sincap denmesini. Sensin sincap derdi diyenlere. Yaramazdı falan ama herkes severdi onu. Mahallede top koştururken kafasını okşardı gören insanlar. İnsanlar tarafından sevilirdi fakat pek girmezdi içlerine.
Bu aralar içlerine girmediği yetmezmiş gibi bir de neredeyse hiç ilgilenmez olmuştu insanlarla. Sebebi belliydi. Arkadaşları konuşurken aklına düşen bir soruydu bu. Aşk nedir ? Çok merak etmişti. Etmeye de devam ediyordu. Bu merakın onu nerelere sürükleyeceğinden haberi yokmuş gibi devam ediyordu. Yaptığı tek şey gün boyu yemek yiyip kitap okumak olan Niles bu durumdan hayli memnundu. Annesi ve babası hiç memnun değildi fakat söz geçiremiyorlardı çocuğa. Artık sıkılmışlardı. Annesinin evde olmadığı bir gün Niles elinde kitap okuyucusuyla -bu arada Niles kitap okuyucuyla kitap okumaya bayılır, eski kitaplar ona çok ağır gelir ve okumaya üşenirdi- kitap okumakta olan Niles odaya babasının dalmasıyla şaşkına uğramıştı. Gözleri fal taşı gibi açılan Niles ne olduğunu babasına sorduğunda aldığı cevap onu şok etmişti. Babası ona tam sekiz kere yemeğe gel diye seslenmiş fakat Niles kitaba daldığı için duymamıştı bile. Babası çok sinirliydi. Özür dilemezse paçayı kurtaramayacağını anlayan Niles hemen özür diledi ve ucuz atlattı. Yemeğe ailecek otururlardı. Beraber yiyip içer beraber eğlenirlerdi. Pek fena bir aile de sayılmazdı aslında. Niles için gayet yeterliydi. Babası akşamki olaydan dolayı Niles'a kızmıştı fakat bir şey de yapamıyordu ki. Kitap okuyorsun diye kızılır mı çocuğa ? Üstelik kızmak isteseler notları da yüksek, o yüzden sesleri çıkmıyordu. Niles yüzünden evdeki diğer çocuklar işitiyordu azarı. Yemek yedikten sonra Niles dişlerini fırçaladı. Bakımlı çocuktu Niles, kendini önemserdi. Bir de karşısına her an aşk çıkacakmış gibi hissettiği için hazırlıksız yakalanmak istemezdi zavallım. O kadar merak etmişti ki aşkın ne olduğunu artık kitap konuları bile buna göre şekilleniyordu. Hafife almayın Niles demek kitap demektir. Çok yorgun olan Niles uyuma vaktinin geldiğini de farketmişti. Sıcacık yatağını o da özlemişti. Fakat kitap okuyucusu -aslında onun bir adı var ona toffy diyordu- çok kitap okuduğunda yatak kadar sıcacık oluyordu zaten. Kitap okuma makinesinin aklını çelmesine izin veremeyen Niles üzülerek yatağına gitti. Mışıl mışıl uyumaya başladı. Gözlerini açtığında etraf karanlıktı, anlaşılan daha sabah olmamıştı. Kitap okuma cihazındaki ışığı farketti. Yanına yaklaştığında ise inanılmaz bir biçimde hissetmediği duyguları yaşıyordu. Sanki makinenin içine çekiliyordu. Neler olduğunu anlayamamıştı bile. Saniyeler içinde neye uğradığını anlamadan bir kitaplığın önüne düştü. Önünde öyle bir kitaplık vardı ki dağları geçecek büyüklükteydi. Sanki içinde tanıdığı isimler de vardı. Suç ve Ceza'yı görür gibi olmuştu o kadar kitabın içinde. Meşaledeki ışıklardan dolayı etraf da loştu. İki koridor vardı önünde. Nereye gittiği bilinmeyen iki yol. Çok da uzun görünmüyordu aslında. Sağdakini seçti ve kitaplıktan eline aldığı kitabı okuyarak yürümeye başladı. Yolda küçük küçük mantarlar vardı. Karnı da bi hayli acıkmıştı. Ama yemek istemedi kesinlikle. Yol yavaş yavaş daralıyordu. En sonunda bir tane insanın sığacağı darlığa geldiğinde ruhu daraldı Niles'ın. Ve yol düzeldi. Ne olduğuna bir anlam verememişti. Orada duran kameraların onu taradığından haberi yoktu. Kameralar daralan yolda her şeyini taramış ve bilgi edinmişlerdi. Sebebi yoktu bu işin. Niles sona yaklaştığını fark etti ışıktan doğru. İlerledikçe arkası dönük ve sallanan bir koltuk görüyordu. Yaklaştı tanımlamaya çalıştı. Artık net bir şekilde görebiliyordu. Arkasında ne olduğunu merak etti. Eliyle uzanmaya çalıştığı anda ise koltuk birden dönüverdi. Koltukta gözüken şey ise sadece minik bir cüceydi. Kafasında uzun bir şapka ile boyunu uzun göstermeye çalışan cüce "hoşgeldin Niles" dedi. Niles da sessiz ve korkak bir şekilde "hoşbuldum" dedi. Cüceyi tanımlamaya çalışan Niles onun mavi gözlü, sakalları beyaz ve uzun denilebilecek, burnu büyük -tıpkı filmlerdeki gibi- olduğuna karar kıldı. Korkulacak bir tip değildi doğrusu. Cüce başladı söylemeye:
- Benim adım Güneştonya, bu cihazın yöneticisi ve manyak kardeşim Adaşistan'ın abisiyim. Seni de gayet iyi tanıyorum çocuk. Buradaki işçi cüceler 7/24 senin kitap ihtiyaçlarını karşılamak için çalışıyorlar. Senin beynini kitaplarla dolduruyorlar. Ekrandan çıkan ışıklarla gözüne uçarak oradan beynine ulaşıyorlar ve oraya yazıyorlar bilgileri. Onlar bu işi severek yapıyor. Sen de severek kitap okuduğun için teşekkür ederiz. Son zamanlarımıza işiten cücelerimiz tarafından duyulan birkaç dedikodu var evlat. Aşk'ın ne olduğunu arıyormuşsun duyduğumuz kadarıyla. Bununla kafanı bayağı bozmuşsun. Umarım cevabını buradaki kitaplarımızda bulursun. Buradaki kitaplar normal kitaplara benzemez aman dikkat edesin. Şimdi git bir de ufak kardeşimle tanış. Aman dikkat et de ona uyma sakın!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 21, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

XDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin