Alt Geçit

Bölüm 8

                                         ◆◆◆

Genç kız gece mavisine boyattığı uzun, pırasa saçlarından yüzüne dökülen tutamları önünden çekti ve kulağının arkasına sıkıştırıp dev gibi tanka bir daha göz gezdirdi.Tonlarca erimiş kar oldukça masum bir edayla tankın içinde süzülürken genç kız yanındaki dokumatik ekrandan klor miktarını ayarlayıp büyük harflerle yazılmış giriş yazısına dokundu.Bir tık sesiyle tankın tepesindeki kapak açıldı.Tankın tepesinden yedi litre kadar dökülen koyu mavi renk, yapısı geliştirilmiş ve güçlendirilmiş klor, suyun içinde ipekten yapılmış mavi elbisesi olan zarif bir bayanın dans eden bedeni gibi süzülürken bir yandan da aslında o kadar da masum olmayan o su moleküllerinin arasına sıkışmış tüm o hastalık ve zararlı bileşenleri imha ediyordu.Derre göğsünde birleştirdiği kollarını serbest bıraktı.Sayılardan, harflerden, şekillerden oluşan oldukça zor ve uzun olan ama fotografik hafızası sayesinde kolayca ezberleyebildiği laboratuvar kodunu girerek tankın kapağını kapatıp eskisi gibi kitledi.Bu, herhangi birinin daha yeni temizlenip arıtılmış tonlarca suyu kirletmesi olanağına karşı alınmış bir önlemdi.Ve bu kirlilik sadece delinin tekinin gelip işemesi gibi bir şey değildi.Yardımcı Kaptan hainin gemiyi zehirlenmesinden korkuyordu.Hainin bir ihtimal geminin su ve yemek depolarına ulaşması halinde olabilecek daha kötü senaryoları düşünmüyorlardı bile.

  Genç kız, beyaz ışıklarla aydınlatılmış hangardan çıkıp laboratuvara adım atarken sırtını dikleştirip saçlarını omuzlarında serbest bıraktı.Nuhun Gemisi'nin inek tayfasının arasındaydı işte.Yüksek IQ puanları,fotografik hafızalar,beyin fırtınaları,dahiler,bilginler,mucitler...Gençler.

Yirmi beş yaşından büyük kimse yoktu bu laboratuvarda.Bunun nedeni her yeni nesilde zeka seviyesinin artmasıydı.Artık laboratuvar ineklerini hep dahi gençler oluşturuyordu.Henüz on dokuzunu doldurmuş olan Derre Özberk ise gemiye alınmadan önce yapılan IQ testinden sadece yüz puan alabilmişti ve burası ondan kat be kat zeki olan insanlarla doluydu.Derre, yavaş adımlarla deneyler için kolaylık sağlayan uzun ve geniş laboratuvar masaların arasından geçerken idolü olan Ramona J. Green'e kafasını hafifçe sallayıp gülümseyerek selam verdi.

Ramona, dahilerin çoğunun idolü ya da imkansız aşkıydı.IQ puanı tam bir efsaneydi ama herkes tayfadaki en zeki kişinin o olduğunu biliyordu.Gerçi son zamanlarda şu hain olayları yüzünden itibarı zarar görmüştü ama şükür ki laboratuvardan kimse Ramonadan şüphe duymuyordu.Ama bu Derre'nin düşüncesiydi.Ve bu su götürmez bir gerçekti ki genç dahi yanılıyordu.

     Ramona, dünyadayken zararlı hastalıklar barındıran ve arıtılmadan kesinlikle tüketilemeyen karı, kirli suları ve hiçbir zaman ihtiyacı karşılamayan idrarını içmek zorunda kalan Geride Kalanların böbreklerinde,idrar yollarında ve idrar keselerinde oluşan hastalıklar için bir tedavi oluşturmak için sürekli çalışıyordu.Geminin genel doktoru olan yaşlı Kutlay Çetiner'in ona bu konuyla ilgili verdiği küçük çaplı semirden rahatsız olduğu da ortadaydı.Derre, buz mavisi ve kar beyazı ağırlıklı dekore edilmiş laboratuvarda yavaş yavaş ilerlerken çevreyi inceledi.Mikroskoplar, deney tüpleri, hologram platformlara yüklenmiş bilgisayarlar, eski usul ansiklopediler gibi araçlarla araştırma yapan ve geminin hiç bitmeyen binbir türlü sorunlarına çözüm arayan onca insanın arasında görevini halledip ne yapacağını bilemeden dolanan tek kişi olmanın beraberinde getirdiği utançla kafasını başka yöne çevirdi.Büyük laboratuvarın köşesinde beyaz sandalyesinde oturan ve kumral saçlarını karıştırarak ana kasasını masanın üzerine yerleştirdiği hologramdan UPS yazılımını inceleyen Doruk'u görünce ona doğru adımlarını hızlandırdı.Açılımı Universal Positioning System olan, GPS'ten farklı işleyen ve daha gelişmiş bir yer saptama sistemi olan UPS oldukça önemli bir yazılımdı ve Ramona'nın böyle değerli bir yazılımı Doruk'un ana kasasına yüklemiş olması bu dahi beyinlerde bile soru işaretlerine neden olmuştu.Ramona'nın bir şeyler peşinde olduğunu anlamayan yoktu ama asıl gizem neden Doruk'u seçtiğiydi.